Profesyonel kariyerini 4 yıl önce noktalayıp, akademik çalışmalarına yoğunlaşan Avusturyalı bisikletçi Anna Kiesenhofer, büyük bir sürprizle Tokyo 2020 Olimpiyatları’nda Kadınlar Bisiklet Yol Yarışı’nda altın madalyanın sahibi oldu. Bisiklet kariyeri boyunca otoriteye meydan okuyan Kiesenhofer’ın ilham verici hikayesi…
Eda Doğançay
2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları Kadınlar Bisiklet Yol Yarışı şampiyonu Avusturyalı bisikletçi Anna Kiesenhofer oldu.
Hollandalı bisikletçilerin favori olduğu yarışta, profesyonel kariyerini noktalamış ve son kontratını 4 yıl önce yapmış olan Avusturyalı bisikletçi Kiesenhofer yaptığı atağı ile şampiyonluğa koştu.
Bisikletin efsanevi isimlerinden biri olan ve son Olimpiyatına katılan Hollandalı Annemiek van Vleuten ikinci, İtalyan Elisa Longo Borghini üçüncü oldu.
“Otoriteye fazla güvenme”
Anna Kiesenhofer, yeni Olimpiyat şampiyonu olarak yaptığı basın toplantısında, spora yeni başlayan genç bisikletçilere tavsiyeleri sorulduğunda, hiç düşünmeden, “Otoriteye fazla güvenmesinler,” dedi.
Bisiklet kariyeri pek çok açıdan ‘düzen karşıtı’ olarak yorumlanan Kiesenhofer’ın altın madalyası, Olimpiyatların en büyük sürprizlerinden biri.
Kiesenhofer akademik çalışmarında da oldukça iddialı bir isim. Viyana Teknik Üniversitesi’nde matematik eğitimi alan sporcu, sonrasında, Cambridge’de yüksek lisans, Universitat Politecnica de Catalunya’da da doktorasını tamamlıyor.
2017’de Lotto Soudal’dan ayrıldığından beri bir bisiklet takımının parçası olmayan ve Olimpiyat Oyunları için de ulusal federasyonun desteğini almayan Kiesenhofer, “Her şeyi kendi başıma yönetiyorum” diyor. Olimpiyatlara bir koçla hazırlanmadığı gibi, beslenme ve ekipmandan eğitim ve taktiklere kadar oyun planını tamamen kendisi yazmış.
“Ben sadece pedal çeviren bir bisikletçi değilim; performansımın arkasındaki beyin de benim. Bununla da gurur duyuyorum.”
Kiesenhofer, yarış esnasına bile sadece kendine güvenmeyi seçmiş. “Zaman farklarını gösteren bir pano vardı ama ona güvensem mi güvenmesem mi bilemedim.”
“Bir şey bildiğini söyleyen herkes aslında bilmiyor”
Peki Kiesenhofer’in otoriteye meydan okuyan bu yaklaşımı nereden geliyor?
“Her zaman şöyle bir tehlike var, -ve ben de bunun kurbanı oldum- gençsiniz, çok fazla şey bilmiyorsunuz, o zaman koçunuz ya da ‘ben biliyorum ve bunu yapmak zorundasın’ diyen biri var. Ben de o noktadaydım ve insanlara inandım” diye açıklıyor.
“Artık yaşım ilerledi, 30 yaşındayım ve bildiğini söyleyen herkesin aslında bilmediğini fark etmeye başladım. Çoğu bilmiyor, özellikle de bildiğini söyleyenler bilmiyor, çünkü bilenler bilmediğini söylüyor.”
Kiesenhofer, 2016’da İspanyol amatör pistinde elde ettiği sonuçlarla Lotto Soudal’ın dikkatini çekmiş, ancak Belçika takımında sadece bir yıl geçirdikten sonra, sporun profesyonel kademesinin ona uygun olmadığına karar vermiş.
“Kestirme yol ya da mucize diye birşeyin olmadığını fark etmeye başladım. Benim tavsiyem, koçunuza ille de güvenmeniz gerekmiyor. Demek istediğim şu: Tabii ki bazı insanlara güvenmeniz gerekiyor, çevrenizdeki insanlara ihtiyacınız var. Her şeyi kendi başınıza yapamazsınız ama kime güveneceğiniz konusunda çok dikkatli olmalısınız” diyor.
“Benim şu an güvenebileceğim insanlar ailem ve yakın arkadaşlarım. Birçok arkadaşın gerçek olmadığını biliyorum. Güvendiğim insan sayısı oldukça sınırlı çünkü birine güvendiğini düşünüyorsun ama sonunda arkandan konuştuklarını fark ediyorsun. Güvendiğim birkaç kişi bana çok yakın.”
Yorumcular, yarışı kazanacağı düşünülen Hollandalı bisikletçilerin Kiesenhofer’i hafife alarak hata yaptıklarını, sessizce Tokyo’ya uçan Avusturyalı akademisyenin gücünün farkına varamadıklarını ifade ediyor.
Hatta öyle ki, yarışı ikinci olarak bitiren Hollandalı Annemiek Van Vleuten, finişi geçerken önde Kiesenhofer’in yarışı kazandığından haberi olmadan zafer kutlayarak geçmiş.
“Kağıt üzerinde amatörüm ama bisikletin hayatımdaki yeri büyük. Para kazanmıyorum… Çok değil yani gelirim normal bir iş gibi ama bisiklet zihnimde çok büyük bir yer kaplıyor. Son bir buçuk yıldır tamamen bugüne odaklandım” diyor Kiesenhofer.
Kiesenhofer altın madalyasını ailesi ve arkadaşlarıyla kutlamak için yakında Avusturya’ya uçacak ve ardından İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nde araştırmacı ve öğretim görevlisi olarak sürdürdüğü mesleğine geri dönecek.
“Bakalım. Bilmiyorum. Bence asıl değişim bende, karakterimde yaşanabilir. Bu bana çok fazla özgüven ve inanç verecek.”
“Dışarıda nelerin değişeceğinden hala emin değilim. İşime ve daha önce yaptığım gibi bisiklet sürmeye devam edeceğim. Tabii ki özgüven açısından bu zafer beni başka biri yaptı diye düşünüyorum.”
Kaynak: Cycling News, FemSport