Amerika ilk kez ilk kadın başkana bu kadar yakın. 2016 da Hillary Clinton’ın başkan adaylığı süreci ile başlayan ve 2020 de 4 kadın başkan aday adayının yarışıp sonuçta ilk kadın başkan yardımcısı ile sonuçlanan kadınların başkanlık yürüyüşü bakalım yarın sonlanacak seçimlerde ilk kadın başkanı Beyaz Saray’a getirecek mi?

Fotoğraf:| Carolyn Kaster/AP
Gender on the Ballot, Amerikan Üniversitesi’ndeki Kadın ve Politika Enstitüsü’nün bir projesisi. Siyasetteki toplumsal cinsiyet dinamiklerini inceleyen ve bağlama oturtan partizan olmayan bir girişim. Gender on the Ballot, uzmanlar ve uygulayıcılar tarafından hazırlanan içerikler ile toplumsal cinsiyet ve siyaset üzerine ulusal diyaloğa katkıda bulunuyor.
Bu sitede 1 Kasım da yayınlanan Madam President (Bayan Başkan) başlıklı yazıda Zandria Haines Amerika’nın kadın başkana hazır olup olmadığını soruluyor. Yazıyı Chat GPT yardımı ile Türkçe çevirisini aşağıda bulabilirsiniz
2016 yılında, Hillary Clinton önemli bir dönüm noktası yaratarak büyük bir siyasi partinin başkan adayı olarak ilk kadın oldu. Seçim, Beyaz Saray’da sonlanmasa da, adaylığı ülke genelinde kadınlar için siyasette ufku genişleten güçlü bir an oldu. Milyonlarca Amerikalıya, özellikle genç kızlara ve kadınlara, bir kadın başkan olasılığının sadece bir hayal değil, ulaşılabilir bir gerçek olduğunu gösterdi. Clinton’ın tarihi adaylığı, geleceğe giden bir köprü inşa etti ve bir kadın başkan hayalinin “bir gün gelecekte” değil, “yakın bir gelecekte” mümkün olmasını sağladı.
Dört yıl sonra, altı kadının sahneye çıkması, en yüksek cam tavanın sonunda kırılacağı ve Amerika’nın artık hazır olduğu umudunu canlandırdı. 2020 yılı bunun yılı gibi hissettirdi. Ancak her bir kadın yarıştan çekildikçe, aynı engellerin hâlâ var olduğu anlaşıldı ve ülke genelindeki kadınlar bir kez daha hayal kırıklığının acısını tattı. Sonuç, politikalar, deneyim ya da hatta sempati ile ilgili değildi; mesele Amerika’nın “Bayan Başkan” demeye hazır olup olmadığıydı.
Şimdi, başka bir tarihi seçim döngüsünden geçerken umut tekrar doğuyor ve temsilin önemi hiç bu kadar açık olmamıştı. Birçok Amerikalı için, Kamala Harris’in ilk kadın Başkan Yardımcısı ve şimdi en üst sıradaki aday olarak varlığı, hem cinsiyet hem de ırksal çeşitliliği temsil ediyor. Bu sadece kadınlar ve renkli insanlar için bir kilometre taşı değil; Amerika’nın çok katmanlı kimliklerini, karmaşık tarihini yansıtan ve umarız Amerika’nın geleceğini tanımlayacak bir birlik sembolü olan önemli bir an.
Onun başkanlığı, Amerika’da liderliğin nasıl göründüğüne dair daha geniş bir anlatıda köklü bir değişimi ve Amerikan liderliğinin ülkemizin çeşitli yapısını yansıtabilmesi gerektiğini vurgulayacaktır. Onun yolculuğu, farklı geçmişlere sahip genç kadın ve erkeklere, liderliğin özünde azim ve cesaretin bulunduğunu gösterecek ve geleneksel olarak bir başkanın nasıl göründüğüne dair uzun süredir var olan kalıpları yıkacaktır. Bu tür bir görünürlük güçlü olacak ve sadece siyasette değil, tüm sektörlerde liderlerin nasıl görüldüğüne dair sistematik değişimlere ilham verebilir… Farklı bakış açılarının istisna değil, norm olduğu bir yer. Bu yüzden bir kez daha umutla bakıyorum ve bu seçimin “Bayan Başkan”ın, diğer tüm hedefler gibi doğal ve ulaşılabilir hissettirdiği bir gelecek yaratmasını umut ediyorum.
Biz de merakla Amerika’nın ik kadın başbakanı kararını bekliyoruz. Amerika başkanının bir kadın olması bütün diğer kimliklerinin ötesinde sembolik olarak çok önemli bir kazanım olacak. Otoriter erkek politikacıların savaş, çatışma ve kutuplaşmayı körüklediği bir dünyada Amerika başkanının demokrat, toplumsal cinsiyete duyarlı, özgürlük mücadelesi veren 68 kuşağı bir anne babanın kızı, kadın haklarının savunucusu bir kadın olması sadece Amerika için değil bütün dünya için önemli kazanım olacaktır.
Haydi Kamala yazımızda neden Kamala Harris’i desteklediğimizi yazmıştık.
Haydi Kamala
Seni “Bayan Başkan” olarak çağırmak istiyoruz.