9 Ağustos’ta Lukashenko’nun tartışmalı bir biçimde yeniden seçilmesinin ardından Belarus’ta kadınların başlattığı protestolara katılan ve 15 gün gözaltında tutulan basketbolcu Yelena Leuchanka, kadınların yürüttüğü mücadelede gelinen noktayı anlatıyor.
Yelena Leuchanka, Eylül ayı sonlarında Minsk’teki bir gözaltı merkezinde soğuk, sert bir yatakta uzanıyordu ve diğer tutukluların şarkı kulağına çalındı.
“Hala şoktaydım, sonra Kupalinka’yı söyleyen kadınları duydum.”
Kupalinka kadınların sokak protestolarında söyledikleri bir Belarus şarkısı.
“Bu tür bir enerjiyi veya bunun gibi bir şeyi hiç deneyimlemedim” diye devam ediyor sözlerine Leuchanka.
Belarus’un olimpiyat takımında oynayan basketbolcu Leuchanka, Georgetown Kadın, Barış ve Güvenlik Enstitüsü’nün ev sahipliğinde bu ayın başlarında çevrimiçi olarak düzenlenen bir etkinlikte, pirelerle dolu bir hücrede geçirdiği 15 günü anlattı.
Kadınlar, Ağustos seçimlerinde zafer iddiası büyük ölçüde tartışılan Başkan Alexander Lukashenko rejimine karşı protestoların ön saflarında yer aldı. Ellerinde çiçekler ve bayraklarla haftada bir toplanıyor, güvenlik güçleri tarafından tutuklanma, taciz ve dayak riskiyle karşı karşıya kalıyorlar.
Georgetown Enstitüsü’nün müdürü ve kadın sorunları konusunda eski bir ABD büyükelçisi olan Melanne Verveer, “Belarus’ta olanların yüzü büyük ölçüde kadınların yüzüdür” diyor. “Büyük ölçüde erkeklerin egemen olduğu bir bölgede, siyasette beklenmedik bir şey.”
Protestolar, Lukashenko’nun 9 Ağustos’ta tartışmalı bir biçimde yeniden seçilmesinin ardından başladı. 1994 yılından beri iktidarda olan Lukhashenko, cezaevinde bulunan muhalif bir politikacının eşi olan Svetlana Tikhanovskaya’ya karşı zafer ilan etti. O zamandan beri Lukashenko, önemli muhalefet liderlerini hapse atarak veya onları sürgüne zorlayarak bir baskı rejimi yönetiyor. Tikhanovskaya ise Litvanya’ya kaçtı.
Leuchanka serbest bırakıldıktan sonra Belarus’tan Yunanistan’a gitmeyi başardı – ancak hücre arkadaşlarından biri protesto sırasında bir polisin maskesini yırtmaya çalıştığı için hapis cezasına çarptırıldı.
“Bir şey yaptığınız için değil, bir suç işlediğiniz için değil. Oradasınız çünkü özgürlük için savaşıyorsunuz, ” diyor Leuchanka.
Kadınlara işkence ve tecavüzle suçlanan yetkililerin hiçbirinden hesap sorulmadığını söyleyen Leuchanka, “Hücreye birlikte girdiğimiz hiçbir kadın ‘Bunu yaptığım için pişmanım, burada olduğum için pişmanım’ demedi. Savaşmaya, konuşmaya ve sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bahsettiğim gücü anlıyor musunuz? ”
Başkan Trump, Beyaz Rusya konusunda sessiz kaldı. Verveer, Trump’ın kendi seçimi kaybetmemek için verdiği çabanın Amerika’nın yurtdışındaki imajını zedelediğini söylüyor.
“Bence bu sadece güvenilirliğimizi zayıflatmıyor, aynı zamanda demokratik değerleri yayma, demokrasiyi geliştirme, her zaman olduğumuzu iddia ettiğimiz ve çoğu zaman harekete geçmediğimiz şey olma yeteneğimize de zarar veriyor.”
Yine de Belaruslu kadınlar ABD desteği bekliyor ve yeni Başkan Joe Biden’dan umutlular.
Natalia Kaliada, “Biden yönetiminin kesinlikle Trump yönetiminden tamamen farklı olacağını düşünüyoruz” diyor. Kaliada, Belarus Free Theatre’ın kurucusu. İngiltere’de sürgünde yaşıyor.
Kaliada, Biden’in desteğini sunmak için bir şansa sahip olacağını söylüyor: Tikhanovskaya, Ocak ayında Biden’in göreve başlamasının ardından Washington, D.C.’ye bir gezi planlıyor.
“Artık vakit kaybedemeyiz” diyen Kaliada, Belarus halkının fedakarlık yapmaya hazır olduğunu ve “dünyaya acil durumu mesajı” gönderdiğini ifade ediyor.
Kaynak: NPR