Arel Üniversitesi Kadın Çalışmaları Kulübü’nden bir kadın öğrenci, Ekmek ve Gül için yazdığı yazısında üniversite yönetiminin eşitlik anlayışının sorunlu yanlarını gündeme getiriyor.
Yazıda üniversite yönetiminin kadına yönelik şiddet vakalarında uzlaşma yolunu dayattığı, Taciz ile Mücadele ve Önleme Komisyonu’nun pasif tutulmaya çalışıldığı ve Kadın Çalışmaları Kulübü’ne erkek yönetici atama ısrarı gibi farklı başlıklar dile getiriliyor.

Arel Üniversitesi Kadın Çalışmaları Kulübü’nden bir kadın öğrenci, Ekmek ve Gül için yazdığı yazısında üniversite yönetiminin eşitlik anlayışının sorunlu yanlarını gündeme getirdi.
Yazıda Arel Üniversitesi yönetiminin kadına yönelik şiddet vakalarında uzlaşma yolunu dayattığı, Taciz ile Mücadele ve Önleme Komisyonu’nun pasif tutulmaya çalışıldığı ve Kadın Çalışmaları Kulübü’ne erkek yönetici atama ısrarı gibi farklı başlıklar dile getiriliyor.
Yazıdan öne çıkan noktalar şöyle:
“Birçok okulda olduğu gibi bizim okulumuzda da kadın araştırmaları ve toplumsal cinsiyet alanında çalışmalar belli derslerle sınırlıydı. Bir zaman sonra arkadaşlarımızla ve hocalarımızla belli tartışmalar yaparak yan yana geldik, kulüpleşme sürecine gittik. Okulda bu süreç ile ilgili birtakım sorular sormak dışında bir zorluk yaşanmadı. Daha sonrasında kulüp hızlıca kuruldu.
Kurulurken yaşamadığımız sorunlar kurulduktan sonra yaşanmaya başladı. Kulübümüz bir süre hassas bir noktada değerlendirildi, bundan kaynaklı da birçok şeyimize sakıncalı dendi. Bunlardan bazıları broşürlerimizde ve bahsettiğimiz amaçlarımızda kullandığımız birtakım kelimeler oldu: “örgütlenme, mücadele, birlikte hareket etme…” gibi. Kelimelerden korktular. Bu bize o süreçte bir engeldi çünkü yeni kurulmuş olmamız, okul içinde yeterince güçlenemememiz bu kısıtlamalara güçlü ses çıkaramamamıza neden oluyordu. Bulunduğumuz birimin müdürünün değişmesiyle bu yaşadığımız durumlar ortadan kalktı.
Son zamanlarda ise kulübe yönelik yönetim kurulumuzda erkek üye de olmalı konusunda ısrarlar artmaya başladı. Buna karşı tavrımızı net olarak belirttik fakat ilerleyen süreçlerde tekrar karşımıza çıkacak. Diğer yandan kulüp içerisinde, böyle bir ayrım söz konusu değil. Bir şeyler yapmak isteyen herkes ekibin bir parçasıdır. Tabii ki esas bu noktada kadınların önde olmasını savunuyoruz fakat bu erkekler olamaz demek değil. Her etkinliğimize ve buluşmamıza pekala katılabilirler. Ama bu durum hiyerarşik bir yapılanmaya dönüştürülmemelidir ve “yönetimde erkek olması gerekiyor” ısrarı yapılmamalıdır. İlla bir şey yapmak için “yönetim” diye bir olgunun çatısı altında bulunmak şart değildir.
Kadın öğrencilere yönelik şiddet vakaları
“Diğer yandan bu süreçte kulüple doğrudan iletişime geçen, okul içinde veya dışında yaşadıkları fiziksel-sözel şiddet, cinsiyete dayalı ayrımcılıkları anlatan kadın arkadaşlarımız da oldu. Fakat okulda bir muhatap yok. Ve biz de belli oranda bir şeyler yapabiliyoruz. Neticede asıl yetkili biz değiliz. Yaşananlardan bahsetmek gerekirse, bir kadın arkadaşımız okulda bir erkek tarafından hem sözlü hem fiziksel şiddete uğruyor ve o sırada bir güvenlik yok.
“Daha sonrasında öğreniliyor ki güvenlik kameraları çalışmıyor. Bu süreçte okulda bir muhatap bulunmuyor; dersin hocası konuya uzlaşmacı yaklaşarak “Özür dileyin, barışın” diyor. Şahit yok denerek konunun üzerine gidilmiyor. Fakat arkadaşımız hem çok ağır hakaretlere maruz kalıyor hem okulun ortasında üzerine yürünüp sandalye atılıyor. Nerede kampüs güvenliği?
Okulumuzda bir Taciz ile Mücadele ve Önleme Komisyonunun varlığından söz ediliyor. 2020 yılında kurulmuş fakat kurulduğu günden bugüne bu komisyondan hiç kimsenin haberi yok, faal değil. Sadece bir yönergesi mevcut. Bu komisyon faal olmuş olsaydı arkadaşımız direkt buraya gidebilecekken hatta caydırıcı olmasıyla böyle olayların da önüne geçebilecekken ne yazık ki mevcut durumda başvurabileceğimiz bir muhatap söz konusu değil.
“Baskılar, yaşanan olaylar, tacizler, zorbalıklar… İlerleyen süreçlerde de yaşanmaması imkansız durumlar değil. Gerekli önlemlerin her koşulda alınması, var olduğu bilinen Taciz ile Mücadele ve Önleme Komisyonunun faal bir şekilde çalışması, yurtta kalan ve kampüsteki kadın arkadaşlarımızın güvenliğinin sağlanması, kulüp noktasında kolaylıklar sağlanılması talebimizdir. Ve bu talepler etrafında mücadelemiz şekillenecek, her fırsatta yan yana geldikçe güçleneceğiz.
Yazının tamamına ulaşmak için tıklayın.