Emine Uçak Erdoğan’ın yapım ve yönetimini üstlendiği, “Selin Ardı Kadın” adlı video, son yıllarda sıkça yaşanan sellerin, kadınların gündelik hayatındaki etkilerine; Düzce ve Adanalı kadınların deneyimleri üzerinden odaklanıyor.
Proje, gündelik yaşamı derinden etkileyen sel felaketlerine karşı emekçi kadınların verdiği mücadeleyi görünür kılıyor.
Emine Uçak Erdoğan’ın yapım ve yönetimini üstlendiği, Impact Hub İstanbul, ABD İstanbul Konsolosluğu işbirliğiyle yürütülen Project Zoom’un desteğiyle hazırlanan, “Selin Ardı Kadın”, meteorolojik gözlemler, Türkiye’de fırtına, sel, aşırı yağış ve don sayısının giderek arttığını ortaya koyuyor ve 2019 yılında büyük sel felaketlerinin yaşandığı Düzce ve Adana’da kadınların yaşadıklarına odaklanıyor.
Birbirinden farklı iki sel bölgesinde araştırmalar, görüşmeler yapan Emine Uçak, çalışmanın sellerin kadınların hayatlarına maliyetini irdelediğini ifade ediyor:
“İlki Düzce’nin Akçakoca ilçelerinin köyleri ikincisi ise Adana’nın Seyhan, Yüreğir ve Yumurtalık ilçeleri… İki ilde de geçtiğimiz yıl büyük sel felaketleri yaşandı. Sahaya bu sel felaketlerinden yaklaşık bir yıl sonra gitmiş olduk. Sele maruz kalmak dışında hem sosyolojik arka planlar hem de coğrafik konumlar olarak ortak nokta yok bu iki saha arasında… Haliyle karşılaştığımız manzaralar da aynı değildi. Akçakoca’nın köylerindeki dağlık arazilerde selin izleri, sularla gelen miller, ağaç parçaları halen görülüyor, yeşil dağların içinde selle açılan boşluklar açıkça farkediliyordu. Gündelik hayata büyük ölçüde dönülmesine rağmen sele maruz kalan kadınlarda travmanın izleri ise halen tazeydi… Artık yağmurdan korkar olduklarını duyduk bütün görüşmelerde örneğin…”
Çalışmanın odağındaki kadınlardan bir kısmı da; Çukurova’da su kanallarına yakın bölgelerde çadırlarını kurmak zorunda kalan mevsimlik tarım işçileri… Sık sık su baskınlarına maruz kalan mevsimlik tarım işçisi kadınların yaşadıkları; bölgede saha çalışması yapan Kalkınma Atölyesi uzmanları tarafından da değerlendiriliyor. Psikolog Nevin Küçük, sellerin travma boyutuna odaklanırken, saha direktörü İhsan İznebioğlu, kadınların yaşadıkları mağduriyetleri dile getiriyor.
Sellerin iklim krizi boyutu
Selin gündelik hayatına maliyetlerini ve kadınların yaşadıkları maddi manevi travmalara odaklanan çalışma; şehirlerin alt yapılarının iklim krizinin etkilerine göre yeniden yapılandırılmasının önemine de vurgu yapıyor:
“Dere yataklarındaki yerleşim, bireysel tutumlar üzerinden değerlendiriliyor. Son yılların kalkınma politikasının hem doğal hem de şehir alanlarına etkileri hep gözardı ediliyor. Sellerin artmasındaki iklim krizi boyutu, maliyetleri arttıran ihmaller, kayıpları önleyecek çözümler sadece akut zamanlarda değil tüm süreçlerde gündemde tutulmalı. Şehirlerin alt yapılarının iklim krizi dikkate alınarak gözden geçirilmesi iyileştirilmesi bu bağlamda hayatiyet taşıyor. Avrupa başta olmak üzere dünyadaki bir çok ülkede şehirlerin alt yapısının iklim krizi göz önüne alınarak gözden geçirilmesi için projeler üretildiğini görüyoruz. Özellikle kıyı ve kanal kentleri için bu hazırlıklar seferberlik boyutunda.
Çalışmada genel itibariyle sellerin kadınların hayatına maliyetlerine odaklandık.”
Kaynak: emineucak.com, Sivil Sayfalar