
Gülseren Onanç
Türkiye’de kadınların %60’ı mutsuz hissediyor. Bu oran muhalefet partilerine oy veren kadınlarda daha da yüksek. HDP’ye oy veren kadınların yüzde 86,8’i, CHP’ye oy veren kadınların ise yüzde 74,1’i İYİ Parti’ye oy verenlerin %72,2’si Türkiye’de yaşayan bir kadın olarak mutsuz olduğunu ifade ediyor. AK Parti’ye oy verdiğini söyleyen kadınların %40’ı mutsuz.
Bu sonuçlar Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) tarafından Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin katkılarıyla hazırlanan Kadınların Ekonomik ve Toplumsal Yaşamdaki Sorunları Araştırma Raporu’ndan.
Oy verdiğimiz siyasi parti üzerinden bölündüğümüz, ötekileştirildiğimiz, yargılandığımız, cezalandırıldığımız bir Türkiye ortamında bir de kadın olma kimliği eklenince ortaya bir derin bir mutsuzluk tablosu çıkıyor.
Para mutluluk getirmiyor, gençler daha mutsuz
Üstelik para da mutluluk getirmiyor memleketimizde. Araştırma her ekonomik sınıftan kadının mutsuz olduğunu ortaya koyuyor ama yine de en mutsuz kadınlar yüzde 65,5 oranla orta sınıf kadınlar. Yaş grupları içinde ise 18-24 arası genç kadınların mutsuzluk oranı diğer yaş gruplarından daha fazla (yüzde 66,4).
Muhalefeti destekleyenler daha umutsuz
Araştırmada ortaya çıkan diğer önemli bir bulgu ise, araştırmaya katılan kadınların yüzde 65,8’inin gelecekten umutsuz olduğunu dile getirmesi. Muhalefet partilerine oy verenler daha da umutsuz olduğu görülüyor. HDP’ye oy veren kadınların yüzde 92,1’i, CHP’ye oy veren kadınların yüzde 82,2’si, AK Parti’ye oy verenler kadınların yüzde 44’ü gelecekten umutsuz olduğunu ifade ediyor. Gelecekten umutsuz olmanın işinizin olup olmaması ile de ilişkisi yok. Her iki durumda da kadınlar gelecekten umutsuz. Yine en umutsuz kadınlar 18-24 yaş arası genç kadınlar. Genç kadınların yüzde 72,5’inin, gelecek hayalleri karanlık.
Özgür değiliz
Raporda yer alan özgürlüklere dair sonuca göre, AK Parti’ye oy veren kadınların yüzde 40,1’i kendisini özgür hissederken, İYİ Parti’ye oy verenlerin yüzde 15,2’si, CHP’ye oy veren kadınların yüzde 6,1’i, HDP’ye oy verenlerin ise sadece yüzde 1,3’ü kendisini özgür hissediyor.
Şiddet, taciz, hane içi bakım emeği, istihdam sorunlarımız var
Rapora göre, Türkiye’de yaşayan kadınların en önemli sorunları şiddet, taciz ve hane içi ücretsiz emek ve bakım yükü. Görüşmelere katılan kadınların yüzde 76,8’i şiddetin, yüzde 75,1’i ise tacizin kadınların en önemli sorunu olduğu düşünüyor. Katılımcı kadınların kendi deneyimleri de Türkiye’deki kadınların önde gelen sorunlarının hane içi ücretsiz işgücü ve bakım emeği ile istihdam sorunu olduğunu gösteriyor.
Yeni iktidardan beklentilerimiz yüksek
14 Mayıs Seçimlerine 37 gün kadı. Kadınlar sorunlarını ve taleplerini net olarak ortaya koyuyor. Kadınlar mutsuz ve gelecekten umutsuz. AK Parti ve Cumhur İttifakı kurduğu gerici, şeriatçı ittifak ile 2010’dan beri geriletilen kadın haklarını daha da geriletmeye kararlı olduğunu gösterdi.
Bu hafta SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği olarak yeni Cumhurbaşkanı ve siyasi muhalefet partilerine yönelik kadın politikalarına ilişkin taleplerimizi dile getirmek amacıyla kadın örgütleri temsilcileri, aktivistler ve basın mensuplarıyla bir araya geldik. Seçim öncesi yeni Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı öncelikli olmak üzere kadınların taleplerini dillendirmek istedik.
