2007 yılında Nobel barış ödülü adayı olan Ortak Arap Listesi Bloku milletvekili Aida Touma-Sliman, İsrail’de savaşa karşı yükselen mücadeleyi anlatıyor.
Fotoğraf : Rami Shllush (Haaretz)
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve yaşanan insani yıkım yaklaşık iki haftadır dünya kamuoyunun gündeminde.
Son günlerde yoğunlaşan çatışmaların ardından gelen İsrail Güvenlik Kabinesi ve Hamas’ın ateşkes kararı, barıştan yana olan çevreler ve uluslararası aktörler tarafından memnuniyetle karşılandı. İsrail’in Gazze’ye bombardımanı sonucu en az 232 kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Son haberlere göre İsrail’de hayatını kaybedenlerin sayısı 12.
Yaklaşık iki hafta önce başlayan bombardıman ve yıkım, İsrail’de de kitlesel mobilizasyona yol açtı. İsrailli ve Filistinli kadınların ortak çağrıları, genel grev ve sivil itaatsizlik eylemleri, bu kitleselleşmenin öne çıkan unsurları oldu.
Filistinli İsrail vatandaşlarının gerçekleştirdiği genel grevin örgütlenmesinde yer alan feminist aktivist ve milletvekili Aida Touma-Sliman, Christiane Amanpour’un programında son günlerde karşılaştığı polis şiddeti ve mücadele eksenini anlattı.
Touma-Sliman’ın mülakatından öne çıkan kısımlar şöyle:
This is not a war between Jews and Arabs. We are struggling together against this war in Gaza.
My interview today on @CNN : pic.twitter.com/jYYsdVmg5n
— MK Aida Touma-Sliman (@AidaTuma) May 18, 2021
Polis şiddeti kıskacında savaşa karşı çıkmak
Touma-Sliman savaşa karşı çıktıkları eylemlerde polis tarafından şiddetli bir biçimde bastırıldıklarını, daha sonra da aşırı sağ grupların saldırısına uğradıklarını belirtiyor. İsrail’de yaşayan Filistinlilerin gerçekleştirdiği kitlesel eylemlerin bu savaşı durdurmak adına önemli bir mesaj verdiğini söylüyor. Ayrıca mevcut sürecin sorumlusunun Netanyahu olduğunu, hükümet kuramadığı için şiddeti artırdığını belirtiyor.
Now in Sheikh Jarrah:
The Israeli government is saying the issue of Sheikh Jarrah is a real estate matter. Don’t let them fool you. It is ethnic cleansing.
The international community must take a clear stand against the crimes committed here and in Al-Aqsa.
>> pic.twitter.com/uaSegePckp— MK Aida Touma-Sliman (@AidaTuma) May 10, 2021
Filistinliler sistematik şiddetle karşı karşıya
Touma-Sliman’a göre mevcut şiddet sarmalı yıllardır sistematik olarak inşa ediliyor. Gazze’nin abluka altında olması nedeniyle yaşanan insani yıkım, Covid-19 salgını döneminde sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlanması ile de artmış durumda. Touma-Sliman, İsrail’in işgal ettiği bölgelerde yaşayan Filistinlilerin yerinden edilmesi ile zorlanan demografik değişimlerinin etnik temizliğe tekabül ettiğini belirtiyor.
“Bu Yahudiler ve Araplar arasında bir savaş değil”
Çatışmanın Yahudiler ve Araplar arasında bir savaş olmadığına dikkat çeken Touma-Sliman, Netanyahu’nun faşistlere yeşil ışık yakarak iç savaş provakasyonu yaptığını belirtiyor. Araplar ve Yahudilerin beraber mücadele ettiğini ve uluslararası toplumun harekete geçmesi, ateşkes için çabalaması gerektiğini de sözlerine ekliyor.
Aida Touma-Sliman hakkında
2007 yılında Nobel Barış Ödülü adayı olan Hadaş, Ortak Liste milletvekili Touma-Sliman’ın aktivizmi, 1992’de Arap feminist Şiddete Karşı Kadınlar grubunu kurmasına uzanıyor ve bugün hala aktif olarak feminist aktivizmin içinde yer alıyor. Kendisi ayrıca kadına yönelik şiddet ve namus cinayetlerine karşı mücadele de eden önde gelen aktivistlerden. Buna ek olarak, İsrail’de Kadının Statüsü ve Cinsiyet Eşitliği Komitesi’ne başkanlık eden ilk Arap kadın.
Söyleşiyle bu linkten erişebilirsiniz.