Gülseren Onanç
Kuruluşunun 24. yılını kutlayan Kadın Adayları Destekleme Derneği, KA.DER’in kutlamasında KA.DER’in kurucusu rahmetli Şirin Tekeli’yi minnetle hatırladım. “21. yüzyıl kadınların yüzyılı olacak” diyerek kadın hareketine siyasette var olmak için örgütlü mücadelenin yolunu açmıştı. Onun açtığı yolda kadınlar farklı alanlarla eşitlik mücadelesini sürdürüyor, önemli kazanımlar elde etsek de daha gidecek çok uzun bir yolumuz var.
Nitekim gazeteci Evrim Kepenek’in yaşamı mücadele ile geçmiş edebiyatçı Pınar Kür ile yaptığı söyleşide Pınar hanım, “Ülkemizdeki kadın-erkek eşitsizliğini dile getirmeyen bir kadın yazar edebiyatçı falan değildir” diyerek hepimizi bütün kadınları aktif mücadele ve direnişe davet ediyor.
Zorlu pandemi süreci
Pandemi ile geçen son bir yıl biz kadınlar için çok zor bir süreç oldu. Dünyada 2,5 milyon insan hayatını kaybetti. Kimimiz yakınlarını, sevdiklerini kaybetti, kimimiz işini kaybetti.
Ofislerimizi evlerimize taşıdık, evde işler arttı ve bu işlerin çoğunluğunu kadınlar üstlendi.
Okul yaşında çocuğu olanlar çocuklarının öğretmeni oldular. Sağlık çalışanları evlerinde bile kalamadılar, yaşamları pahasına hastaları ve hastaneleri yaşatmaya çalıştılar.
Kadın yoksulluğu, kadın işsizliği, kadına yönelik şiddet arttı. Ülkemizde ve Dünya’da bin bir zorlukla elde ettiğimiz kazanımlarımızda bazı ülkelerde 10 yıl bazılarında 30 yıl geriye gittik.
Endişelerimiz, korkularımız arttı. En ağırı da insanın insana tehlike oluşturması oldu.
Sosyal mesafeyi korumak adına birbirimize dokunamadık, doya doya sarılamadık.
Bizi fiziksel ayıran pandemi, duygusal ve sosyal olarak birleştirdi
Ama öte tarafta bizi fiziksel olarak ayıran pandemi bizim duygusal ve sosyal olarak bir araya gelmemizi de sağladı; sağlık çalışanlarına, ihtiyacı olanlara, komşularımıza yardım eli uzattık.
Hiç tanımadığımız insanların yaşamlarına dokunduk. Ortak kaderi paylaşan kadınlar olarak dayanışmanın hem kendimiz hem de toplumumuz için ne kadar yaşamsal olduğunu anladık.
Pandemi süreci örgütlenmemizi de destekleyen bir süreç oldu. Teknolojiden yararlanarak yurt içinde ve dışında kadınlar ile bir araya geldik, sorunlarımızı paylaştık, çözümler aradık.
Yüzlerce kadın örgütü sosyal medya üzerinden bir araya geldi. EŞİK Platformu başta olmak üzere irili ufaklı platformlar kurduk.
Bilim insanları ki bunlardan bir tanesi Türkiyeli Özlem Türeci idi, virüse karşı aşıyı geliştirdiler. İnsanlık bu pandemi krizini yenebileceğini gösterdi. Tünelin ucundaki ışık göründü.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü: Meydan okumak zamanı
Şimdi yeni başlangıçlar yapmak zamanı. Pandeminin açtığı yaraları sarmak, kendi geleceğimizi kendi ellerimize almak ve kadına yönelik ayrımcılığa karşı meydan okumak zamanı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü bunun için bize bir fırsat sunuyor. Dünya Kadınlar Günü’yle, dünyanın dört bir yanındaki kadınlar eşitsizliklere mücadele etmek için bir araya geliyorlar. UN Women Başkan Yardımcısı Anita Bhatia, “25 yıl uğruna çalıştığımız her şey bir yıl içinde kaybolabilir” diyor. Bu nedenle UN Women 2021’in 8 Mart resmi temasını, cinsiyet önyargılarına ve eşitsizliğe karşı ses çıkarmayı teşvik etmek üzere “Meydan Okumayı Seç” olarak belirlendi. Dünyanın dört bir yanındaki kadınlar Covid-19’un sosyal, ekonomik ve politik sonuçlarıyla savaşırken, “meydan okumak” her zamankinden daha büyük bir ihtiyaç.
Organizatörler, bu yılın temasıyla bağlantı kurmak için, katılımcılardan Meydan Okumayı Seç pozunuzu (ellerinizi havaya kaldırarak) sosyal medyada paylaşarak kapsayıcı bir dünyanın oluşturulmasına yardımcı olma taahhüdünü teşvik etmelerini istiyor. Ayrıca dünyanın dört bir yanında yürüyüşler düzenlenecek. Türkiye’de ise, her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde İstanbul Taksim’de bir araya gelen kadınlar, bu yıl da 19’uncu Feminist Gece Yürüyüşü için çağrı yaptı.
Bu yıl da çevrimiçi yapılacak olan WOW – Dünya Kadınlar Festivali, kadınları destekleyerek, kadınların karşılaştığı güçlükleri ve daha eşit bir dünya için oluşturdukları çözümleri görünür kılmayı hedefliyor. 5-7 Mart tarihleri arasında kutlayacak olan festival, İstanbul dışında Birleşik Krallık, New York, Nepal, Bangladeş, Pakistan, Tayvan ve Batı Avustralya’da da gerçekleşecek. Global kadın hareketinin dayanışmasını hissetmeniz için izlemenizi öneririm.
Almanya, Filistin, İspanya, Şili, Yunanistan, İngiltere, İrlanda, Süleymaniye’den; 8 ülkeden 8 kadın, 8 Mart’ın kendileri için ne ifade ettiklerini okuduğunuzda Global feminist kadın hareketinin ne kadar güçlü olduğunu göreceksiniz.
Yaşanılır bir dünya için kadın liderliği
Biz Eşitlik Adalet Kadın Platformu’nda daha yaşanılır bir dünya için kadın liderliğini savunuyoruz ve kadın liderleri destekliyoruz. Gabrielle Bardall ve Elin Bjarnegård adında iki akademisyen Myanmar’da kadınların sistematik olarak siyasetten dışlanmasının askeri darbeyi körüklediğini savunuyor. “Aung San Suu Kyi demokratik reformlar çağının yüzü olsa da gerçekte geçiş süreci ordu tarafından başlatıldı ve kontrol edildi. Ordunun ataerkilliği, Suu Kyi’nin liderliğine rağmen askeri olmayan siyasi partilere de yansıdı. Partiler, genelde kadınların siyasete katılımını iyileştirmek için adımlar atmadılar. Kadınların bu sistemli dışlanması askeri darbeyi körükledi” diyorlar.
Ben de kendi adıma, kadınların siyasette etkin olsaydı Türkiye demokrasi tarihinde yaşadığımız askeri darbelerden bu kadar çok çekmeyecektik diyebilirim. Demokrasimizin geleceğini kadın liderliğini destekleyerek sağlayabiliriz.
Bu doğrultuda Almanya’daki Sol Parti’ye (Die Linke) iki kadın liderlik seçildi. Ne güzel haber. Darısı başımıza.
Türkiye’de böyle şeyler olmaz demeyin. Türkiye’deki otoriter iktidarın karşısında mücadele eden kadınlar var. Time dergisi CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun mücadeleci kimliğine geniş bir yer vermiş. Canan Kaftancıoğlu “tutuklanırsam cezaevinden daha güçlü çıkacağım” diyor. Umarım tutuklanmadan da siyasette güçlenebileceği yolları bulabilir.
Fransa’nın ünlü gazetesi Le Monde da Türkiye siyasetinde üç muhalif kadını; Meral Akşener, Canan Kaftancıoğlu ve Şebnem Korur Fincancı’yı incelemiş.
Biz kararların alındığı her masada kadınların da olduğu bir geleceğin hayalini kuruyoruz. Kadınlar, yüzyıllardan beri kendi alanlarına sahip çıkıyor ve kadınların karar mekanizmalarına dahil edilmesini ve toplumsal cinsiyet eşitliğini talep ediyorlar.Siyaset ve iş dünyasından, spor ve bilime kadar tüm alanlarda kadınların liderliğine ihtiyaç var.
Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, tüm biçimleriyle kadın liderliğini kutluyor ve dünyanın her yerinden kadınları liderlik ve karar alma alanlarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Sizin için farklı alanlardaki kadın liderliği desteklemenin yollarını derledik.
Son olarak ben de ellerimi havaya kaldırarak “Eşit bir Dünya için Yaşasın Kadın Dayanışması” diyerek #Meydan Okumayı Seçiyorum.