Ankara’da yürütülen soruşturma kapsamında Diyarbakır, Ankara, Van, Mardin, Şanlıurfa’da, yedisi Mezopotamya Haber Ajansı (MA) ve JINNEWS muhabiri olan 11 kişi gözaltına alındı. Baskın yapılan bürolardaki çok sayıda dijital materyale ve belgeye el konuldu.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, JINNEWS ve Mezopotamya Ajansı muhabirleri evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı.
Soruşturma kapsamında önce JINNEWS ve Mezopotamya Ajansı muhabirlerinin evlerine baskın yapıldı. JINNEWS muhabiri Habibe Eren Diyarbakır’dan, Öznur Değer Mardin’in Kızıltepe ilçesinde bulunan evinden gözaltına alındı. Değer’in kaldığı aile evine yapılan baskında kapının koçbaşı ile kırıldığı ve aile üyelerine silah doğrultularak hakaret edildiği belirtildi.
JINNEWS muhabiri Derya Ren ise farklı bir soruşturma kapsamında yine Diyarbakır’da gözaltına alındı ve daha sonrasında tutuklandı.
Aynı soruşturma kapsamında Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Selman Güzelyüz de Diyarbakır’dan, Hakan Yalçın Van’dan gözaltına alındı. MA muhabirleri Ceylan Şahinli ve Emrullah Acar, Urfa’da ev baskınıyla gözaltına alındı. Burada yapılan ev baskınlarında tüm bilgisayar, kamera ve fotoğraf makinalarına el konulurken, gazetecilerin ailelerinin evine de baskın yapıldığı kaydedildi. MA Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever’in, İstanbul’da yaşadığı eve baskın yapıldı. Evde yapılan aramalarda birçok kitaba el konuldu. Diren, daha sonra gözaltına alınarak Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. MA’nın Ankara’daki bürosuna da baskın düzenlendi ve eş zamanlı yapılan ev baskınlarında ajans muhabirlerinden Zemo Ağgöz ve Berivan Altan gözaltına alındı. Ağgöz’ün yeni doğum yaptığı ve 45 günlük bebeğinin anneannesine bırakıldığı öğrenildi.
Berivan Altan’ın meslektaşlarıyla kaldığı eve 10’dan fazla kar maskeli polis girdi. Meslektaşları, ters kelepçelenerek yere yatırıldıklarını, bu şekilde uzun süre bekletilerek hakarete uğradıklarını ve bir polisin, yere yatırıp üzerine oturduğu Altan’ı, “Ben sana yapacağımı bilirim, buradan gidince göreceksin” diyerek tehdit ettiğini aktardı.
“Toplumsal gerginlik yaratmaya çalışıyorlar“
Emniyetten yapılan açıklamada gazeteciler için kullanılan, “Dünya Kadınlar Günü, Nevroz vb. günlerde propaganda faaliyetlerine ağırlık verdikleri, bu yolla müzahir kitleyi kullanarak Gezi Parkı olayları veya Kobani olayları benzeri –Serhildan– olarak tabir ettikleri yaygın şiddet içerikli toplumsal sokak olayları çıkarmaya çalıştıkları, ülke genelinde veya yerel düzeyde kamuoyuna yansıyan birçok asayiş olayını fırsat bilerek etnik hassasiyetler üzerinden toplumsal gerginlik yaratmaya çalıştıkları…” ifadeleri dikkat çekti.
Polis, 6 saat süren aramaların ardından 5 bilgisayar, 2 hardisk haber notlarının bulunduğu ajandalar, bir telefon, onlarca kitap, Jineoloji ve Demokratik Modernite dergilerine de el koydu. Polis, ayrıca JINNEWS ve MA mikrofonunu da suç unsuru sayarak el koydu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube’de basın toplantısı düzenlendi. Açıklamaya gazetecilerin JINNEWS ve MA çalışanlarının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) , İnsan Hakları Derneği Ankara Şube (İHD) , Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) , DİSK-Basın İş Yöneticileri, HDP Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) katıldı.
‘Kimliğimiz ve basın kartımız cebimizde’
Açıklamada ilk olarak konuşan gazeteci Özgür Paksoy şunları kaydetti, “Bugün yine AKP-MHP iktidarının özgür basına yönelik saldırısına uyandık. Bu toplumu susturmaya yönelik bir saldırıdır. Hakikatin AKP- MHP iktidarının istediği gibi karanlıkta kalmasına izin vermeyeceğiz. Bizi susturamazlar. Biz hakikatin peşinden koşmaya devam edeceğiz. Biz bugünkü özel savaş iktidarının ağa babalarını da gördük. Ankara Emniyeti hukuksuz açıklamasında da arkadaşlarımızın işkenceyle gözaltına alındığını itiraf etmiştir. Belirttikleri gibi gizli saklı isimlerle habercilik yapmıyoruz. Hepimizin kimliği ve basın kartı cebinde. Bizim gizli saklı, şifreli haber yaptığımız yoktur.”
Kaynak: JINNEWS, MLSA, BBC Türkçe