Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 100. yılında kadın işçiler için devrim niteliğinde bir sözleşmeye imza attı. İş yerinde şiddet ve tacizin sona erdirilmesine ilişkin sözleşme konferans delegasyonunun onayına sunuldu ve kabul edildi.
Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), çalışma hayatında şiddet ve tacizi engellemeyi amaçlayan ilk küresel sözleşmeyi kabul etti.
Sözleşmenin hazırlanmasında kadınların sosyal medyada cinsel tacize karşı başlattığı #MeToo (Ben de) kampanyasının önemli rolü oldu.
ILO’nun İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan Yıllık Çalışma Konferansı’nın son gününde kabul edilen sözleşmeyi için oturum başkanı Jean-Jacques Elmiger “tarihi bir an” olarak niteledi.
“Zamanı gelmişti”
İşyerinde özellikle kadınların cinsel taciz ve saldırı mağduru olduğunu vurgulayan ILO Genel Direktörü Guy Ryder “Bu adımın atılmasının zamanı gelmişti. (Sözleşme) Dünya’nın dört bir yanında iş yerinde çalışan insanlar açısından büyük bir fark yaratacak” dedi.
Sözleşmedeki standartlar, herkesin şiddet ve tacizden arındırılmış bir çalışma hayatı hakkına sahip olmasını amaçlıyor. Çalışanları iş yerinde şiddet ve tacize karşı korumayı hedefleyen sözleşmede, aktivistlerin tüm çabalarına rağmen LGBT (lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender) bireylere özel atıfta bulunulmadı. Konunun devletler arasında oldukça tartışmalı olduğuna işaret eden Ryder geniş çaplı bir uzlaşma sağlanabilmesi amacıyla “tehlike altındaki gruplar” ifadesinin tercih edildiğini belirtti.
Sözleşme uyarınca hem özel sektör, hem kamu çalışanları şiddet ve tacize karşı koruma altına alınacak. Üye devletler tarafından imzalanan sözleşmenin ulusal düzlemde bağlayıcı olabilmesi için ilgili devletler tarafından onaylanması gerekiyor.
Kaynak: DW
1 Yorum
Maalesef, mobbing olaylarında üst pozisyondaki kişiye karşı kimse, gerçekleri görse de sesini çıkaramıyor zira kendi işlerini kaybetmekten korkuyorlar. Gerçek bu.