Suudi Arabistan’ın 21-22 Kasım’da ev sahipliği yapacağı G20 liderler zirvesi kapsamında, geçtiğimiz hafta kadının güçlendirilmesi hedefiyle kurulan Women20’nin zirvesi yapıldı. Fakat eşitlik için mücadele eden Suudi aktivist kadınların tamamı hapiste ya da ev hapsinde.
Suudi Arabistan, geçtiğimiz hafta Women20 Zirvesi’ne (W20) ev sahipliği yaptı.
G20 dönem başkanlığı sırasında Türkiye’nin önerisiyle hayata geçen W20. çalışma grubunun amacı, küresel kalkınma hedefleri doğrultusunda kadının ekonomi ve iş dünyasındaki rolünün güçlendirilmesi. Türkiye öncülüğünde kurulan W20, ilk toplantısını 2015 Antalya G20 Zirvesi’nde yapmıştı.
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen 2020 zirvesinde kar amacı gütmeyen kuruluşları, özel şirketleri ve akademik kurumları temsil eden 80’den fazla kadın hakları uzmanı, bugün birçok Suudi kadın hakları aktivistinin yaşadığı gerçekliğin aksine “herkes için 21. yüzyılın fırsatlarını” tartıştı.
Uzmanlar, Suudi hükümetinin ülkesindeki insan hakları ihlallerinin üzerine örtmek için kadın haklarını kullandığını sıkça dile getiriyorlar. Erkek vasi izni olmadan araba kullanma ve seyahat etme hakkı gibi son dönemde yapılan reformlar önemli olsa da, bu reformlar için kampanya yürüten bazı kadınların hala parmaklıklar ardında olduğu gerçeğini unutmamak gerekiyor.
Mayıs 2018’den bu yana, araba kullanma yasağının kaldırılmasından sadece birkaç hafta öncesinde, aktivist Loujain el-Hathloul ve diğer birkaç kişi daha tutuklandı.
Araba kullanma yasağına karşı yürüttüğü kampanya ile tanınan Al-Hathloul, tutuklanmasının ardından üç ay boyunca kimseyle görüştürülmedi ve aile üyeleri, gözaltında elektrik şokuna, kırbaçlamaya ve cinsel tacize maruz kaldığını söyledi. Başkaları da benzer işkencelerle karşılaştı. Bunları yapanların hiçbiri cezalandırılmadı.
Bazı aktivistler serbest bırakılırken, el-Hathloul, Nassima al-Sadah, Samar Badawi ve Nouf Abdulaziz tutuklu kaldı. Serbest kalanlar ise, her an cezaevine gönderilme riskiyle karşı karşıya.
Al-Hathloul’un kızkardeşi Lina al-Hathloul, “her gün onun güvenliğinden endişe ediyorum. Suudi savcılar, suçunun “krallığı istikrarsızlaştırmaya çalışmak” olduğunu söylüyor, ancak kadın haklarını savunduğu için tutuklandığı çok açık” diyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden araştırmacı Hiba Zayadin’e göre, cesur kadınlar barışçıl faaliyetler nedeniyle işkenceye maruz kalırken, Suudi hükümeti kendisini uluslararası sahnede “reformcu” bir güç olarak göstermeye çalışıyor.
“Uluslararası ikiyüzlülüğün simgesi”
W20 katılımcılarına, Suudi Arabistan’ın aklama çabalarında rol oynamayı reddetmelerini, platformlarını Suudi kadın hakları savunucuları adına konuşmak için kullanmalarını ve kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın sona ermesini savunmalarını ifade ettiklerini belirten Zayadin, “Herkes için fırsatları gerçekleştirmeye” kararlılarsa, bu, parmaklıklar ardındaki tüm Suudi kadın aktivistlerini kapsamalı” diyor.
Al-Hathloul’un kızkardeşi Lina al-Hathloul da Zayadin’le aynı görüşte: “Diğer kadın aktivistler serbest bırakılmadıkça, ifade özgürlüğü ve toplanma haklarını kullanmalarına izin verilmedikçe, bu zirve kadın eşitliği konusunda Suudi Arabistan’ın ve uluslararası ikiyüzlülüğün simgesinden başka bir şey değildir.”
Kaynak: HRW, Washington Post