Avrupa Merkez Bankası’nın ilk kadın başkanı Christine Lagarde, deneyimlerinden yola çıkarak kadınların sahip olduğu liderlik vasıflarını ve karar alma süreçlerine getirdikleri farklı bakış açılarını anlattı.
Fotoğraf: BBC
Avrupa Merkez Bankası Başkanı olarak 1 yılı geriden bırakan Christine Lagarde, yalnızca bir uluslararası avukat, Fransa eski Maliye Bakanı ve Uluslararası Para Fonu Başkanı olarak değil, aynı zamanda bir kadın olarak da deneyimlerini değişime öncü olmak için kullanmayı uman bir isim.
Lagarde, New York Times’a verdiği söyleşide, yıllar içinde Group of 7 veya Group of 20 gibi küresel kuruşlara içkin, finansal ve siyasi gücün erkek egemen koridorlarında birkaç – ve bazen de tek – kadın olarak edindiği içgörüleri paylaştı.
Aşağıda kesitlerini paylaştığımız söyleşinin tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Avrupa Merkez Bankası’ndaki önceliklerinizden biri de iklim değişikliğiyle ilgili bir plan oluşturmak. Kadınlar, dünyaya verilen zararla mücadeleye farklı bir bakış açısı mı getiriyor?
Aslında evet. Kadınların masaya farklı güçler getirdiğini düşünüyorum. İlki, cüzdanın gücü, çünkü çoğu durumda kadınların, tüketme konusunda karar vericiler olduğunu düşünüyorum. İkincisi, hayatın gücünü getirdiklerini düşünüyorum. Aslında doğum yapmanın size bir miras, aktarım duygusu verdiğini düşünüyorum, bu oldukça özel. (Lagarde’ın iki yetişkin oğlu var.)
Biraz daha açar mısınız?
Tartışmalı olacağını biliyorum ama bence çocuklarımızın sürdürülebilir, içinde birlikte yaşayabilecekleri ve diğer nesillere aktarabilecekleri bir şeyi miras almalarını sağlamanın merkezinde annelik yatıyor. Ayrıca kadınların dayanıklı olduğunu düşünüyorum ve bunu gösteren pek çok çalışma var. Ve değişim anında dayanıklılık çok ihtiyaç duyulan bir şeydir.
ABD, gelecek dönem, ilk kez bir kadın başkan yardımcısına sahip olacak. Kamala Harris’i tanıyor musunuz ve kendisine herhangi bir tavsiyeniz var mı?
Şahsen tanımıyorum, onu Washington’dayken, özellikle de Senato’daki Yargı Komitesi duruşmasının bir parçası olduğu zamanlarda uzaktan gözlemledim. Ve soru sorarken sergilediği detaycı yaklaşımından ve o anki tavır ve yönetiminden çok etkilendim. Sonunda bir kadın başkan yardımcısı olacak. Bunu kutlamak gerek ve açıkçası benden herhangi bir tavsiyeye ihtiyacı yok.
Avrupa’da, yüksek liderlik pozisyonlarında çok sayıda kadın var. Avrupa Merkez Bankası’nın başkanısınız. Ursula von der Leyen, Avrupa Komisyonu’nun başkanı. Angela Merkel, Avrupa Birliği’nin en kalabalık ülkesinin başbakanı. Sizce bu herhangi bir fark yarattı mı? Etkisi ne oldu?
Bence her şeyden önce birbirimizi oldukça iyi tanımamıza yardımcı oldu. Mesaj veya telefon görüşmeleri yoluyla protokol olmadan çok hızlı iletişim kurmamızı kolaylaştırdı. Bu ilişkimizin bir boyutu – kolay iletişim. İkinci olarak, hiçbirimizin, hangimizin övgü aldığını veya kimin egosunun ilk sırada geldiğini umursadığını sanmıyorum. Bunun da yardımcı olduğunu düşünüyorum. Belki daha az gösteriş. Ve daha iyi iletişim.
Fotoğraf: New York Times
Avrupa Merkez Bankası’nın 25 kişilik yönetim kurulunda çok fazla kadın yok. Bunun sizin kontrol etmediğiniz bir süreç olduğunu biliyoruz, ancak bu konuda yapabileceğiniz bir şey var mı? Ülkelerin kadın başkan adayı göstermesi sağlanabilir mi?
Sizin de söylediğiniz gibi, bu, hükümetlerin ulusal merkez bankalarına müdür atarken karar verdikleri bir şey. Yapabileceğim şey, boş bir pozisyon olduğunda sesimi yükseltmek olabilir. Telefon açabilirim. 25 üyeden sadece iki kadına sahip olmanın biraz saçma olduğu konusunda onları ikna edebilirim. Ve şükürler olsun, şimdi iki kadınız. Ve tam olarak bir yıl önce Kasım ayında gerçekleştirdiğimiz bir inzivada çekilen fotoğraflar yakalayabiliyorum. Ve o sırada kurulda iki kadın bile yoktu. Sadece ben ve 24 erkek vardı.
İklim değişikliği konusunda, geçmişten farklı olarak Merkez Bankası için planlarınız neler?
Avrupa Merkez Bankası’nın iklim değişikliği konusunda hiçbir şey yapmadığını iddia etmiyorum. Ancak Merkez Bankası’na bir aciliyet duygusu ve odaklanma kararlılığı getirdiğimi düşünüyorum. Aciliyet duygusu, iklim değişikliğine odaklanmak için bankanın çeşitli iş alanlarından temsilcileri bir araya getirecek özel bir merkez kurmamızı sağladı. Bu nedenle, iklim değişikliğiyle rastgele bir şekilde ilgilenmek yerine, kimin neyi umursadığına bağlı olarak artık yapılandırılmış bir yaklaşımımız var.