İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin gözaltındayken ahlak polis tarafından öldürülmesinin ardından başlayan ve 50 günü deviren protestolar, korku duvarının aşıldığının işareti olarak yorumlanıyor. Peki durum gerçekten böyle mi? İran’da protestolara katılanlar ne diyor?

İran’da Mahsa Amini’nin ahlak polisi tarafından öldürülmesine karşı 50 günü aşkın süredir halk sokakta.
Protestolarda 300’den fazla kişinin hayatını kaybetmesi, binlerce kişinin yaralanması ve tutuklanmasına rağmen özellikle göstericiler hala ilk günkü kararlılıkla seslerini yükseltmeye devam ediyor.
Son olarak bir grup genç kadının Tahran’da güvenlik güçleri karşısında başörtüsüz şekilde diz çökerek “Vurun bizi! Artık korkmuyoruz” diye slogan atması korku duvarının aşıldığının işareti olarak yorumlanıyor.
Tennessee Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi Yardımcı Doçenti Saied Golkar, korkunun da baskı gibi bir “sınırı” olduğunu vurguluyor.
“Baskı ve korkunun artık işe yaramadığı bir dönüm noktası vardır” diyen Golkar, “İnsanlar kolektif hareket ettiklerinde, güç sahibi olduklarını fark ettiklerinde ve karanlık gelecekten rejimden daha fazla korktuklarında korku sınırı aşılmış olur” ifadelerini kullanıyor.
Göstericiler arasında kız öğrencilerin yanında toplumun her kesiminden kişilerin bulunduğunu söyleyen 15 yaşındaki Ziba da “Bu, yıllardır süren ayrımcılığa son vermek için bir devrim. Sessiz kalmayacağız. Belucilerden Kürtlere ve Türklere kadar tüm İranlılar için özgürlük istiyoruz” diyor.
“Gelecek istiyoruz”
İran’ın 85 milyonluk nüfusunun üçte ikisinden fazlası 30 yaşın altında.
Analistler, protestocularla İran’ın dini yönetimi arasındaki genişleyen bir uçurum oluştuğunu vurguluyor.Bu uçurumun bir diğer nedeni de yüzde 50’leri aşan enflasyon ve yüksek genç işsizliği. Kötü ekonomik gidişata internet sansürü ve katı kıyafet kuralları gibi sosyal yasakların da eklenmesi gençlerdeki hoşnutsuzluğun hızla artmasına yol açıyor.
Bu sebeple de 1979’da ABD destekli Şah’ın devrilmesinde önemli rol oynayan üniversite öğrencileri arasındaki huzursuzluk dinmek bir yana 130’dan fazla üniversitede protestolarla kendini daha şiddetli gösteriyor.
Güvenlik güçlerinin öğrencileri dağıtmak için defalarca sert müdahalelerde bulunduğu Tahran’daki Şerif Üniversitesi’nden bir öğrenci “Yıllardır süren baskıya, karanlık bir geleceğe öfkeliyiz. Biz özgürlük istiyoruz. Gelecek istiyoruz” diyor.
Kaynak: Euronews, Ekmek ve Gül