SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu olarak bu kez aynayı kendimize tutarak 2021’de editör ekibimizle bir yılın muhasebesini yaptık, üretimlerimizin çetelesini çıkardık. Umutsuzluğa düşmenin kolay olduğu bir yılda, kadın dayanışmasının birleştirici gücünden aslında her gün nasıl da ilham aldığımızı gördük, mutlu olduk, gururlandık.
Geçen bir yılda Platform’un gözünden yaşananlar ve ‘en’lerimizle 2021’e veda ediyoruz. 2022’de görüşmek üzere…

Kadın liderliğiyle ‘başka bir dünyanın’ mümkün olduğunu savunduk
Kararların alındığı her masada kadınların da olduğu bir geleceğin hayalini kuruyoruz. Bu doğrultuda içeriklerimizle kadınların karar alma süreçlerine dahil edilmesi için herkesi ses çıkarmaya çıkardık. Farklı alanlarda kadın liderliğini desteklememin yollarını derledik, kadın liderlerin başarı hikayelerini gündeme taşıdık.
Yerel ve uluslararası kadın gündemlerini yakından takip ettik
Türkiye’deki kadın hareketinin başta İstanbul Sözleşmesi’nin savunuculuğu olmak üzere kadın ve çocuk haklarını ciddi tehdit eden 5. Yargı Paketi’ne karşı yürüttüğü mücadeleyi, kadınların siyasette ve muhalefetin yürüttüğü parlamenter sistem görüşmelerinde eşit temsili için siyasi partilere baskı uygulayarak ve kadına yönelik şiddete yönelik dava takibini, kampanyaları, eşitlik ve hak mücadelesini konu alan haberlere yer verdik.
Yerel gündemi, yerel yönetimlerin kadına yönelik şiddete ilişkin uygulamalarını ve politikalarını, küreseldeki iyi uygulamaları, pandemi sürecinde ülkelerini cinsiyete duyarlı politikalarını haberleştirdik.
Fransa’da kadın başlattığı #MeTooPolitics kampanyasını, ABD’deki kürtaj karşıtı hareketi ve ona karşı başlatılan mücadeleyi, İran’daki kadın hareketini, dünyada yükselen toplumsal cinsiyet karşıtı hareketleri mercek altına aldık.
Yasemin Öz ve İlayda Eskitaşçıoğlu‘dan Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’nun değerlendirmesini dinledik.
Siyasette ve yerel yönetimlerde kadın temsiliyetine odaklandık
Türkiye’de fark yaratan kadın muhtar ve belediye başkanlarının portrelerini, dünyanın farklı başkentlerine liderlik eden kadın belediye başkanlarını, kadınların seslerine, taleplerine ve yeteneklerine alan açan, Avrupa’daki toplumsal cinsiyet eşitliği temelli şehirlerin örnek uygulamalarını derledik.
Kadınların siyasete katılımında önüne çıkan engelleri, cinsiyet koyalarının işlevselliğini, temsilde eşitlik için adam atan ülkeleri, birçok ülkeden bu yıl gerçekleşen seçimleri toplumsal cinsiyet perspektifinden değerlendirdik.
‘Rol model’ kadınların portrelerini çıkardık
İzmir’in simge isimlerinden, Türkiye’nin ilk kadın ortodontisti Ayşe Mayda, Asya’nın Nobel’i olarak bilinen ve dünya barışına katkıda bulunan kişilere verilen Gusi Barış Ödülü’nü Türkiye’den alan ilk kadın Elif Vatanoğlu Lutz ,Konya’da 30 yıldır bisiklet tamirciliği yaprak geçimini sağlayan Hatice Aydınlı, bisikletiyle dünya turu gerçekleştiren ilk kadın, Annie “Londonderry” Kopchovsky ve daha pek çok ismin sıradışı hikayelerine platformda yer verdik.
Ekonomi ve iş dünyasına toplumsal cinsiyet perspektifinden baktık
Cinsiyet eşitliği temelli alternatif ekonomik yaklaşımlar, esnek çalışma modelinin özellikle çalışan anneler üzerindeki etkileri, farklı ülkelerde iş hayatında cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik uygulamalar, şirket yönetimlerinde kadın temsili konularına odaklandık.
