Kürtaj kararı alan kadınlar ne hissediyor? Kürtaj kararını nasıl ve neden alıyorlar, sonrasında neler yaşıyorlar?
Uluslararası Güvenli Kürtaj Günü’nde dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan ve gebeliklerini sonlandıran beş kadın yaşadıklarını anlatıyor.
Kürtaj yasal olmalı mı? Bu soru hala dünya genelinde tartışılan bir konu.
Kürtaj karşıtlığı her gündeme geldiğinde birbirinden farklı fikirler ortaya atılıyor.
Peki bu kararı alan kadınlar ne hissediyor? Kürtaj kararını nasıl ve neden alıyorlar, sonrasında neler yaşıyorlar?
Uluslararası Güvenli Kürtaj Günü’nde dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan ve gebeliklerini sonlandıran beş kadın yaşadıklarını BBC’ye anlattı.
“En yakın arkadaşlarıma bile söyleyemiyordum”
Tayland’dan Sandra, “Bu kişinin çocuğumun babası olmasını istemediğimi biliyordum. ‘Seks partneri’ydi ama benim önümde uzun bir kariyer vardı” dedi.
Sandra, Tayland’da güvenli kürtaj imkanı sağlayan ve bu konuda kadınları bilgilendiren Tamtang adlı gruptan yardım istedi. “Kliniği bulmuştum ama işlemin yapılacağı günden bir gece önce üstümde büyük bir ağırlık hissediyordum” diyor.
Kısa bir süre öncesine kadar Tayland’da kürtaj yasaktı. Kürtaj hakkı yalnızca tecavüz, ensest ilişki sonucu gebe kalan veya annenin sağlığının tehlikede olduğu durumlarda tanınıyordu. Sandra, bu yasaların hala yürürlükte olduğu 2019 yılında kürtaj yaptırmaya karar verdi.
“Onlara cinsel taciz mağduru olduğumu mu söylesem yoksa acınacak bir hale bürünüp çocuğu büyütecek yeterli maddi imkanlara sahip olmadığımı mı söylesem diye düşünüp duruyordum” diyor Sandra.
“En yakın arkadaşlarıma bile söyleyemiyordum çünkü bizim kültürümüzde kürtaj karşıtı inanç yaygın. Hatta burada, kürtaj yaptıran kadınların bebeğin hayaletlerini ömür boyunca sırtlarında taşıyacaklarını anlattıları bir televizyon programı bile var.”
“Kendime her şeyin yolunda olduğunu söyleyip duruyordum. Ama bir gün sosyal medyada kürtaj karşıtı çok kötü yorumlar okudum ve yıkıldım.”
Bütün kadınların bedenleriyle ilgili söz hakkına sahip olmasını umduğunu söyleyen Sandra, “Çünkü yasalar ne kadar liberal olursa olduğun hala bizi kontrol eden bir damgalama var” diyor.
“Kürtaj hakkında açıkça konuşan kadınların sayısı ne kadar çok olursa, o kadar güçlü olacağız”
ABD merkezli ‘Shout Your Abortion’ adlı üreme hakları grubunda çalışan Erin, ilk kürtajını 28 yaşında yaptırdı. En son kürtajını da 36 yaşında.
.”Ama yine de sık kürtaj yaptırmanın bile, gebeliği sonlandırmayı seçenlerin yaşadığı utancı azaltmadığına inanıyor: “Kürtajla ilgili konuşmak hala utanılacak bir şey gibi görülüyor. İlerici veya liberal gruplarda, hatta üreme hakları topluluklarında da durum aynı. Umarım bu yakında değişir.”
Erin, kürtaj kararı almakta hiç zorlanmamış. “Anne olmak istemiyordum, hiçbir ilişkimde bir çocuğa ebeveynlik yapmak istemiyordum” diyor.
“Kürtaj kararının herkes için zor ve travmatik bir karar olduğu düşüncesi üreme hakları hareketine çok büyük zarar veriyor.”
Kürtaj sonrası yalnızlık hissi yaşandığını ifade eden Erin, damgalanmanın zamanla tamamen yok olmasını umuyor. “Kürtaj her zaman yaygındı, ama nadir yapıldığı ve en son seçenek olarak görülmesi gerektiği iddiaları ortaya atılıyor.
“Yaptırdığımız kürtajlar hakkında açıkça ne kadar çok konuşursak topluluğumuz da o kadar güçlü olacaktır ve kürtaj etrafındaki o damga da yok olacaktır. Birbirimize böyle yardımcı olabiliriz.”
Haberin devamına buradan ulaşabilirsiniz.