Siyasette kadın temsilinde AB ülkeleri arasında bir hayli geride olan Yunanistan’da, Başbakan Miçotakis yeniden seçilmesi halinde hükümette “çok daha fazla” kadın olacağına dair söz verdi. Ancak uzmanlar cinsiyet önyargılarının Yunan toplumunda daha derin bir soruna işaret ettiğini ifade ediyor.

Yunanistan’da geçtiğimiz Pazar günü yapılan seçimlerde iktidardaki muhafazakâr Yeni Demokrasi Partisi (YDP) oyların %41’ini almasına rağmen, nispi seçim sisteminin öngördüğü %46 oranının altında kaldığı için hükümet kurulamadı.
YDP lideri Miçotakis, muhalefet partileri ile işbirliğine yanaşmadığı gibi; muhalefet partileri de kendi aralarında bir koalisyon kurmayı denemedi. Seçimler 25 Haziran’da tekrarlanacak.
İkinci oylamayı kazanması beklenen Miçotakis’in siyasette cinsiyet eşitliği karnesi pek parlak değil. 58 kişilik eski kabinesinde sadece 10 kadın vardı ve bunların sadece ikisi bakandı. Miçotakis yeniden seçilmesi halinde hükümette “çok daha fazla” kadına görev vereceğine söz vermiş olsa da, uzmanlar cinsiyet önyargılarının Yunan toplumunda daha derin bir soruna işaret ettiğini ifade ediyor.
AFP’ye konuşan 2015’te ülkenin ilk kadın başbakanı seçilen Kyriakos Thanou AFP’ye verdiği demeçte “Siyasette yer alan kadınların sayısı tatmin edici değil” dedi.
“Belki de Yunan toplumu, kadınların siyasi sorumluluklar üstlenmek için erkeklerle aynı potansiyele sahip olduğunu kabul edecek kadar olgun değil.”

‘Ataerkil toplum’
Miçotakis hükümeti 2019’da seçim listelerinde yüzde 40 kadın aday kotası getirdi. Bir yıl sonra partisi, kıdemli yargıç Katerina Sakellaropoulou’yu cumhurbaşkanı yaptı.
Bu gelişmeler olumlu etki yaratsa da, sandıklar başka bir soruna işaret ediyor.
Yeni Demokrasi adayı Dora Palli-Petralia, “Oy pusulalarında (gerçekten) çok sayıda kadın var ama seçilmiyorlar” diyor.
Syriza’da durum ne?
Miçotakis’in en büyük rakibi solcu lider Tsipras siyasette eşit temsil sağlayacağına söz verse de, 2015 yılında kendi kabinesinde sadece iki kadın vardı.
“Women on top” adlı kar amacı gütmeyen kuruluşun kurucularından Stella Kasdagli AFP’ye verdiği demeçte, “Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz, bir Akdeniz toplumuyuz ve pek çok toplumsal cinsiyet önyargısı varlığını sürdürüyor” diyor.
Yunanistan’da “kadınların yaşamı neredeyse tamamen aile görevleriyle, özellikle de çocukların eğitimi ve sıklıkla yaşlı ebeveynlerin bakımıyla tanımlanıyor” diye ekliyor.
Yunanistan’da kadınlar 1952’de oy hakkına sahip oldu ve sadece beş milletvekilinden biri kadın, bu da AB’deki en düşük oranlardan biri.
Kaynak: AFP, France 24