Gürcistan’da yıllarda sadece jeopolitik konumuyla değil, aynı zamanda siyasal gerilimleriyle de dünya sahnesinde dikkat çekiyor. Tartışmalı seçimlerin ardından devam eden protestoların öncüsü Gürcistan’ın Batı yanlısı Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili. Zurabişvil Seçime hile karıştığını söyleyerek görevini bırakmayı reddediyor, meşru cumhurbaşkanının kendisi olduğunu söylüyor ve seçimlerin yenilenmesini talep ediyor. Bu kadın liderin mücadelesine yakından bakmak istedik.

Salome Zurabişvili Kimdir?
Salome Zurabişvili, 1952 yılında Paris’te Gürcü bir göçmen ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Fransa’da diplomat olarak görev yaptıktan sonra Gürcistan siyasetine adım attı. 2004 yılında Gürcistan Dışişleri Bakanı olarak atanan Zurabişvili, kısa sürede uluslararası ilişkilerdeki ustalığıyla tanındı. 2018 yılında Gürcistan Cumhurbaşkanlığı’na seçilen Zurabişvili, bu görevde daha çok sembolik bir rol üstlense de, özellikle Avrupa yanlısı duruşuyla dikkat çekti.
Görev süresinin son döneminde Zurabişvili, iktidar partisi Gürcü Hayali’nin otoriterleşme eğilimlerine karşı duruş sergileyerek adeta halkın sesi haline geldi. Özellikle gençlerin ve kadınların öne çıktığı protestolara katılarak, Gürcistan’ın Avrupa Birliği hedeflerinden vazgeçmemesi gerektiğini savundu.
Zurabişvili Ne Yapmak İstiyor?
Zurabişvili’nin temel amacı, Gürcistan’ın Avrupa Birliği üyeliği yolunda ilerlemesini sağlamak ve demokrasinin güçlendirilmesi için mücadele etmek. Gürcü Hayali’nin lideri Bidzina İvanişvili’nin kontrolündeki iktidar, Avrupa Birliği’nden uzaklaşan, Rusya ile daha yakın ilişkiler kuran bir politika izliyor. Zurabişvili, iktidarın seçim süreçlerini manipüle ettiğini, anayasal normları ihlal ettiğini ve demokratik denetim mekanizmalarını zayıflattığını dile getirerek, Gürcistan halkını bu politikalar karşısında bir araya gelmeye çağırıyor.
Gençler ve Kadın Protestocular
Son dönemde Gürcistan’da düzenlenen Avrupa Birliği yanlısı protestolar, geniş bir toplumsal katılımı temsil ediyor. Bu hareketin başını özellikle gençler, kadınlar, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları çekiyor. Protestolara katılanlar, Gürcistan’ın demokratikleşme sürecinin hızlanmasını, ifade özgürlüğünün korunmasını ve Avrupa Birliği üyeliği hedefinden vazgeçilmemesini talep ediyor.
Sokaklar adeta bir dayanışma festivaline dönüşmüş durumda. Protestolarda sık sık Zurabişvili’nin halkla iç içe olduğu, gençlerle ve kadınlarla konuştuğu görülüyor. Bu, Gürcistan’daki Avrupa yanlısı hareketin ne kadar güçlü bir halk desteğine sahip olduğunu gösteriyor.
Siyasi Kriz ve Zurabişvili’nin Duruşu
Zurabişvili, protestoculara hitaben yaptığı konuşmada, “Meşru Cumhurbaşkanınız olarak kalıyorum. Başkanlık sarayını terk edeceğim ancak sizinle birlikte olacağım, meşruiyet, bayrak ve güveninizi yanımda taşıyarak,” dedi. Bu açıklamalar, halkın önemli bir kısmının Ekim ayında yapılan tartışmalı seçimleri hileli olarak gördüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Zurabişvili ve protestocular, Kavelashvili’yi “gayrimeşru” olarak ilan etti ve genel seçimlerin yeniden yapılmasını talep etti.
İktidardaki Kavelashvili ve Gürcü Hayali Partisinin Politikaları
Kavelashvili, LGBTQ+ karşıtı görüşleri ve aile değerlerine yaptığı vurgularla bilinen aşırı sağcı bir siyasetçi olarak tanınıyor. Yemin töreninde yaptığı konuşmada, Gürcistan’ın “gelenekleri, değerleri, ulusal kimliği, ailenin kutsallığı ve inançları” övdü. İktidar partisi Gürcü Hayali, kendisini ülkede istikrarın tek garantörü olarak tanıtırken, Batı’yı Tiflis’i Ukrayna ihtilafına çekmeye çalışmakla suçluyor.
Bu süreçte Gürcü Hayali’nin Rusya ile daha yakın ilişkiler kurması ve Avrupa Birliği ile entegrasyon görüşmelerini askıya alması, halk arasında ciddi bir tepkiye yol açtı. Protestocular, Gürcistan’ın Moskova etkisinden uzaklaşıp Batı’ya yönelmesi gerektiğini savunuyor.
Uluslararası Tepkiler ve Polis Şiddeti
Seçimlerin ardından ilk on gün içinde polis, göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandı. Çatışmalarda birçok kişi yaralanırken, 400’den fazla kişi gözaltına alındı ve bazıları polis şiddeti gördüklerini belirtti. Bu olaylar, Washington ve birçok Avrupa ülkesinden sert eleştiriler aldı. ABD ve AB, Gürcü Hayali yetkililerine yönelik vize yasakları uyguladı.
Zurabişvili’ye Uluslararası Destek
Zurabişvili, hem ülkede hem de uluslararası alanda destek bulmaya devam ediyor. ABD’li Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Joe Wilson, Zurabişvili’yi Gürcistan’ın tek meşru lideri olarak tanımlayarak, onu Donald Trump’ın yemin törenine davet etti. Ayrıca Wilson, Gürcü Hayali hükümetini “gayrimeşru diktatörlük rejimi” olarak tanımlayan bir yasa tasarısı sundu.
Geleceğe Bakış
Gürcistan, otoriterleşme tehdidi ile demokratikleşme hedefleri arasında sıkışmış durumda. Zurabişvili, sembolik bir figür olmasına rağmen, Batı yanlısı protestoların umut kaynağı haline geldi. Gürcü halkı, Avrupa Birliği’ne yaklaşmak ve Moskova’nın etkisinden kurtulmak için mücadelesini sürdürürken, Zurabişvili’nin liderliği bu direnişin önemli bir parçası olarak kabul ediliyor.