
Gülseren Onanç
Memlekette ve dünyada son on yıldır kadın haklarındaki kazanımlarımızda gerilemeler yaşıyoruz. Yükselen sağ siyaset üstüne gelen pandemi sonucunda kadın erkek eşitliğinde bir uçurum oluştu. Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre her şey böyle giderse eşitliğin sağlanması için 135 yıla ihtiyaç var. Öte tarafta çok uzak gibi görünen iklim krizi kapıya dayandı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri “İnsanlık ince bir buz parçasının üstünde ve buz hızla eriyor” diyerek durumun ne kadar acil olduğuna dikkat çekiyor. Rusya ile Ukrayna arasında sıcak savaş devam ediyor. Geçen haftaa sonu yapılan seçimler sonucunda Türkiye’de 21 yıldır devam eden otoriter sağ iktidar beş yıllık bir süre daha devam edecek. Bu iktidarın son on yılında kadın ve insan haklarını geriletmesi, LGBTI+ ve diğer farklı kimliklere uyguladığı kutuplaştırıcı politikalar, TBMM’de kadın hakları karşıtı parti temsilcilerinin olması geleceğe ilişkin endişemizi artırıyor, kendimizi mutsuz hissediyoruz.
2022’de onuncusu yayınlanan mutluluk endeksinde Dünya çapında mutluluk düzeyi 10 üzerinden 5,6 puan olarak ölçüldü. Gençlerin yaşam memnuniyetinde bir önceki yıla oranla düşüş var. Türkiye en mutsuz ülkeler kategorisinde, kadınların %60 mutsuz olduğunu söylüyor.
Durum böyleyken bir birey olarak ne yapabiliriz? Bu eşitsizlik, adaletsizlik yaratan sisteme karşı nasıl mücadele edebiliriz? Başkasının elinde gözüken yaşantımızı nasıl kendi elimize alabiliriz? Geleceğe nasıl umut ile tutunabiliriz?
Bütün bu sorulara benim bulduğum cevap, SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği.
Psikologlar gerçekliği kontrol edilememiş haberlerin sosyal medya kanalları ile geniş kitlelere yayılmasının mutsuzluk artışında önemli bir faktör olduğunu savunuyor. Uzmanlar, mutluluğu yakalayan insanların yaşam boyun bir idealin, hedefin peşinde koşanlar ve çevresine yardım edenler olduğunu söylüyor.
Ben de SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği çatısı altında kurduğumuz dayanışma ekosistemi içinde her gün eşitlik idealinin peşinden koşarak geleceğe umutla bakmayı başarabildim. Beş yıllık yolculuğumda tek bir gün bile umutsuzluğa kapılmadıysam bunu SES takımı, SES üyeleri, SES elçileri, SES Yılın Kadınları, SES Mentorleri ve Mentileri, SES destekçileri ve dirençli kadın hareketine borçluyum.
Biz beş yıldır Türkiye ve dünyada ataerkil sisteme karşı direnen kadınların, eşitliği ve barışı savunan kadın siyasetçilerin, dayanışmayı ören kadın sivil toplum temsilcilerinin, uğradıkları ayrımcılığa karşı direnen cesur LGBTQ+ aktivistlerinin ilham veren hikayelerinin izini sürdük.
Bütün bu hikayeler bana başka bir dünyanın mümkün olabileceğini müjdeledi, geleceğe ilişkin umudumu her daim canlı tutmamı sağladı.
Kuruluşundan bugüne yaptığı yayıncılık ve projeler ile SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği ve onun yayın platformu SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu, Türkiye ve dünya kadın hareketinde kendine özgü bir yer oluşturdu. SES olarak yeni bir feminist bakış açısı ile dünyayı anlama ve anlamlandırmaya çalıştık, umudun yaygınlaşmasına, direnişin ve dayanışmanın desteklenmesine katkı sunduk. Dünyadaki kadın SESlerini memlekete, memleketin kadın SESlerini de dünyaya duyurmaya çalıştık.
Bugün SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin dijital yayın platformu SES Eşitlik Adalet Kadın Platformu 5. yılını kutlarken, derneğimizin resmi kuruluşunun daha 4. yılını henüz tamamlamadık. Geçtiğimiz 4 yılda, pandemi ve onunla birlikte gelen yaşam ve çalışma koşulları altındaydık. Bütün bu koşullarda biz çalışmaya ve üretmeye devam ettik. Bu kısa sürede SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği yetkin, saygın, güvenilir bir sivil toplum örgütü olmayı başardı.
Çok değerli akademisyen, anayasa hukukçusu arkadaşım Bertil Emrah Oder’ın yolladığı mesajı sizinle paylaşmak isterim:
“Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu feminist dayanışmanın güncesini tutan, bilgi dağarcığını pekiştiren bir alan yarattı. Bu alan, gündemi feminist bir gözle izlemek, sorgulamak ve kavramak için hepimize yeni bir soluk oldu. Haber ve fikir paylaşımı yanında, sevinç ve coşkuda da bizi buluşturdu. Platform, bugün artık feminist bir bellek ve duygudaşlık zemini. Kadınların bilgeliğini, direncini, yılmazlığını ve coşkusunu birlikte alkışladığımız nice yılları olsun…”
Teşekkürler…
Bugünkü Genel kurul ile, kurucu başkanı olduğum derneğimizin ikinci seçim dönemini de tamamlamış oluyoruz. Kuruluşumuzdan beri bana yönetim kurulu üyesi olarak destek veren arkadaşlarım; Asuman Bayrak, Ayla Sevand, Aylin Şahin, Emel Şensezgin, Hande Karakülah, Hande Orhan, Meral Tamer, Leyla Kayhan Elbirlik, Merve Emek ve Servisimin Cömert ve Zeynep Miraç Taner’e ayrı ayrı teşekkür ederim.
Bu sürece katkı sunan bütün takım arkadaşlarıma gönüllerini koyarak çalıştıkları ve ürettikleri için minnet borçluyum. Bize inanarak derneğimize maddi katkıda bulunan destekçilerimize ve bağışçılarımıza teşekkür ediyorum.