Kadına yönelik şiddet hız kesmeden devam ederken, Diyarbakır’da 21 Ağustos tarihinde kaybolan 8 yaşındaki Narin iki haftayı geçen yoğun arama çalışmalarına karşın hâlâ bulunamadı. Küçük Narin ailesiyle birlikte Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde yaşıyordu. Ailesi Narin, öğle yemeğinden sonra Kur’an kursuna gittiğini ancak kurstan sonra eve dönmediğini söylemiş.
Soruşturma kapsamında Narin’in amcası aynı zamanda Tavşantepe Muhtarı olan S.G. geçen hafta tutuklandı. Zanlıya “kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlamaları yöneltildi. Adalet Bakanı Tunç “Adli Tıp’ın birtakım tespitleri var. DNA tespitleri var. Annesi ve babasından kan örnekleri alındı. Ve o araçta, amcasının aracındaki DNA’nın uyuştuğu görüldü. Bu yönde bir rapor var ve bu kuvvetli bir şüphe” açıklaması yaptı.
Kadın Dayanışması “Narin, kayıp çocuklar ve devletin aczi”
Kadın dayanışması yaptığı açıklamada “Tüm kolluk güçlerinin seferber edildiğinin söylenmesine rağmen Narin günlerdir bulunamıyor. Diyarbakır İl Jandarma Komutanı’nın “Sonuca çok yaklaştık, çember çok daraldı” dediği 8. günde abisi gözaltına alındı, 13 gün sonra muhtar amcası Salim Güran kasten öldürme şüphesiyle tutuklandı. Şüpheliler, “kutsal” ailenin içinden çıktı. Devletin Kürt illerindeki askeri-polisiye baskı uygulamalarının bir parçası olarak jandarmanın araç giriş-çıkışlarını denetlediği, dört bir yanı kameralarla dolu olan, herkesin birbirini tanıdığı bir köyde kayıp bir çocuk nasıl bulunamaz? İktidarın aczi ortada.” diyor.
Türkiye’de günde ortalama 32 çocuk kayboluyor
Ne yazık ki Narin ilk değil. Türkiye, kayıp çocuk vakalarında dünyada ilk sıralarda. TÜİK’in açıkladığı 2008-2016 verilerine göre Türkiye’de günde ortalama 32 çocuk kaybolmuş. Bu çocukların akıbeti ne oldu, bilmiyoruz. Devlet kurumları 2016 yılından beri resmi verileri açıklamıyor. Kuş uçsa haberi olduğunu söyleyen devlet, yüz binlerce kayıp çocuğu bulamıyor.
Çocuk kayıpları çözümsüz vakalar değil, iktidarın politik tercihlerinin bir sonucudur. Tıpkı çocuk, kadın, trans cinayetlerinde olduğu gibi. Devlet, daha da savunmasız durumda olan göçmen çocuklar dahil tüm çocukların güvenli ortamlarda yaşamalarını sağlamak zorunda! Çocukların şiddetten ve istismardan uzak, eşit ve adil bir yaşam sürebilmelerine yönelik politikaları ve mekanizmaları hayata geçirmek zorunda
İktidarın, Kadınlara Karşı Şiddetle İlgili Attığı Her Adım Göstermelik!
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) iktidarın kadına yönelik şiddet ile ilgili attığı her adımın göstermelik olduğunu söyleyen bir basın açıklaması yaptı. Platform şiddet olaylarından sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı’nın yaptığı “Kadınlara şiddete karşı sıfır tolerans”, “kadınlara karşı şiddet insanlık suçudur”, “asla tolerans göstermedik, göstermeyeceğiz” sözlerini göstermelik olduğunu söylüyor. Bu sözlerin karşılığı olacak politikaları göremediğimiz gibi, devlet politikaları açıkça eşitsizlik ve şiddeti teşvik ediyor, ağırlaştırıyor, yaygınlaştırıyor” diye ekliyor.
Açıklamaya buradan ulaşabilirsiniz.
Devam eden CHP Tüzük Kurultayında kadın politikalarının da etkili olması bekleniyor.