Afgan kadınların Taliban’a karşı direnişlerini yakından izledik
Taliban’ın 2021’in Ağustos ayında ülkeyi ele geçirmesi, milyonlarca Afganistanlının hayatını geri dönülmez şekilde değiştirdi, özellikle de kadınların… Kadınların eğitimlerine devam etmesi engellendi, yanlarında herhangi bir erkek olmadan sokağa çıkmaları yasaklandı, zorunlu olmayan haller dışında işe gitmelerine gerek olmadığı salık verildi.
Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu olarak Taliban’ın Afganistan’ın başkenti Kabil ve kontrolü altında olmayan diğer bölgelere ilerleyişinden başlayarak işgal sürecinde kadınların ve LGBTİ+’ların durumunu değişik açılardan gündemleştirdik.
Kadın kimliğiyle var olmalarına dahi tahammül edilemeyen Afgan kadınların tüm bunlara rağmen eşit eğitim ve çalışma hakkı ve hükümette yer alma hakları için büyük bir cesaretle ettikleri mücadeleyi sayfalarımıza taşıdık.
Uluslararası basın ve yurtdışı merkezli dergilerde yer alan çok sayıda yazı ve makaleyi Türkçe’ye kazandırdık, uluslararası toplantıları yakından izledik, savaşın dehşetinden kurtulmayı başaran iki Afgan kadın Sima Sama ve Hosna ile söyleşi yaptık.
Merceği çevre ve iklim mücadelesinde öncü olan kadınlara tuttuk
Ülkemizde ve dünyada artarak devam eden doğa tahribatına karşı yürütülen çevre hakkı mücadelesinde bu yıl da en önde yöre kadınları vardı. Bu mücadelelerin özelinde bu yıla damga vuran Rize İkizdere’deki taş ocağı ve Muğla İkizköy’deki kömür ocağına karşı bölge halkının direnişini sayfalarımıza taşıdık.
Hazırladığımız eko-feminizm dosyası ile iklim değişikliğini toplumsal cinsiyet perspektifinden ele aldık. Yaptığımız çevirilerle uluslararası iklim gündemini yakından izledik. Kasım ayında iki hafta boyunca süren COP26’yı takip ederek, iklim zirvesinin ardından dünyayı nelerin beklediğine ışık tuttuk.
COP26 sürecinde iklim krizinin yönetilmesinde kadın liderliğinin rolünü gündemleştirdik. İklim değişikliği ve patriyarka arasındaki ilişkiyi ve gezegenimizi yeniden inşa etmede kadın liderliğinin önemini vurguladık.
Kadın perspektifinden kültür-sanat
Feminist sanatı destekleyen ve kadın sanatçıyı öne çıkaran perspektifimizle kültür-sanat gündemini yakından takip etmeye çalıştık. Bu bağlamda Afganistan’a yönelik Taliban işgalinin gerçekleştiği günlerde “Afganistan toplumuna açılan bir pencere” olarak Afgan kadınlara odaklanan sinema filmlerini derledik. Yine Onur Haftası’nda da LGBTİ+ temalı filmlere yakından bakalım istedik.
Popüler film ve dizilere toplumsal cinsiyet perspektifinden eleştirel okuma yapan yazıları paylaştık.
Ödül alan kadın sanatçıları kamuoyuna daha yakından tanıtma misyonunu üstlendik, bazen de komşularımızın kültür-sanat gündemine merceği tuttuk.
Kadın emeği
Tüm yıl boyunca yerel ve küresel emek gündemini toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinde gündemleştirdik. Bu kimi zaman kadın cinayetlerine karşı işlenen cinayetlere karşı düzenlenen grevler oldu, kimi zamansa “Bedenimiz bizimdir” diyen kadınlar…
Kadın işçilerin yaşadıklarına tuttuğumuz mercekte, onların sadece kadın olmaktan dolayı yaşadıkları sorunlarla emekçi olmanın sorunlarının iç içe geçtiğini gördük. Bazen direnen işçilerin kazanımlarının sesini duyurduk, bazen de kadın işçilerinin temsiliyetine odaklandık.
