Mariam, 19 Eylül’de Ermenistan ve Azerbaycan arasında on yıllardır süren toprak çatışmasının tırmanmasının ardından evi bombalandığı için Karabağ’dan Ermenis’tan göç etmek zorunda kalan binlerce kız çocuğundan sadece biri.

“Annemle babamın hayatta olup olmadığını bile bilmiyordum. Çok zor bir dönemdi,” diyor Karabağ’ın Martakert kentinde yaşayan 16 yaşındaki Mariam.
Mariam, 19 Eylül’de Ermenistan ve Azerbaycan arasında on yıllardır süren toprak çatışmasının merkezinde yer alan bölgede bombardıman başladığında sınıf arkadaşlarıyla birlikte okuldan alındı.
Mariam, bölgenin başkentindeki bir sığınakta ailesine ulaşmaya çalıştı ancak telefonlar çekmediği için onlara ulaşamadı. Üç gün sonra, ailesi de geldi; bazıları yakıt sıkıntısı nedeniyle Martakert’ten 50 kilometreyi yürüyerek kat etmişti.
Ermenistan sınırını geçmek ise üç gün daha sürdü.
Mariam, 19-20 Eylül’de çatışmaların tırmanmasının ardından Ermenistan’a kaçan ve çoğunluğu Ermeni olan 100.000’den fazla kişi arasında yer alıyor. Mültecilerin yaklaşık üçte birinin 18 yaşın altında ve yaklaşık yarısı kadın ve kız çocuklarından oluşuyor.
Temel bakım hizmetlerine erişim kesintiye uğradı
Afetlerden en çok kadınları ve kız çocukları etkileniyor.
Çatışma ve yerinden edilme, bir kadının toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalma riskini artırıyor ve önlenebilir anne ölümlerinin tahminen %60’ı siyasi çatışma, yerinden edilme ve doğal afetlerden etkilenen yerlerde meydana geliyor.
Ermenistan’a kaçan on binlerce kadın ve kız çocuğu arasında 2.000’den fazlasının hamile olduğu tahmin ediliyor ve önümüzdeki üç ay içinde yaklaşık 700 doğum bekleniyor.
Krizler, annelerin hamilelik ve doğum sırasında ihtiyaç duydukları malzemelere erişimini riske sokuyor. UNFPA bu sorunu ele almak üzere Ermenistan’ın üç bölgesindeki sağlık tesislerine 150.000 kişilik bir nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek cinsel sağlık ve üreme sağlığı malzemeleri içeren üreme sağlığı kitleri sağlıyor.
Kız çocukları için daha parlak bir gelecek
Mariam, Vayots Dzor’daki kamp yurdunda üzerinde “Kendine inan ve güven çünkü [sen] özelsin” yazan bir sweatshirt giyiyor.
Partnership for Maternal, Newborn and Child Health’in yakın zamanda yaptığı bir araştırmaya göre Mariam, güvenli ve destekleyici bir ortamda öğrenip büyüyebilecekleri bir geleceğin hayalini kuran ve bugün dünyada yaşayan 600 milyon genç kızdan biri.
Mariam’ın ailesi ülkelerinden kaçmak zorunda olmadan önce, 16 yaşındaki Mariam Martakert’teki bir eğitim merkezine gitmeyi ve fotoğrafçılıkla uğraşmayı, animasyonlar yapmayı ve çevrimiçi oyunlar yaratmayı çok seviyordu.
BM yetkililerine göre, Karabağ’ın eski sakinlerinin çoğunun geri dönmeyi seçip seçmeyeceği belirsiz olduğu gibi, Mariam’ın bu çalışmalara ne zaman devam edebileceği de bilinmiyor.
Ne yazık ki Mariam’ın ailesi için geri dönebilecekleri bir evleri yok. “Köyümdeki diğer pek çok ev gibi bizim evimizin de bombalandığı söylendi,” diyor Miriam. “Okuldan sığınağa götürülürken yanıma hiçbir şey almadım. Veda bile edemedim.”
Kaynak: UNFPA