Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesiyle eğitim hakları elinden alınan kadınlar, ABD merkezli çevrimiçi bir üniversite sayesinde eğitimlerine devam etmeye çalışıyor. Kadın öğrenciler Kasım ayında başlayan eğitim programının kendilerini büyük bir umutsuzluğun içine düşmekten kurtardığını söylüyor.
Vivienne Walt / TIME
15 Ağustos Pazar sabahı Kabil Üniversitesi’nde sınıfta neredeyse gerçeküstü bir sessizlik vardı. Okul haftasının başlangıcıydı ve finans ve işletme profesörü öğrencilerin sorularını yanıtlamaya henüz başlamıştı. Sonra, genç bir adam kapıdan bir anda içeri girdi, gözlerinde telaşlı bir korku vardı.
“Bize Taliban’ın Kabil’i ele geçirdiğini söyledi. ‘Buraya geliyorlar’ dedi. Kaçın!” diyor 24 yaşındaki Farah o anı hatırlayarak. “Ellerimi ve ayaklarımı hissetmiyordum, titriyordu” diyor. Farah, TIME’ın bu hikaye için konuştuğu her kadın gibi, güvenliğinden endişe ettiği için gerçek adını gizlemek istedi. “Ayağa kalktık ve tüm defterlerimizi toplamaya başladık” diyor.
Bu, Farah’ın çok sevdiği üniversitesini son görüşüydü. Afganistan hükümetinin çöküşünden bu yana geçen iki ay içinde, 20 yıllık savaşın ardından ABD’nin kaotik bir şekilde geri çekilmesiyle binlerce Afgan kadın lise ve üniversitelerden atıldı, eğitim hayatları sona erdi, gelecekleri ise belirsiz.
Taliban başkenti ele geçirmeden önce, ülkenin en eski üniversitesi olan Kabil Üniversitesi’nde okuyan 20 bin öğrencinin yaklaşık yarısı kadındı. Kadınların eğitimi belki de Afganistan için değişimin ve umudun en güçlü işaretiydi. ABD, yirmi yılı aşkın bir süredir Afgan kadınlar ve kız çocukları için eğitime yaklaşık 1 milyar dolar harcadı ve başarılı da oldu.
Taliban, ABD ile müzakereler sırasında tüm Afganların eğitim hakkına saygı göstereceğine dair güvence vermesine rağmen, yeni hükümet kadınların üniversite ve lise kampüslerine ayak basmalarını yasakladı. Bu durum Batılı hükümetlerin baskısına rağmen değişecek gibi görünmüyor. Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid geçtiğimiz günlerde, “kız öğrencilerin korunduğu bir ortam” olduğunda eğitimlerine devam etmelerine izin verileceğini söyledi. Bu, Taliban’ın 1996 ve 2001 yılları arasında iktidarı boyunca kadınları ve kız çocuklarını eğitimden men ettiği günleri anımsatıyor.
18 yaşındaki Roxana, yönetimi Taliban devraldığı sırada liseden yeni mezun olmuştu. 15 Ağustos’ta ABD üniversitelerine burs başvurusunda bulunmak üzere bir devlet dairesinden lise transkriptini almaya hazırlanıyordu. Sonra panik içinde koşan, içeriye geri dönmesi için çığlık atan insanları gördü. Roxana, şimdi hayallerini Afganistan’daki yeni gerçeklikle bağdaştırmak için mücadele ettiğini söylüyor. “Okuldayken ne hayal ettiysem, paramparça oldu” diyor.
Uzak eğitim fırsatları
Ancak Farah, Roxana ve diğer kadınlar için yeni bir yaşam alanı doğdu: Çevrimiçi eğitim.
Kabil’de yüz yüze derslere girmesi yasaklanan yüzlerce kadın öğrenci, son haftalarda Kaliforniya merkezli kar amacı gütmeyen bir çevrimiçi üniversite tarafından, özellikle Taliban’ın eğitimden men ettiği kadınlara yönelik olarak 1 Kasım’da başlatılan bir uzaktan eğitim programına kaydoldu.
ABD’nin Ağustos’ta Afganistan’dan ani ve kaotik bir biçimde geri çekilmesinin ardından, University of the People’ın kurucusu ve başkanı Shai Reshef, Afgan kadınların karşı karşıya kalacağı sorunlar üzerine düşünmeye başladı. “Çalışmalarına izin verilmeyeceğinden korkuyoruz” dedi. University of People, çoğu ABD’de olmak üzere dünya çapında yaklaşık 100 bin öğrenciye eğitim veriyor.
ABD’nin çekilme hazırlıkları esnasında, Afgan kadınları yurtdışındaki üniversitelere yerleştirmek için çeşitli girişimler oldu. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, kadınlara Orta Asya ülkelerinde okumaları için Avrupa Birliği tarafından finanse edilen çeşitli burslar sundu. Ve Ağustos ayında Oxford Üniversitesi, Afgan kadınlara bir hayır kurumu tarafından finanse edilecek bir burs fırsatı sağlayacağını duyurdu.
Ancak University of People, Afgan kadınlara evlerinden ayrılmadan çevrimiçi eğitim almaları için çok sayıda burs sağlayan tek kuruluş gibi görünüyor. Öğrenciler dersleri ücretsiz olarak alabilmelerine rağmen, sınavlara girebilmek ve resmi olarak mezun olabilmek için ücret ödemeleri gerekiyor. Ücretler, bir ABD üniversitesindeki ortalama öğrenim ücretine kıyasla çok dülük – dört yıllık bir BA için yaklaşık 4,800 dolar, MBA için 3,000 dolar. Bununla birlikte, Afgan kadınların büyük çoğunluğu için bunlar karşılayamacakları rakamlar.
Bu sebeple, Taliban’ın Afganistan yönetimini devralmasından bir hafta sonra, Reshef, Afgan kadınlara Bill ve Melinda Gates Vakfı, Clinton Vakfı ve Ford Vakfı gibi kuruluşların fonladığı 1.000 kişilik bir burs fırsatı sundu. Başvuru yapan kadın sayısı yaklaşık iki katına çıktı ve Reshef o zamandan beri talebi karşılamak için fon topluyor. “Bizimle evden çalışabilirler” diyor ve “kimsenin bilmesine gerek yok.”
TIME, üniversiteye kabul edilen, halihazırda ya saklanmakta olan ya da eğitim çalışmalarını gizli tutan beş kadınla konuştu. Kabil Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Nasrin, 15 Ağustos’ta Taliban başkente girerken kampüsten kaçtı ve şehirdeki kargaşanın ortasında dört saat boyunca evine yürüyerek döndü. Sonunda eve vardığında, hayatı boyunca tanıdığı bazı komşularının, bir zamanlar babasını öldürmekle tehdit eden Taliban’ın zaferini kutladıklarını gördü. Ertesi sabah erkenden, ailesi ve beş küçük kardeşiyle birlikte, ailenin şimdi saklandığı yakındaki bir köye gitmek için şehirden kaçtı.
Nasrin, Kasım’da başlayan eğitim programının onu büyük bir umutsuzluğun içine düşmekten kurtardığını söylüyor. İnternet pahalı ve düzensiz olmasına rağmen, duygusal olarak dengede kalabilmek için eğitime devam etmek kararlı olduğunu söylüyor. “Kadınların başörtüsü olmadan dışarı çıktıklarını görürlerse [Taliban] onlara sopalarla vuruyor” diyor.
Yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz.
Çeviren: Eda Doğançay