Tayyip Erdoğan‘ın “Belediyeleri sahipsiz hayvanları sokaktan alacak adımları atmaya çağırıyorum” açıklamasının ardından sokakta yaşayan hayvanlar belediye görevlileri tarafından toplatılmaya başlandı.

Gaziantep’te pitbull cinsi bir köpeğin 4 yaşındaki bir kız çocuğuna saldırmasının ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “sahipsiz hayvanların yerinin barınaklar” olduğunu söylemesi büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Erdoğan’ın “Belediyeleri sahipsiz hayvanları sokaktan alacak adımları atmaya çağırıyorum” çağrısının ardından sokakta yaşayan hayvanlar belediye görevlileri tarafından toplatılmaya başlandı.
‘Hayvanları toplayanlar suç işliyor’
Hayvanseverler 5199 sayılı Hayvan Hakları Kanunu’nun 6. maddesine dikkati çekerek, sokak hayvanlarını toplayan belediyelerin suç işlediğinin altını çiziyor. Sokak hayvanlarının barınaklara kapatılmasının bir çözüm olmayacağını belirten hayvanseverler, Türkiye’deki hayvan barınaklarının durumunun hiç de iç açıcı olmadığını kaydediyor.
Dayanışma Hayvan Hakları Federasyonu Başkanı Timur Ugan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “tehlike arz eden tüm köpeklerin toplanması” yönündeki çağrısının ardından Bağcılar’da parklarda uyuyan köpeklerin toplandığını duyurdu. Ugan, “Belediye işçilerinin arkasından kendi istekleriyle arabaya binen masum köpekleri alıyorlar” dedi.
Ankara Barosu: Sokaklar hayvanların yaşam alanıdır
Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi de Cumhurbaşkanı ve tüm belediyelere çağrıda bulunarak, “Kanunen Sokaklar Hayvanların Yaşam Alanıdır” dedi.
Açıklamada, Erdoğan’ın sahipsiz hayvanların yerinin barınaklar olduğuna ilişkin açıklamasının “kanuna ve vicdana açıkça aykırı” olduğu ifade edildi.
2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvan Hakları Koruma Kanunu’nun 6. Maddesi ile Hayvanların korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nin 7/1-a maddesinin hatırlatıldığı açıklamada, “Bu söylem çok ciddi hayvan hakkı ihlallerine yol açacaktır. Zira defalarca kez kamuoyuna yansımış haberlerden görüleceği gibi, belediye barınakları yaşam alanı değil, adeta birer ölüm kampıdır” denildi.
CHP’li belediyeler: Hayvanlarla ilgili uygulamalarda değişiklik yok
Öte yandan, çoğunluğu CHP’li belediyeler ise yaptıkları açıklamalarda sokakta yaşayan hayvanlarla ilgili uygulamalarda hiçbir değişiklik olmayacağına vurgu yaptı. Buna göre, Karşıyaka Belediyesi, Borçka Belediyesi, Esenyurt Belediyesi, Sarıyer Belediyesi, Beylikdüzü Belediyesi, Ataşehir Belediyesi ve Şişli Belediyesi belediye sınırları dahilinde hayvanların hiçbir şekilde toplatılmayacağını duyurdu.
Çağrı var: Şikayette bulunabilirsiniz!
Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) ise, sokakta yaşayan hayvanları koruyabilmek adına alınacak önlemler, toplama gerçekleştirilmesi durumunda izlenecek adımlarla ilgili bilgileri içeren bir duyuru yayımladı.
Duyuruda şöyle denildi:
“Öncelikle çağrımız herkesin sokağında, mahallesinde yaşayan hayvanların çevreden hangi bölge olduğunun da anlaşılacağı bir şekilde fotoğraflarını çekmesi veya video kaydı alması.
“Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesi uyarınca hayvanların tedavi bahanesiyle götürülmesi halinde dahi tedavileri sona erdikten sonra geri getirilmesi konusunda ısrarcı olun. Hukuka aykırı toplama işlemi gerçekleştiren görevliler hakkında şikayette bulunun.”
Çözüm ne olabilir?
T24’e konuşan İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Deniz Tavşancıl, sokak hayvanlarının toplatılarak barınaklara konulması fikrinin her şeyden önce bu toprakların kültürüne ihanet olacağını söyleyerek çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
“İlk olarak kaçak üretim, kontrolsüz üretim son bulacak. İkincisi zaten yeni düzenlenen yasada var, sokaktaki hayvan kısırlaştırılacak, kayıt altına alınacak, evdeki hayvanlar kayıt altına alınacak. Böylelikle evdeki hayvanlar terk edildiğinde kimin terk ettiği ortaya çıkacak. Sokağa giden hayvan mutlaka kısırlaşacak. Daha bilinçli olacağız. Hayvanların karınları doyacak, besleme noktaları yapılacak. Bu belediyelerin görevi zaten. Kanunda ve kanunun uygulama yönetmeliğinde diyor ki; ‘Kendi ilçe sınırları içinde hastaneler okullar, iş yerleri, restoranların artık kalan malzemelerin ürünlerini alır.’ Belediyeler bunların hiçbirini almıyorlar. Kuru mama ihalelerine giriyorlar. Kendileri kazanlarla yemek yapabilir. Aç insan gibi düşünün açlık kolay bir şey değildir canlı için. Hayvanların canlı olduğunu bilmek gerekir her şeyden önce.”
“Kimi zaman saldırılar olabiliyor sürüler olduğu zaman ama orada mutlaka alfa bir köpek oluyor. Oradaki gönüllü hayvan koruma görevlisiyle beraber çalışılırsa, o bilir hangisinin agresif olduğunu. Onu rehabilite etmek için oradan alırsınız, o sürü sakinler orada. Çünkü daima biri saldırır önce aynı anda hepsi saldırmaz. O alfa köpek saldırır ve arkası gelir. O alfa köpekler alınabilir. Ama tüm hayvanların toplanmasına asla gerek yok.”