Karabük Üniversitesi öğrencisi Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga, 26 Mart’ta Karabük’teki Filyos Çayı’nda ölü bulundu. Soykan’ın aktardığına göre, 17 yaşındaki Dina bir ‘taciz kuşatması’ altındaydı.
Dina’nın annesine gönderdiği son mesajı şöyleydi: “Her şey iyi güzel dediğimiz zaman bile, bizim için her şey kötülük dolu burada. Eğer beni burada ölü bulursan bunun sebebi Türklerdir.”

Karabük Üniversitesi öğrencisi Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga, 26 Mart’ta Karabük’teki Filyos Çayı’nda ölü bulundu. Arkadaşlarının ‘Dina’ dediği öğrencinin ölümü ile ilgili şimdiye kadar pek çok kişinin ifadesi alındı. Cinayet şüphelisi D.A. üçüncü kez gözaltına alınıp serbest bırakıldı.
Birgün’den Timur Soykan’ın haberine göre, Dina, Karabük’te bir cep telefonu satın almıştı. Bu telefonu önce İstanbul’daki bir yakınına gönderecekti ve o kişi Orta Afrika ülkesi Gabon’a ulaştıracaktı.
“20 Mart 2023 günü telefonu paketleyip PTT’ye gitti. Buradaki temizlik görevlisi İsmail Ç. (35) eleman eksikliğinden dolayı kargo gönderimi de yapıyordu. Dina’ya Türkiye numarası olmadığı için paketin takibini yapamayacağını söyledi, kaydı kendi telefon numarasıyla yaptı. Dina’ya barkodu verirken de yanına telefon numarasını yazdı. Daha sonra kargo ile gelen mesajların ekran görüntülerini alarak Dina’ya gönderdi. İfadesinde bunu yardım için yaptığını anlattı.
Ancak kargo İstanbul’daki adrese ulaşmamıştı. Dina 23 Mart günü tekrar PTT’ye geldi ve telefonun gitmediğini söyledi. Ertesi gün yanında ev arkadaşının sevgilisi Jaber ile geldi. Dina ağlamaklı, çok üzgündü. İngilizce bilen bir PTT çalışanı onların söylediklerini tercüme ediyordu. Ama kargo bulunamadı.”
Dina bu sırada Gabon Cumhuriyeti’ndeki annesine gönderdiği mesajda şöyle diyordu: Telefonu geri almama izin vermiyorlar çünkü ben bir zenciyim. Bunaldım artık anne. Artık sadece ağlıyorum… Bırak Sakarya’ya gideyim. Sakarya’da ırkçılık yok.”
“Dina bir taciz kuşatması altındaydı”
Soykan bir başka haberinde, Dina’nın ölümüyle ilgili iddiaları şu şekilde aktardı:
“İddiaya göre, Dina bir arkadaşına PTT’deki kişilerin telefonu geri vermek için kendisini cinsel ilişkiye zorladığını söyledi. Hatta 10 bin TL teklif ettiklerini anlattı. Dina’yı taciz ettiği öne sürülen sadece PTT çalışanı değildi. Telefonu bulmak için yardım istediği başka isimler de peşine takılmıştı. Dina’nın telefon incelemelerinde Dina’ya pek çok taciz içerikli mesaj atıldığı ortaya çıktı.”
Soykan’ın aktardığında göre, Dina’nın ölü bulunmasıyla ilgili halen çok sayıda soru işareti olsa da 17 yaşındaki Dina’nın “bir taciz kuşatması altında olduğuna şüphe yok.”
Son ses kaydı: “Eğer beni burada ölü bulursan bunun sebebi Türklerdir”
Dina’nın annesine gönderdiği son ses kaydında Dina Karabük’ten ayrılıp Sakarya’daki üniversiteye gitmek için annesine yalvarıyordu.
“…Karabük’te kaldığımız her dakika burada bize nasıl davrandıklarını bilmiyorsun, burada durum bildiğin gibi değil, normal değil. Burada birçok kişi burayı terk ediyor. Burada kalmak istemiyorum, bırak ben de gideyim. Bırak babamı arayıp ondan izin isteyeyim, sana yalvarıyorum.”
