Afganistanlı siyasetçiler ve kadın hakları aktivistleri Sima Samar ve Habiba Sarabi, “Hepimiz Afganistan’ın Kadınlarıyız” başlıklı çevrimiçi seminerde Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirişi ve Afgan kadınların geçmiş ve şimdiki deneyimlerine yönelik soruları yanıtladı. Samar ve Sarabi, Taliban yönetimi altında yaşayan kadınlar için dünyaya seslenerek dayanışma çağrısı yaptı.
Afganistan’ın eski Kadın Bakanı ve kadın ve insan hakları savunucusu Sima Samar ile Afganistan’ın ilk kadın valisi Habiba Sarabi, katıldıkları çevrimiçi etkinlikte Afganistan’a yönelik Taliban işgali ve Afgan kadınların mevcut durumu üzerine yöneltilen soruları yanıtladı.
Mahnaz Afkhami ve Thoraya Obaid’in moderasyonu üstlendiği çevrimiçi etkinlikte Samar ve Sarabi’ye Taliban öncesi dönemin Afganistan’ında siyasal, kültürel ve gündelik hayat, Afgan toplumunda kadın siyasetçi olmanın açılımları ve Taliban rejimi altında yaşayan kadınlarla dayanışmanın yolları gibi konularda sorular yönlendirildi.
57 yıl öncenin Afganistan’ı….
Etkinlik, Afganistan’ın siyasal ve sosyal tarihine yolculukla başladı. Çocuk oldukları dönemin Afganistan’ına dair anekdotlar paylaşan Samar, “Belki gelişmiş bir ülke değildi ama huzurlu ve barış içindeydi. 57 yıl önce okula gidebiliyordum, öyle ki Tıp Fakültesi’ne bile girebilmiştim” ifadelerini kullandı. “Kadınların ne giydiği kimsenin umurunda değildi. Gece yarısı seyahat edebilirdiniz, kimse sizi rahatsız etmezdi” diyen Samar, “Her şey 1978’den sonra başladı” diye konuştu.
Sarabi ise babasının işinden dolayı birçok kent ve okul değiştirdiğinden bahsederek, “Çocukluğum, hem kendi haklarım hem de annemin hakları için mücadele ederek geçti” dedi.
Afganistan’da kadın siyasetçi olmak
Afganistan’da kadın siyasetçi olmanın zorluklarına değinen Sarabi, “Kadın bir vali olarak, hem de ilk kadın vali olarak erkeklerle çalışmak kolay değildi. Onlar senden bir vali olarak siyasi konuşmanı yapmanı bekliyor ama yaptığın zaman seni Şeriat kurallarını ihlal etmekle suçluyor” diyerek Afgan toplumunda kadın siyasetçi olmanın çelişkili doğasına vurgu yaptı.
Sima Samar ise kadın siyasetçilerden “utangaç” olmalarının beklendiğine dikkat çekerek, “Kendime ve ülkenin diğer kadınlarına yeni bir yol açabilmek kesinlikle kolay değildi. Ölüm tehditleri bile aldım” ifadelerini kullandı.
Afganistan’da kadınların değişimi sağlayabilmek için pek çok şey yaptığını ve yıllara yayılan uzun bir emek sürecinin olduğundan bahseden Samar, “Örneğin bekâret testini kaldırdık. Bunun gibi başka bir sürü şey daha… Ama artık hiçbirinin önemi kalmadı” dedi.
‘Dünya Afgan kadınların SES’ini dinlemeli!’
Taliban işgali sonrası Afgan kadınların karşı karşıya kaldığı zorluklara dikkat çeken Samar ve Sarabi, yoksulluğun çok önemli bir mesele olduğuna ve insani yardımın gerekliliğine dikkat çekti. Samar, “Kadınlar o kadar cesurlar ki haklarının neler olduğunun farkındalar. Taliban onları durduramaz. Dünya Afgan kadınların seslerini daha iyi dinlemeli” dedi.
“Dünya üzerindeki tüm insanlar özgür ve korkusuzca yaşamayı hak eder” diye konuşan Samar ise, Afgan kadınların risk altındaki temel haklarına şu ifadelerle dikkat çekti: “Afganistan’da eğitim her koşulda devam etmeli. Evde, camide ya da bir ağacın tepesinde… Nerede olursa! Üreme sağlığı ve doğum kontrole ihtiyaç duyan kadınlar var. Tüm dünya insanlığa karşı işlenen suçları kınamalı.”
‘Türkiyeli kadınlar hükümetlerine baskı yapmalı’
Etkinliğin sonlarına doğru dinleyicilerden gelen soruları yanıtlayan Samar ve Sarabi, Türkiyeli kadınların Afganistan’daki kadınlarla nasıl dayanışabileceği yönündeki soruya ise şu yanıtı verdi: “Elbette Türkiyeli kadınlar da pek çok şey yapabilir. Kadınlar hükümetlerine Afgan kadınların durumu konusunda adım atılması için lobi faaliyeti yapabilirler. Bu belki Taliban’ı durdurabilir.”