Afgan kadın hakları savunucusu Mahbouba Seraj BM İnsan Hakları Konseyi açılışında yakardı: “Biz yok ediliyoruz, siliniyoruz. Silinmek, yok edilmek ne demek anlayabiliyor musunuz? Daha kaç kere bir yere gelip ölüyoruz diye bağırıp çağırmam gerekiyor? Bu son ümidim.”

Afgan kadın hakları savunucuları Pazartesi günü BM İnsan Hakları Konseyi açılışında,geçen yıl iktidara gelmesinden bu yana Taliban’ın cins kırımı yaptığını belirterek, buna karşı güçlü bir uluslararası eylem talebinde bulundu.
Afgan aktivist Mahbuba Seraj, “Bugün Afganistan’da insan hakları yok” dedi.
Seraj, özellikle Afganistan’da kadın ve kız çocuklarının hakları ellerinden alınırken, uluslararası kamuoyunda hiçbir tepki ve eylem görememek artık hasta ve yorgun düştüğünü söyledi.
Taliban, geçen yıl ağustos ayında iktidara geri döndüklerinden bu yana, kadınlara ve kız çocuklarına sert kısıtlamalar getirdi ve onları fiilen kamusal hayatın dışına attı. Taliban çoğu ilde kız çocuklarının gittiği ortaokulları kapattı ve kadınları birçok kamu görevinden men etti.
Afgan avukat ve Afganistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonu eski komiseri Razia Sayad konseye verdiği demeçte, “Afgan kadınlar, kadın karşıtı olan ve kadınları insan olarak tanımayan bir grubun insafına bırakıldı” dedi.
Sözü tekrar devralan Seraj, “Biz yok ediliyoruz, siliniyoruz. Silinmek, yok edilmek ne demek anlayabiliyor musunuz? Daha kaç kere bir yere gelip ölüyoruz diye bağırıp çağırmam gerekiyor? Bu son ümidim” dedi ve Durumu iyileştirmek için mümkün olan her türlü önlemi almak için BM’nin en üst düzey insan hakları organına çağrıda bulundu.
“Hepinize yalvarıyorum: Lütfen bu konseyin yapacağı bir şey varsa yapsın! Eğer yapamayacaksanız lütfen bunun hakkında konuşmayın, çünkü konuşmanın bir değeri kalmadı. Bir şeyler yapmalısınız artık.”
Afgan kadınların, konseyin tüm hak ihlallerini izlemek için bağımsız bir uzmanlar grubu oluşturabileceğini ve sonunda faillerin hesap vermesini sağlamasını önerdi.
“Bu bir cinsiyet apartheidi”
Afganistan özel raportörü Richard Bennett de hesap verebilirliğin acilen güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı ve durumun “cinsiyet apartaydı” olarak tanımlanabileceğini öne sürdü.
Afganistan’daki hak ihlalleriyle ilgili ilk raporunu sunan Bennett konseyi “Afganlar, dünyanın elinden hiçbir şey gelmediği bir insan hakları krizinde sıkışıp kaldığı” konusunda uyardı.
Kadın ve kız çocuklarının haklarındaki “şaşırtıcı gerilemeye” ek olarak, Hazara ve diğer Şii azınlıklara yönelik zulüm de dahil olmak üzere bir dizi başka ihlali sıraladı.
Bennett konseye verdiği demeçte, “Bu saldırılar sistematik görünüyor ve bir örgütsel politikanın unsurlarını yansıtıyor” diyerek, saldırıların uluslararası suçların ayırt edici özelliklerini taşıdığı ve tam olarak soruşturulması gerektiğinin altını çizdi.
KaynaK: France24