Dina ikinci ses kaydında telefonu geri alamadığını anlatırken ırkçılığa maruz kaldıklarını da çok net ifade etmişti:
“Telefonu geri almama izin vermiyorlar çünkü ben bir zenciyim. Bunaldım artık anne. Artık sadece ağlıyorum… Karabük’te daha fazla kalmak istemiyorum… Bırak Sakarya’ya gideyim. Orada, Sakarya’da ırkçılık yok. Diyorlar ki Sakarya’da her şey sakinmiş daha güzelmiş… Orada evler daha ucuzmuş… Bırakın gideyim. Burada daha fazla kalamam.”
“Her şey iyi güzel dediğimiz zaman bile, bizim için her şey kötülük dolu burada. Eğer beni burada ölü bulursan bunun sebebi Türklerdir.”
Kadıköy’de eylem
Karabük’te öldürülen 17 yaşındaki Gabonlu Dina’nın ölümünün ardından Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi çağrısıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde eylem yapıldı.
“Gabonlu Dina’dan Suriyeli Gina’ya Adalet İstiyoruz!” pankartı açan kitle sık sık “Dina cinayeti politiktir!”, “Kadın cinayetleri politiktir!”, “Göçmen cinayetleri politiktir!”, Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!” sloganları attı.
Gerçekleşen eylemde basın metnini İnisiyatif adına Gülyeter Aktepe okudu. 26 Mart’ta Filyos Çayı’nda ölü bedeni bulunan Gabonlu Dina’nın, Karabük Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümü hazırlık öğrencisi olduğunu ve Karabük’e geleli daha 4 ay olmadığını hatırlattı.
“Siyasal iktidarın bilinçli sistematik politikalarının sonucu”
Bu cinayetlerin münferit olmadığının altını çizen Aktepe, “2014 yılında İstanbul’da tecavüze maruz bırakıldıktan sonra camdan atılarak katledilen Ugandalı Jesca Nankabirwa, 2017 yılında Sakarya’da yine tecavüze maruz bırakıldıktan sonra öldürülen Suriyeli Emani El Rahmun, 2019’da Ankara’da AKP’li milletvekili Şirin Ünal’ın evinde hayatını kaybeden Özbekistanlı Nadira Kadirova ve son olarak Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın Karabük’teki ölümü, göçmen kadınlara yönelik sistematik erkek şiddetini gözler önüne sermektedir” ifadelerini kullandı.
Göçmen ölümlerinin, göçmen kadın cinayetlerinin etkin soruşturulmadan üzerlerinin kapatılmasının, adaletin tesis edilmemesi tesadüf olmadığına dikkat çeken Aktepe, “Siyasal iktidarın bilinçli sistematik politikalarının sonucudur. Bugün, Dina’nın ölümü ile hem acı ve öfke hissediyoruz hem de bir kadın olarak maruz kaldığı tacizin, yaşadığı ırkçılığın tekil olmadığını; kadın cinayetlerinin, göçmen cinayetlerinin politik olduğunu biliyoruz. Irkçılık ve göçmen düşmanlığı tırmandırılırken, kadınların kazanılmış haklarına saldırılar sürerken, LGBTİ+’lar hedef gösterilirken, göçmen kadınların başta yaşam hakkı olmak üzere en temel hakları gasp edilmektedir. Gabonlu, Sudanlı, Ugandalı, Suriyeli, Özbekistanlı, Afganistanlı, İranlı, Ukraynalı burada ismini sayamayacağımız farklı coğrafyalardan gelen göçmen kadınlar kimlikleri nedeniyle sistematik olarak ırkçılığa maruz kaldıkları, ötekileştirildikleri, yalnızlaştırıldıkları için katmanlı bir şiddet döngüsüne sıkışmakta, tacize ve sömürüye karşı daha korunaksız hale gelmektedir” dedi.
Kaynak: Birgün, Evrensel