Türkiye’de giderek yaygınlaşan erotik ve pornografik içerik mecrası OnlyFans’ın Türkiye’deki içerik üreticileri ekonomik kaygılarla bu işe başladıklarını ifade ediyor. İçlerinde üniversite öğrencisi de var, yeni mezun da, geçinemediği için ek iş olarak yapan da…

2016 yılında kurulan OnlyFans.com, erotik ve pornografik içerik üretilen bir dijital mecra. Kullanıcılarına, abonelerinden ödeme alarak içerik üretme şansı sunan OnlyFans’ın pandemi boyunca üye sayısı kat kat arttı. Geçen mart ayında 3,5 milyon yeni üyenin kayıt yaptırdığı ve içerik üreticilerin 60 bin yeni içerik ürettiği açıklandı.
Dünyada ünlü isimlerin de kullandığı OnlyFans büyük bir pazar oluşturdu. OnlyFans Türkiye’de son bir sene içerisinde son derece popüler hale geldi.
Aylık abonelik sistemi ile çalışan sitede Türkiye’de ücretler 5 ve 45 dolar arasında değişiyor. Özel içerikler için ekstra ücret istenebilirken, kullanıcılar, içerik üreticilerinden talep ettikleri şeylerin karşılanması durumunda fazladan ödeme yapabiliyor.
Independent Türkçe’den Onur Dalar, Türkiye’den içerik üretenlerle konuştu.
X, üniversiteden bu sene mezun olan 23 yaşında bir kadın. OnlyFans’a 2 ay önce içerik üretmeye başlayan X, bu kararı ekonomik olarak geçinemediği için vermiş. Aylık abonelik ücreti 8 dolar olan X, çekimlerini cep telefonuyla yapıyor.
Freelance olarak tasarım ve çeviri işiyle uğraşan X, OnlyFans deneyimini şöyle anlatıyor:
“Çok fazla uğraşamıyorum, çünkü hem zamanım yok hem de diğer içerik üreticilerinin aksine bu duruma sıcak bakmadığım için, kendi içimde çok çelişiyorum, motive olamıyorum. Normalde çalıştığım işlerle geçinebilecek geliri elde etseydim asla düşünmezdim. Şu anda bu, benim için, ek gelir sağlamaya çalıştığım ve sevmeden yaptığım herhangi bir iş.”
“Kolay para sanılıyor ama öyle değil”
X’e abonelerle etkileşimi olup olmadığını sorduğumda ise şu yanıtı veriyor:
“Üyelerle tabii ki etkileşim var; olmak zorunda. Abone olan herkes mesaj atıyor, cevap bekliyor; hatta cevap almazlarsa agresif mesajlar atıyorlar. Dışarıdan insanlar bu mecrayı, sadece fotoğraf, video, içerik yüklenen ve para kazanılan bir yer gibi algılıyorlar. Ama genelde para kazanabilmek için her aboneyle özellikle mesajlaşmak gerekiyor. Kolay para sanılıyor ama öyle değil… Ben de yettiğince mesajlaşmaya çalışıyorum.
Orada herhangi bir objesiniz zaten; karşı taraf size her şeyi söylemeyi kendine hak görebiliyor. Karşılıklı erotik içerikli mesajlaşmak isteyenler de oluyor, özel fotoğraf vs. isteyenler de… En çok da sanal dışında, gerçek hayatta buluşmak, görüşmek isteyip bu konuda ısrar edenler oluyor.”
“Yaptığım iş sanal seks işçiliği”
“Yaptığım işin direkt olarak sanal seks işçiliği olduğunu düşünüyorum; sabrım yettiğince ilerletmeye çalışıyorum ben de…” diyen X, sözlerini şöyle sürdürüyor
Kadınların, ekonomik nedenlerle bazen benim gibi, istemeyerek eril tahakkümü destekleyen işler yapmak zorunda kalmaları dünyanın her yerinde var. Beni asıl öfkelendiren şey, bu durumun kendisi ve şu an birçok kesim tarafından daha farklı bir şekilde savunuluyor olması. Özgürlükle, yaratıcılıkla, üreticilikle bir alakası olduğunu düşünmüyorum. Yanlış anlaşılmasın, ben kendi adıma yaptığım işten memnun değilim.
Dijital kapitalizm üzerine çalışan siyaset bilimci Doç. Dr. Yasemin Özgün, OnlyFans’ın bu kadar ilgi görmesinin sebeplerinden birisinin bu mecralarda abonelerin içerik üreticileriyle etkileşim kurabilmesi olduğunu söyledi.
“Kullanıcılar çeşitli”
“İnsanların biricik olma ihtiyacının, kapitalizm tarafından pazarladığını” savunan Doç. Dr. Yasemin Özgün, OnlyFans’a dair şunları anlatıyor:
“OnlyFans kullanıcıları oldukça çeşitli. Porno yıldızları, eskortlar ve webcam modelleri OnlyFans kitlesinin büyük bir bölümünü oluşturuyor. Akıllı telefonu veya küçük stüdyosu olan herkesin kendi pornograficisi olabileceği ve içeriğin genellikle ücretsiz olduğu bir zamanda, yetişkin eğlence endüstrisindeki en sıcak siteye, daha az seks eylemi gösteren ve ne kadar yaratıcı olduğuna bağlı olarak artan ücretler talep eden sağlayıcılar hakim. Bu anlamda daha önce deneyimi olmamış ancak ilk kez OnlyFans aracılığıyla kazanç sağlamak için erotik içerikler üretenlerin sayısı da bir hayli fazla.”
“OnlyFans, gig ekonomisi çağında seks işçiliğinin temsilcisidir” diyen Özgün, “Gig ekonomisi, çalışan ve işveren arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran bir serbest piyasa sistemi biçimidir. Geleneksel anlamda sendikal haklara, belirlenmiş bir çalışma takvimine ve takip edecek bir yöneticiye sahip olmak yerine, bireyler uygulamalar ve platformlar aracılığıyla teslimat, taksi hizmetleri (Uber) vb. hizmetleri iş sözleşmesi olmadan ‘özgürce’ sağlayabilirler. Ken Loach’ın ‘Sorry, we missed you’ filminde tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdiği, Türkiye’de de kurye işçilerinin birbiri ardına greve gittikleri günümüzde gündeme gelen bir olgu. Buna göre kuryeler şahıs şirketleri kuruyor ve üst şirketle anlaşıp, kendilerine ait motosiklet ya da ticari tip araçlarıyla, dijital platformları da kullanarak hizmet sağlıyor. Üst şirket ile kuryeler arasında geleneksel bir işçi-işveren ilişkisi kurulmuyor; kuryeler için iş ortağı, tedarikçi gibi tanımlar kullanıyor. Gig ekonomisi, şirketlerin geleneksel şekilde işçileri tam zamanlı çalıştırmasından ziyade esnek, geçici ve bağımsız sözleşmeli istihdam etmesi anlayışını anlatıyor. Dijital araçların kullanımı da bu anlayışın önemli bir parçası” ifadelerini kullandı.
Haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.