Rusya-Ukrayna Savaşı 40 günü aşarken, Rusya’nın geri çekildiği bölgelerde kadınların maruz kaldığı cinsel şiddet vakaları ortaya çıkmaya devam ediyor. “Cinsel istismar”, “cinsel istismara çocukları seyirci bırakmak” ve “silah zoruyla gerçekleştirilen saldırılar” müfettişlerin kayda geçirdiği suçlar arasında.
“Tecavüz, barış zamanlarında bile yeterince bildirilmeyen bir suç ve damgalanmış bir konudur. Öğreneceklerimizin buzdağının görünen kısmı olacağından endişeleniyorum.”

Rusya-Ukrayna Savaşı 40 günü aşarken, Rusya’nın geri çekildiği bölgelerde kadınların cinsel şiddete maruz kaldığı istismar vakaları ortaya çıkmaya devam ediyor.
Fotoğrafçı Mikhail Palinchak tarafından 3 Nisan günü, Ukrayna’nın başkenti Kiev’in 20 kilometre dışındaki bir otoyolda çekilen, üçü kadın toplam dört kişinin cansız bedenin yer aldığı fotoğraflar kamuoyunu dehşete düşürdü. Fotoğrafçı, kadınların çıplak olduğunu ve vücutlarının kısmen yandığını söyledi.
Fotoğraflar, Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana, Rus kontrolü altındaki bölgelerde sivillere karşı yargısız infaz, tecavüz ve işkence uygulandığına dair kanıtlar ortaya çıkmaya devam ediyor.
Rus birlikleri, Ukrayna’nın doğusuna odaklanmak için başkent çevresindeki kasaba ve banliyölerden çekilirken, kadınlar ve kız çocukları da polise, medyaya ve insan hakları örgütlerine Rus askerleri tarafından maruz kaldıkları şiddeti anlatmaya başladı. “Cinsel istismar”, “cinsel istismara çocukları seyirci bırakmak” ve “silah zoruyla gerçekleştirilen saldırılar” müfettişlerin kayda geçirdiği tespitler arasında.
İnsan ticareti, aile içi şiddet ve cinsel saldırıdan kurtulanlara destek vermek amacıyla faaliyet gösteren bir yardım kuruluşu olan La Strada Ukrayna’nın başkanı Kateryna Cherepakha, “Yardım arayan kadın ve kız çocuklarından acil yardım hattımıza birkaç çağrı aldık, ancak çoğu durumda yardım etmek imkansızdı, çatışmalar nedeniyle onlara ulaşamadık” dedi.
“Tecavüz, barış zamanlarında bile yeterince bildirilmeyen bir suç ve damgalanmış bir konudur. Öğreneceklerimizin buzdağının görünen kısmı olacağından endişeleniyorum.”
Tecavüz ve cinsel saldırı, savaş suçları ve uluslararası insani hukukun ihlali olarak kabul ediliyor. Ukrayna Başsavcısı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi bildirilen cinsel istismar vakaları hakkında soruşturma açılacağını ifade etse de, Ukraynalı kadınların ne zaman biteceği öngörülemeyen bir savaşın ortasında hissettikleri çaresizliği ve korkuyu yatıştırmaya yetmiyor.
31 yaşındaki Antonina Medvedchuk, savaşın başladığı gün bomba sesiyle uyandığında Kiev’den ayrılmadan önce kendini korumak için yanına aldığı ilk şeyin prezervatif ve makas olduğunu söylüyor.
“Tüm savaşlar birbirine benzer”
“Sokağa çıkma yasağı ve bombalar arasında bulduğum her boşlukta, ilk yardım çantası yerine acil doğum kontrol araçları arıyordum. Annem beni rahatlatmaya çalışıyor, ‘Bu öyle bir savaş değil, onlar eski filmlerde kaldı’ diyordu. Sekiz yıldır feminist olan bense sessizce ağladım çünkü biliyorum ki tüm savaşlar birbirine benzer.”
Ukraynalı kadınların kendilerini sadece Rus askerlerden korumak zorunda değil. Ülkenin batısındaki Vinnytsia kasabasında bir öğretmen polise, bölge savunma birliklerinden birinin onu okul kütüphanesine sürükleyip tecavüz etmeye çalıştığını bildirdi. Fail tutuklandı.
“La Strada Ukrayna” ve “Feminist Workshop” benzeri örgütler, cinsel saldırıya maruz kalanlar için hükümet ile işbirliği içinde savaştan ve istismardan kaçan kadınlara güvenli sığınaklar bulmak için çalışıyor.
Bununla birlikte, uzmanlar işgal altındaki bölgelerde Rus ordusunun işlediği tüm suç unsurlarının ortaya çıkmasının zor olduğu görüşünde.
Savaşın patlak vermesinden bu yana, yerinden edilmiş yüzlerce kadına ve kız çocuğuna destek olan Feminist Workshop’un Lviv Dış İlişkiler Müdürü Sasha Kantser, şunları söyledi:
“Bir kadın savaştan kaçmayı başardığında silahlardan ve tecavüzcülerden çok uzakta ve güvendeymiş gibi görünür ama savaşın travması hep içinde, onu takip eden bir bomba olarak kalır. Şu anda yaşananların boyutu yürek parçalayıcı.”
Kaynak: Guardian