İngiliz stand-up komedyeni Deborah Frances-White’ın “Guilty Feminist” adlı podcasti, feminist kadınların yaşadığı çelişkileri ve bunun üzerinden daha iyi bir feminist olmanın yollarını masaya yatırıyor.
2015 yılında, Londra’da yaşayan bir stand-up komedyeni Deborah Frances-White, daha iyi bir feminist olmak istediğine karar verdi.
O dönem, Frances-White, hayatını çifte standart üzerine kurulu olduğunu hissediyordu: “Dekoratif” bir nesne olarak görülmek istemiyordu, ama bir yandan kilosuna da takıntılıydı; kadınlara güçlü liderlik teknikleri konusunda tavsiyelerde bulunurken, bir adamı iş için aradığında onu “rahatsız ettiği” için özür dileyebiliyordu.
“Göz önündeki feministlerin birçoğu harikaydı,” deiyor Frances-White New York Times’a verdiği söyleşisinde. “İlham veriyorlardı. Neyi bildiklerinden çok emindiler. Ve ben ikiyüzlülüğüme ve güvensizliklerime bakıp ‘Yeterince iyi miyim?’ diye düşünürdüm. ”
Sırlarını komedyen Sofie Hagen ile öğle yemeğinde paylaşmaya başlayan Frances-White, kısa süre sonra “Suçlu Feminist” adlı bir podcast programı yapmaya başladı.
Feminizm kavramı, elbette, son yıllarda değişti ve her yeni dalga onu biraz farklı bir şekilde tanımladı. Frances-White için feminizm, tüm toplumsal cinsiyet yelpazesi ve azınlık grupları için eşitlik ve kapsayıcılık mücadelesi.
“Ben bir feministim, ama…”
Her podcast, “Ben bir feministim, ama…” cümlesiyle başlıyor ve o ve programı birlikte sunduğu diğer kişiler, kahkahalarla feminizm ideali yolunda başarısız olduğu noktaları anlatıyorlar.
“Ben bir feministim, ama… bir kez kadın hakları yürüyüşünde tuvaleti kullanmak için bir mağazaya attığımda, yüz kremlerini görünce dikkatim dağıldı ve dışarı çıktığımda, yürüyüşü kaçırmıştım.”
Frances-White, bu çelişkileri vurgulamanın amacı hem biraz gülmek ve daha iyi bir feminist olmanın yollarını tartışabilmek olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Kadın olarak bize her şeyden suçlu hissetmemiz öğretildi. Bazı kadınlar için feminizm kendini yetersiz hissettikleri bi diğer şey haline geldi.”
“Suçlu Feminist” podcastini buradan dinleyebilirsiniz.
Kaynak: New York Times