Toplantımıza konuşmacı olarak katılan akademisyen ve yazar Serpil Sancar, “Kadın haklarını koruma siyaseti nasıl olmalı?” sorusunu sordu. Millet İttifakı’nın kadın haklarıyla ilgili evrensel taahhütlere uyan bir çerçeve sunmadığını, mutabakat metinlerinde kadınların eşit siyasal temsili ve bunun hangi strateji ve politikalarla gerçekleşeceğine dair somut bir vaat bulunmadığını vurguladı. AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın kadınların kazanımlarına yönelik saldırılara karşı siyasi muhalefet ittifaklarının yeterli bir cevap oluşturmadığını söyledi.
Kadınların sorunları o kadar çok ki, biz bu sorunları tek tek sıralamak yerine bu sorunların çözülmesi için gerekli mekanizmaları ve süreçleri talep ettik. Taleplerimizi üç başlıkta topladık.
- Parlamento’da eşit temsil: Seçim aday listeleri 10 Nisan’da Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilecek. Toplantıya katılan parti temsilcilerimizden öğrendiğimize göre başvuranların yaklaşık yüzde 30’u kadın. Son TBMM’de 600 milletvekilinin %17’si kadındı. Listelerinde fermuar sistemi ile kadınların eşit temsilinin sağlanmasını talep ediyoruz. Dünyada kadınların siyasete katılımında nasıl fark yarattığının sayısız örneği var. Türkiye’de siyasi partiler kadınların siyasette eşit temsilinin önündeki engelleri kaldırmalı ve kadınların siyasette aktif aktörler olması sağlanmalıdır.
- Kadın sivil toplum örgütleri karar alma ve politika üretme süreçlerine aktif olarak katılım. Millet İttifakı herkesi kucaklamak üzere çıktığı yolda en küçük partilerle bile uzlaşma trafiği sürerken bu süreçte kadın örgütlerinin dikkate alınmamasına doğrusu içerliyoruz. Sorunları yaşayan, çözümleri bilen, sivil muhalefette en etkin örgütlü toplum olan kadın hareketinin mutabakat metinleri hazırlanırken sürece dahil edilmemesi kabul edilemez. Serpil Sancar’ın dediği gibi “sizin sorunlarınızı biz biliriz, biz çözeriz” yaklaşımını çok eril bir yaklaşım olarak algılıyoruz. Bundan sonraki iktidarda kadın politikaları başta olmak üzere kadınlar sürece aktif olarak katılmalı.
- Kadın ve Eşitlik Bakanlığı: Türkiye’de adında Kadın ve Eşitlik olan bir bakanlığın kurulması yeni iktidarın uygulayacağı politikayı anlatması açısından çok önemli ve değerli olacaktır. Bakanlık eşit vatandaşlık temelinde kadınların sorunlarına direk olarak eğilecek bir yürütme organı olarak işlev görecek. Birçok Avrupa ülkesinde örnekleri olduğu gibi kadın sorunlarıyla ilgilenen ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı kendisine hedef belirlemiş Kadın ve Eşitlik Bakanlığı’nın temel misyonu; kadınların siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel olarak güçlenmesini desteklemek, kadına yönelik şiddet, cinsel istismar ile mücadele etmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak olacak. Yürütme organında icracı bir bakanlık olmasını talep ettiğimiz Kadın ve Eşitlik Bakanlığı’nın özerk bir bütçesinin olması gerektiğine inanıyoruz.
Bakanlık: Kadın sorunlarını çözmek üzere bir lider atamak
Bu konuda yazan Menekşe Tokyay Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Bertil Emrah Oder ile konuşmuş. “Bakanlık uygulaması yürütmede kadın politikalarını ve toplumsal cinsiyet eşitliğini lider konumda tanımlamak demektir, kadın sorunlarını çözmeye yönelik bir lider atamanız anlamına gelir,” diyor Prof. Emrah Oder.
Siyasi muhalefete ve Millet İttifakı’nı oluşturan parti liderlerine ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na SES’leniyoruz. Mutsuz, umutsuz olan kadın seçmenlerin taleplerini duyun. Cumhuriyetin ikinci yüzyılını bir Kadın ve Eşitlik Bakanlığı ile taçlandırın.
Bu amaçla Change.org sitesinde açtığımız kampanyayı desteklemenizi rica ediyoruz.
Memlekete baharları kadın erkek birlikte eşit olarak getirelim.