İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (IstanPol) Genel Direktörü Seren Selvin Korkmaz, Medyascope için kaleme aldığı yazısında, SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin “Yılın Kadınları” ödül törenine dair izlenimlerini yazdı.
“Mücadeleyi, dayanışmayı, direniş ve umut hikayelerini dinleyerek birbirimizden güç aldık. Gecenin sonunda ortak hikâye, adım adım örülen sinsi otoriterliğe karşı direnç gösteren milyonlarca kadının hikâyesiydi.”

Türkiye’de neredeyse her gün olağanüstü gündemlerle mücadele ediyoruz. Bir tarafta yılgınlık, umutsuzluk, insan olmanın getirdiği endişeler, tereddütler varken bir taraftan da müthiş bir direnç ve kararlılıkla süren demokrasi mücadelesi var. Türkiye’de her şeye rağmen süren ciddi demokratik direnç bugünkü otoriter kurumlara ve yönetime rağmen ülkede demokratikleşme ümidini canlı tuttu. Şüphesiz ki bugün en kuvvetli demokratik direnç mekanizması ise kadın hareketidir.
İktidarın bütün baskıcı politikalarına karşı sokaktan çekilmeyen, Meclis’te, medyada, sosyal medyada sürekli olarak kazanılmış haklarımızı kaybetmemek için direnç gösteren bir hareketten söz ediyoruz. İktidarın kutuplaştırma politikalarına karşı dimdik duran bir hareket. Binlerce kadın… Yalnızca kadın örgütlerinde değil, Kaz Dağları’nda yaşam alanlarını korumak için mücadele eden kadınlardan siyasetin içinden dönüşüm sağlamaya çalışanlara, derin yoksulluğu önleyici politikalar için mücadele edenlerden regl yoksulluğunu gündeme geçirmek için çabalayanlara… Bin bir alanda dirençle, kararlılıkla mücadele eden kadınlar.
İşte o kadınlarla geçtiğimiz gün SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin “Yılın Kadınları” ödül töreninde bir aradaydık. Siyasetin can sıkıcı gündeminde başımı ne tarafa çevirsem bir mücadelenin sembol ismini gördüm. Fark yaratmaya çalışan, hepimiz için mücadele eden harika kadınları gördüm. “Umutsuzluğa kapılırsan bu kalabalığı hatırla” pankartını hatırlarsınız. Sahiden de öyle bir kalabalıktı. SES Derneği Başkanı Gülseren Onanç’ın ifadesiyle kadınlar için 2022’yi ifade eden sözcükler “direniş” ve “umut” oldu.
Ödülleri alanlar da verenler de sembol isimler/hareketlerdi. Örneğin, Yaşam Boyu Başarı Ödülü “Kadın Koalisyonu”na verildi. Şarkıcı Gülşen’den, Gezi’nin tutuklularına, Kadın İşçi Direnişleri’nden Aysel Tuğluk için 1000 Kadın Girişimi’ne, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan rejime karşı direnen İranlı kadınlara kadar pek çok kişiye/harekete ödülleri takdim edildi. Düşündüm de her yıl ismini direncin, mücadelenin sembolü olarak yazdıran ne çok kadın var. Ne çok görünmez mücadele var.
Yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz.