Close Menu
  • Eşitlik
  • Barış ve Güvenlik
  • Siyaset
  • Adalet
  • Emek
  • Kültür-Sanat
  • Ekoloji
  • Bülten Üyeliği
  • Podcast
  • english
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube TikTok Telegram
Hakkımızda
SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu
Facebook X (Twitter) Instagram YouTube TikTok Telegram
  • Eşitlik

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun

    8 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarsız Bütçe

    9 Aralık 2024

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Hareketinde Erkeklerin Rolü

    25 Kasım 2024
  • Barış ve Güvenlik

    Barış Savunucusu Jimmy Carter Hayatını Kaybetti

    30 Aralık 2024

    Nimet Nimettir!

    24 Aralık 2024

    Rahibeler, Mızıkçı Kabadayılar, Kayyımlar

    23 Aralık 2024

    Barış ve Huzur İçinde Yaşamak İstiyoruz!

    23 Aralık 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Siyaset

    Yerel Demokrasi İçin İş Birliği Çağrısı

    12 Ocak 2025

    Bakanlık: Kreşleri Kapatın CHP: Hodri Meydan; Gelin Kapatın

    26 Kasım 2024

    CHP Kadın Çalıştayı: Çare Eşitlikte

    25 Kasım 2024

    Trump ve Adamları

    18 Kasım 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Adalet

    Pınar Selek:Feminizm Olmadan Faşizmi Aşamayız

    3 Şubat 2025

    AİHM’den Fransa’ya Kınama: Seks Evlilik Yükümlülüğü Değildir

    27 Ocak 2025

    Gisèle Pelicot: Kimin Utanması Gerektiğini Dünyaya Gösteren Kadın

    24 Aralık 2024

    Narin Cinayeti Araştırma Önergesi İktidar Partileri Tarafından Reddedildi

    4 Ekim 2024

    2024 Hrant Dink Ödülleri Kadın Hakları Mücadelesine

    23 Eylül 2024
  • Emek

    Türkiye: Çalışan Kadınlar İçin En Kötü Ülke

    24 Nisan 2025

    DİSK:Greve Çıkalım. Hayatı durduralım.

    9 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Polonez İşçileri Kazandı:Birleşen İşçiler Asla Yenilmez

    7 Ocak 2025

    Bedeni Hür Kadın Öğretmenler

    20 Ekim 2024
  • Kültür-Sanat

    Dünyaca Ünlü Kemancı Ayla Erduran’ın Ardından

    12 Ocak 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Viyana Filarmoni İlk Kez Bir Kadının Bestesine Yer Verdi

    5 Ocak 2025

    Demet Değil Mehmet Olsaydım İşim Daha Kolay Olacaktı

    9 Aralık 2024

    Oya Baydar: Hak Mücadelesiyle Geçen Bir Hayat

    2 Aralık 2024
  • Ekoloji
  • Podcast
  • English
Hakkımızda
SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu

Esra Aysun ve Nevgül Bilsel Safkan ile WOW Dünya Kadınlar Festivali Üzerine

26 Mart 2021 Dayanışma
Facebook Twitter WhatsApp Email

Bu yıl Türkiye’de ilk kez dijital olarak düzenlenen ve bir milyonu aşkın kişiye ulaşan WOW Dünya Kadınlar Festivali’nin hazırlık sürecini, kürasyonunu ve yarattığı etkiyi festivalin İstanbul küratörü Esra A. Aysun ve Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ile konuştuk.

Kadınların karşılaştığı güçlükleri ve daha eşit bir dünya için oluşturdukları çözümleri görünür kılmayı hedefleyen Dünya Kadınlar Festivali İstanbul, WOW Vakfı ortaklığında, British Council ve Sabancı Vakfı işbirliği ile 5-7 Mart tarihleri arasında dijital olarak gerçekleşti.

Dünyanın dört bir yanında düzenlenen Dünya Kadınlar Festivali’nin İstanbul ayağında “Şehirde Kadın Olmak” temasıyla, toplumsal cinsiyetin hayatlarımızı nasıl etkilediği, “Şehir Hayatına Katılım”, “Şehrin Görünmeyen Yüzü”, “Şehirde Dayanışma” temalarıyla ele alındı.

Sivil toplum ve sanatçıları bir araya getiren festival,  bir milyon aşkın izlenmeye ulaştı.

Bu yıl ilk kez Türkiye’de düzenlenen WOW Dünya Kadınlar Festivali’nin hazırlık sürecini, kürasyonunu ve yarattığı etkiyi festivalin İstanbul küratörü Esra A. Aysun ve Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ile konuştuk.

WOW Dünya Kadınlar Festivali’nin İstanbul yolculuğu nasıl başladı? 2019 yılında yapılan Thinkin Toplantıları, WOW İstanbul’u nasıl şekillendirdi?

Esra A.Aysun: Birleşik Krallık’ın kültürel ilişkiler ve eğitim fırsatlarından sorumlu kuruluşu olarak Türkiye’de 80. yılımızı kutluyoruz. British Council olarak, kadınların güçlendirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının, kapsayıcı ve açık toplumlar oluşturabilmek için büyük önem taşıdığını düşünüyoruz. Bu çerçevede de 2016 yılından beri dünyanın farklı yerlerinde (Pakistan, Bangladeş, Nepal ve Brezilya) düzenlenen WOW Festivalleri ile global bir ortaklığımız var. Türkiye’de ise 2017 yılından beri sürdürdüğümüz Kültür ve Sanat Alanında Kadın ve Liderlik programımız çerçevesinde farklı programlarla kadın profesyonellerinin ve sanatçıların yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitliği aktörlerini de desteklemek ve onlarla birlikte hareket etmek üzere projeler geliştirdik. WOW Festivalleri ve WOW Vakfı’nın Kurucu Direktörü Jude Kelly’yi de 2018 Nisan’ında İstanbul’a davet ederek bu programımız çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz, Türkiye’de yaratıcı sektörlerde yer alan kadın liderlerin profillerini, mevcut rollerini ve etkilerini inceleyen Kültürde Kadın Gücü araştırmasının sonuçlarının da açıklandığı program lansmanında festivalleri tanıtmasını sağladık. Kelly bir yıl sonra Eylül 2019’da İstanbul’a tekrar gelerek bu sefer de WOW Festivalleri’nin ön toplantılarını gerçekleştirdi. WOW Festivalleri düzenlendikleri şehrin kadınlarına festivalde ne görmek istediklerini sorarak çıkıyor yola. Biz de İstanbul’da açık bir çağrı ile 100 kadar kadınla bir araya geldik çalışmalarımıza başlarken ve bu toplantıları da Kelly’nin moderatörlüğünde gerçekleştirdik. 2020 yılı içerisinde festival için hepsi birbirinden farklı alanlardan ve elbet çok değerli bir danışma kurulu oluşturarak – Asena Günal (Anadolu Kültür), Aslı İkizoğlu Erensü (Sabancı Üniversitesi), İpek Bozkurt (Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu), Özlem Ece (İKSV), Rümeysa Çamdereli (Havle Kadın Derneği), Ülker Uncu (BGST) ve yanımıza Sabancı Vakfı’nı da alarak bu uzun yolculuğumuza devam ettik. Bu süreçte farklı kadın grupları ve sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek onlara festivali tanıttık, fikirlerini aldık. Haziran 2020’de ise pandemi gerçeğinde dünyada ilk kez kadınları ele alan küresel dijital festival olan WOW Global 24’e iki saatlik bir Türkiye programı hazırladık. Gene aynı yıl WOW İstanbul ön programı olarak Açık Radyo’da hazırlayıp sunduğum Festival Alanı’nda 6 ay boyunca hem sivil toplum hem de kültür ve sanat alanından iki konuğumla toplumsal cinsiyet gündemi üzerine sohbet etme imkanım oldu. Ve tüm bu çalışmalar bizim için festival içeriğini oluşturmamızda sonsuz bir destek ve kaynak oluşturdu. Kısaca göreceğiniz gibi festivalin derin ve uzun bir ön çalışma dönemi oldu.

Sabancı Vakfı’nın toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki çalışmaları arasında WOW İstanbul nereye oturuyor? WOW İstanbul’u desteklemeye nasıl karar verdiniz?

Nevgül Bilsel Safkan: Sabancı Vakfı olarak British Council iş birliğiyle, WOW Dünya Kadınlar Festivalini bu yıl ilk kez Türkiye’de düzenledik. Vakfımızın 47 yıldır toplumsal gelişme için sürdürdüğü faaliyetlerde kadınlar ve kız çocukları hep önceliğimiz oldu. Bugüne kadar kadınların güçlenmesi, kız çocuklarının eğitime devam etmesi, erken yaşta zorla evliliklerin önlenmesi gibi öncelik arz eden konularda çok sayıda çalışma yürüttük, sivil toplum kuruluşlarının projelerini destekledik. WOW İstanbul Festivali de bu önceliğimizle tam örtüşüyor. Festival kadınları destekleyerek, kadınların karşılaştığı güçlükleri ve daha eşit bir dünya için oluşturdukları çözümleri görünür kılmayı hedefliyor. Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kadın hakları alanındaki kazanımlarımızı hatırladığımız, onlara sahip çıktığımız, birlikte olmaktan güç aldığımız bu festivali çok önemsiyoruz. WOW’un sloganında olduğu gibi şehrin tüm kesimlerinden kadınlarla “birlikteyiz” diyoruz bu festival ile.

Bu yıl, WOW Dünya Kadınlar Festivali İstanbul’un kürasyonunda ana ekseniniz neydi? Festivalin parçası olacak isimleri nasıl ve hangi kriterlere göre seçtiniz?

Esra A. Aysun: Öncelikle kürasyonun kolektif bir güçle yapıldığının altını çizmek isteriz. WOW İstanbul Festivali programlaması benim WOW Vakfı ile sürdürdüğüm diyaloğun liderliğinde, Sabancı Vakfı Programlar Koordinatörü Ayşegül Bayar, Sabancı Vakfı Programlar Yöneticisi Özen Pulat’tan oluşan kürasyon ekibi ve danışma kurulumuzun desteği ile oluşturuldu. 2019 yılında başlayan think-in toplantılarında bizlerle görüşlerini paylaşan sayısız sivil toplum aktivistlerinin katkısını da anmalıyız muhakkak.

Temadan bahsetmemiz gerekirse bizim yola çıkışımız WOW festivallerinin gerçekleştikleri şehirlere bağlı olmasıydı öncelikle. Elbette pandemi çerçevesinde dijitalde varolunca sınırlarımız tüm ülkeyi kapsadı ancak temelimiz hep İstanbul oldu. 15 milyon belki daha fazla kişinin yaşadığı çok kültürlü, çok katmanlı ve çok kimlikli bir şehirde şehrin yarı nüfusunu oluşturan kadınlara odaklanan bir festival yapmak kulağa bir çılgınlık olarak gelebilir. Festival öncesi yaptığımız tüm toplantılardan ortak bir tema olarak bu şehri bir kadın olarak deneyimlemenin hikayesini aktarma isteği çıktı. WOW festivallerinin özünde de aslen bu hikaye anlatıcılığı var. Başkasının, bizden farklı olanın hikayelerini ne kadar biliyoruz? Ne kadar dinliyoruz ya da dinlemeye tahammül ediyoruz? Bu soru bize “Şehirde Kadın Olmak” temasını getirdi.

Nevgül Bilsel Safkan: Festivalde “Şehirde Kadın Olmak” temasını üç gün boyunca üç farklı odakta ele aldık. İlk günün panelinde “Şehir Hayatına Katılım” konusuna odaklandık. Farklı yolculuklardan, deneyimlerden kadınların toplumsal hayata katılımını, karşılaşılan güçlükleri konuştuk. Kadınlar şehri nasıl deneyimliyor? Kapsayıcı kent tasarısı nasıl olmalı? gibi sorular ışığında şekillendi panel. Festivalin ikinci panelinde “Şehrin Görünmeyen Yüzü” başlığı altında ev içi yaşama odaklandık. Koronavirüs pandemisi ile tüm dünyada artan aile içi şiddet, derin yoksulluk ve ev içi emeğin paylaşımındaki eşitsizlikleri konuştuk. Festivalin son gününde ise “Şehirde Dayanışma” paneli ile kapsayıcı, adil, eşit bir yaşam için harekete geçen kadınlara kulak verdik. Kapsayıcı kentler yaratmak, toplumsal algıları değiştirmek için yürütülen çalışmaları dinledik, umudu tazeledik. Böylelikle şehri; toplumsal hayat, ev içi yaşam ve dayanışma gibi farklı katmanlarla ele almış olduk. Festival içerik anlamında çok zengindi. Panellerle birlikte söyleşiler, konserler, dans performansları, film gösterimleri gibi birçok bölüm vardı. Büyük Fikirler adını verdiğimiz kısımda farklı alanlardan kadınların yolculuklarına tanık olduk, bizlerle hikayelerini, çarpıcı çalışmalarını, kendilerine tanınmayan fırsatları nasıl yarattıklarını paylaştılar. Atölyeler kısmında 12 farklı sivil toplum kuruluşuyla çalıştık; yaratıcı yazarlık, dijital aktivizm, hikaye anlatıcılığı, toplumsal cinsiyet temelli şiddet, erişilebilirlik gibi pek çok farklı alanda etkileşimli atölyeler gerçekleştirdik.

Festivalde sivil toplum ve sanat dünyasından 100’den fazla kadının sesini duyduk. İstihdam, siyasi katılım gibi birçok alanda kadınların temsiliyeti hala çok düşükken, festivalde özellikle sadece kadınların çalışmalarına yer vermek istedik. Refika Birgül, Ceyda Düvenci gibi isimler de çok özgün katkılar sundular. Katılımcıları belirlemede, Sabancı Vakfı olarak sivil toplum alanındaki birikimimiz ve British Council’ın sanat alanındaki deneyimi önemli rol oynadı. Toplumsal gelişmede dönüştürücü gücü yüksek iki alan olan sivil toplum ve sanat dünyası arasında köprü kurması bakımından da festivali çok kıymetli buluyoruz.

Esra A. Aysun: WOW festivalleri daha eşitlikçi bir dünya için sivil toplum alanı profesyonelleri ve kültür ve sanat alanı aktörlerini biraraya getiren, kapsayıcı, açık ve erişilebilir yaratıcı bir platform. Bu platform dünyaya bakmanın yeni yollarını ve yeni fikirlerin oluşumu desteklemek için sanatın gücünü kullanıyor. İşte bu yüzden festivalde panel ve söyleşiler, konuşmalar ve atölye çalışmaları olduğu kadar WOW Sesler ve WOW Performanslar ve konserler de var. Sabancı Vakfı’nın sivil toplum temsiliyeti katkısının yanında bu yüzden biz de British Council olarak Kültürde Kadın Gücü programımız ile sanat programlamasını oluşturduk festivalin. Özellikle de ağırlığı Birleşik Krallık ve Türkiye’den genç yeteneklere verdik. Sanat programımız British Council olarak açtığımız Kadın Sanatçılar için #KültürdeKadınGücü hibe programı kazananları, gene British Council olarak sürdürdüğümüz Selector Radyosu’nun temsil ettiği genç müzisyenler ve EFG Londra Caz Festivali’ni de düzenleyen Serious Müzik Kürasyonu ile biraraya gelen açılış konserimiz, MAYK Tiyatrosu sanatçıları ve bu yolculukta hep yanımızda olan Barış İçin Müzik Vakfı ve Kardeş Türküler ile birlikte oluştu.

Ayrıca kapsayıcılık ilkemizle bu festivali tüm izleyicilerimiz için de erişilebilir yaptığımızı belirtmek isterim. Erişilebilir Her Şey danışmanlığında simultane İngilizce ve Türkçe çevirinin yanısıra Türk İşaret Dili çevirisi ve Türkçe sesli çeviri de yapıldı.

Festival kaç kişiye ulaştı? Nasıl geri dönüşler aldınız? Ortaklaşılan bir konu var mıydı?

Nevgül Bilsel Safkan: Öncelikle kapsamı ve süresi bakımından Türkiye’de ilk defa böyle bir kadın festivali düzenlendiğini söylemek isterim. Üç gün süren festival içinde barındırdığı hikayeler, tartışmalar, çalışmalar bakımından o kadar zengin ki adeta ara ara dönüp bakılacak arşivlik bir çalışma oldu. Pandemi sebebiyle festivali dijital olarak gerçekleştirmemiz çok daha fazla kişiye ulaşmamıza imkan verdi. İzlenme bakımından bugün festivalin bir milyon kişiye ulaştığını görmek bizler için mutluluk verici. İzleyicilerden aldığımız geri dönüşlerde en çok duyduğumuz yeni pek çok şey öğrenildiği ve ilham alındığı şeklinde. Festivalde kadın hakları alanında uzun yıllardır çalışan köklü kurumlarla birlikte yenilikçi çalışmalarla alana katkı sunan genç kadınlar birlikte yer aldı. Kadın hakları mücadelesinin daha da güçlenerek günümüze ulaşan bu köklü geçmişine dikkat çekmek de olumlu karşılandı. Toplumsal cinsiyeti ve kadının insan haklarını sivil toplumla birlikte sanatla ele almak festivali farklı kılan bir başka yön. Paneller, konuşmalar arasında yer alan müzik dinletileri ve performansların nefes aldırdığı yönünde görüşler geldi. Festivalde yer alan erişilebilirlik uygulamaları da çok güzel dönüşler aldı. “Katılımcıların görünümlerini ve bulundukları mekanı tarif etmeleri fikri çok hoşuma gitti, kendi etkinliklerimiz için not aldım” diyen birçok izleyici oldu.

Esra A. Aysun: Genel yorumlar oldukça olumlu… Panellerde konuşan kadınların farklı temsiliyetleri, sivil toplum aktörleri ile sanatçıları biraraya getirmiş olmamız ve paylaştığımız hikaye anlatıcılığının birçok kişiyi etkilemiş olması. Özellikle Suriyeli kadınların ya da ev işçilerinin hikayelerini kendilerinden dinleyenler daha önce hiç bilmedikleri gerçekleri öğrendiklerini ilettiler…

WOW İstanbul’un global WOW festivallerinin bir parçası olarak düzenlenmesi nasıl bir fark yarattı?

 Nevgül Bilsel Safkan: Dünyanın en büyük kadın festivali olan WOW – Dünya Kadınlar Festivali bugüne kadar 6 farklı kıtada 30 farklı şehirde düzenlenmiş ve 2 milyondan fazla kadına ulaşılmış. Bu sene de İstanbul ile birlikte Londra, Taipei gibi farklı kentlerde düzenleniyor. Bu bize kadın hakları alanındaki mücadelenin küresel olarak ne kadar ortak olduğunu, coğrafyalar üstü olduğunu gösteriyor. WOW İstanbul’u İngilizce alt yazı seçeneğiyle yayınlayarak, Türkiye’den cesaret veren kadınların çalışmalarının globalde bilinirliğine katkı sunmuş olduk. Festivalin Türkiye’deki kadın çalışmalarını dünyaya tanıtmak anlamında önemli bir araç olduğunu düşünüyoruz. Biz de Sabancı Vakfı olarak içinde bulunduğumuz çok sayıda uluslararası networkte festivalin duyurusunu yaptık. Çok olumlu karşılandı.

Esra A. Aysun: WOW İstanbul’u WOW global festivallerinin bir parçası olarak üç yıllık bir süreçten sonra hayata geçirmiş olmak hem kurumsal olarak hem de kişisel olarak büyük bir gurur ve mutluluk oldu. Günümüzde toplumsal cinsiyet eşitliği üzerindeki baskının global olduğunu deneyimliyoruz. İşte bu yüzden WOW platformunun global kimliğinin bizim de WOW İstanbul’da yaptığımız #birlikteyiz çağrısı ile herkese hepimize güç vereceğine inanıyoruz.

İlgili Makaleler

How Gen Z students are leading transnational resistance

24 Haziran 2025

Mutlu Ülkelerin Sırrı Ne?

27 Nisan 2025

Labor’s Role in the Fight for Turkish Democracy

22 Nisan 2025

Uncanny: From Virality to Misinformation, AI Visuals on Social Media

21 Nisan 2025

Comments are closed.

© 2025 Her Hakkı Saklıdır.
  • Eşitlik

    8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun

    8 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarsız Bütçe

    9 Aralık 2024

    Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Hareketinde Erkeklerin Rolü

    25 Kasım 2024
  • Barış ve Güvenlik

    Barış Savunucusu Jimmy Carter Hayatını Kaybetti

    30 Aralık 2024

    Nimet Nimettir!

    24 Aralık 2024

    Rahibeler, Mızıkçı Kabadayılar, Kayyımlar

    23 Aralık 2024

    Barış ve Huzur İçinde Yaşamak İstiyoruz!

    23 Aralık 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Siyaset

    Yerel Demokrasi İçin İş Birliği Çağrısı

    12 Ocak 2025

    Bakanlık: Kreşleri Kapatın CHP: Hodri Meydan; Gelin Kapatın

    26 Kasım 2024

    CHP Kadın Çalıştayı: Çare Eşitlikte

    25 Kasım 2024

    Trump ve Adamları

    18 Kasım 2024

    Kadınlar Tepkili: Hayatlarımıza, Haklarımıza, Hayallerimize Kayyım Atayamayacaksınız!

    10 Kasım 2024
  • Adalet

    Pınar Selek:Feminizm Olmadan Faşizmi Aşamayız

    3 Şubat 2025

    AİHM’den Fransa’ya Kınama: Seks Evlilik Yükümlülüğü Değildir

    27 Ocak 2025

    Gisèle Pelicot: Kimin Utanması Gerektiğini Dünyaya Gösteren Kadın

    24 Aralık 2024

    Narin Cinayeti Araştırma Önergesi İktidar Partileri Tarafından Reddedildi

    4 Ekim 2024

    2024 Hrant Dink Ödülleri Kadın Hakları Mücadelesine

    23 Eylül 2024
  • Emek

    Türkiye: Çalışan Kadınlar İçin En Kötü Ülke

    24 Nisan 2025

    DİSK:Greve Çıkalım. Hayatı durduralım.

    9 Mart 2025

    Yasaklamalara Rağmen Kadınlar Bizi Feminist Gece Yürüyüşü’ne Çağırıyor

    8 Mart 2025

    Polonez İşçileri Kazandı:Birleşen İşçiler Asla Yenilmez

    7 Ocak 2025

    Bedeni Hür Kadın Öğretmenler

    20 Ekim 2024
  • Kültür-Sanat

    Dünyaca Ünlü Kemancı Ayla Erduran’ın Ardından

    12 Ocak 2025

    Çin’de Feminist Komedi: “Her Story” ve Kadınların Mücadelesi

    5 Ocak 2025

    Viyana Filarmoni İlk Kez Bir Kadının Bestesine Yer Verdi

    5 Ocak 2025

    Demet Değil Mehmet Olsaydım İşim Daha Kolay Olacaktı

    9 Aralık 2024

    Oya Baydar: Hak Mücadelesiyle Geçen Bir Hayat

    2 Aralık 2024
  • Ekoloji
  • Podcast
  • English

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.