Emine Bulut’un eski eşi Fedai Varan tarafından öldürülmesinin ardından kadın sivil toplum örgütleri ve aktivistler sosyal medyada #İstanbulSözleşmesiYaşatır etiketiyle kampanya düzenledi.
18 Ağustos günü, Kırıkkale’de 38 yaşındaki Emine Bulut eski eşi Fedai Varan tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Olayın ardından kaçan Varan, daha sonra yakalanarak, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Cinayetten 5 gün gün sonra, Bulut’un hayatını kaybetmeden önce olay yerinde çekilen görüntüsü ortaya çıktı. Görüntüde Bulut’un “Ölmek istemiyorum” dediği, yanında bulunan 10 yaşındaki kızının “Anne lütfen ölme” diyerek ağladığı görülüyor.
Bulut’un son sözleri, tüm Türkiye’yi ortak bir acıda birleştirdi. Cuma gününden bu yana sosyal medyada birçok kullanıcı #EmineBulut, #Ölmekİstemiyorum, #AnneLütfenÖlme, #KadınaŞiddeteHayır etiketleriyle kadın cinayetine tepki gösteriyor.
Kadın hakları örgütleri, olayın ardından kadın cinayetlerini önlemek için 2011 yılında kabul edilen ve “İstanbul Sözleşmesi” olarak anılan Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin uygulanması çağrısı yaptı.
İstanbul Sözleşmesi son dönemde, “Türk aileyi yapısına zarar verdiği” gerekçesiyle tartışma konusu olmuştu.
İstanbul Sözleşmesi nedir?
“İstanbul Sözleşmesi” olarak anılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Türkiye’de 2014 yılında yürürlüğe girmişti. Adını da 2011’de imzaların atıldığı İstanbul’dan alıyor.
Kadına yönelik şiddet konusunda bağlayıcılığa sahip ilk uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi, kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, kovuşturulması ve ortadan kaldırılması, kadına yönelik şiddetin faillerinin yargılanması ve cezalandırılmasını amaçlıyor.
Ev içi şiddeti ortadan kaldırma iddiasındaki İstanbul Sözleşmesi, kadınların kadın olduğu için şiddete uğradığını savunarak, toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve toplum tarafından dayatılan cinsiyet rollerinin devlet faaliyetiyle ortadan kaldırılmasının bu şiddeti de ortadan kaldıracağını savunuyor.
Özellikle muhafazakar çevreler, toplumsal rollerin eşitlenmesinin aile kurumuna zarar vereceğini öne sürerek sözleşmenin iptal edilmesini istiyor.
Kaynak: Bianet