1 Mayıs, 8 Mart ve 25 Kasım haftalarında ise hem yerel hem de küresel kadın işçi taleplerini sayfalarımıza taşıdık.
Kadın direnişi
Kadınların sokak direnişinin en görünür olduğu günlerden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde barikatın önünde direnen, sloganlarıyla kent meydanlarını inleten kadınların sesine ses olduk.
Yine bu iki gün özelinde bir kez daha gündemleşen kadınların güncel sorunları ve eşitlik taleplerine mercek tuttuk.
Toplumsal cinsiyet kalıplarına ve cinsiyetçi yaklaşımlara ayna tuttuk
Eleştirel erkeklik çalışmalarını, toksik erkekliğin yansımalarını, mücadele biçimlerini masaya yatırdık.
Cinsiyetçiliği, cinsiyetçiliğin hayatımızı nasıl etkilediğini tartışırken feminizm içindeki çeşitliliği öne çıkardık. Bu yıl Tamer Karadağlı’nın ‘mansplaining’ vakasını, Arkeologlar Derneği’nin cinsiyetçi tanıtım videosu gelen tepkileri gündeme taşıdık.
LGBTİ+ hak mücadelesi ve kazanımlarının takipçisi olduk
Haber ve makale çevirisiyle dünyadaki LGBTİ+ gündemini de Türkiye’deki okurlara aktardık. Türkiye’deki LGBTİ+ ve insan hakları örgütlerinin çalışmalarını gündemleştirerek yaygınlaştırdık.
Sporda kadının gücünü gösterdik
Başarılarını, spor dünyasının cinsiyetçi ve acımasız koşullarında kendi şartlarını belirlemekten geri durmayan kadınların, cinsiyetçi ve modası geçmiş kıyafet düzenlemelerine karşı çıkan, yerleşik düzenin beklentilerindense zihinsel sağlığa öncelik vererek yepyeni bir kültürel diyaloğu olanaklı kılan, başarılarıyla birçok kadına ilham olan kadın sporcuların hikayelerini paylaştık.
Türkçe ve İngilizce bültenlerimizle sayısız okura ulaştık
Her hafta yolladığımız Türkçe ve iki haftada bir yolladığımız İngilizce bültenlerle toplumsal cinsiyet gündemini incelikli bir kürasyonla okurlarımıza sunduk. Bu yıl, feminist ekonomi, kadın liderliği, çevre mücadelesi, siyasette kadın temsili, kadın direnişi, kadın emeği ve yoksulluğu, kültür-sanat ve daha pek çok konudaki gündem başlıklarıyla bültenlerimizi hazırladık.
Platformun ‘en’leri
-Yılın en çok okunan haberi-
Boğaziçi’nde Melih Bulu Dönemi: Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu’na Fiilen Son Verildi
Boğaziçi Üniversitesi Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu’nun ofis koordinatörü Cemre Baytok ücretsiz izne çıkarıldı. Baytok’un görevden uzaklaştırılmasıyla CİTÖK fiilen işlemez hale getirildi. Baytok süreci Platformumuz için değerlendirdi.
-Yılın en çok okunan çevirisi-
“Zoom Yorgunluğu” Neden Kadınları Daha Çok Etkiliyor?

Alisha Haridasani Gupta’nın New York Times’da yer alan yazısına göre, pandemi ile birlikte hayatımıza giren “Zoom” görüşmelerinin ruh sağlığımız üzerinde ciddi bir etkisi var. Üstelik yapılan araştırmalar, bu “Zoom yorgunluğu”nun kadınları daha çok etkilediğini gösteriyor.
–Yılın en çok okunan söyleşisi–
Esra Mungan ile Boğaziçi Protestoları ve Toplumsal Cinsiyet Üzerine
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Yardımcı Doçent Doktor Esra Mungan ile Boğaziçi Üniversitesi’ndeki ‘kayyım rektör’ protestolarında toplumsal cinsiyet sembollerinin anlamı ve akademisyen ve öğrencilerin talepleri üzerine konuştuk.
–Yılın en çok okunan ‘Bir Aktivistin Gözünden’ yazısı–
Bir Aktivistin Gözünden: Mutsuzluğa Karşı Feminist Dostluk
“İlgimizi bekleyen, ihmal ettiğimiz, bilmeden de olsa kırdığınız dostlarımız ile çatlaklarımızı onarmak üzere bugün bir adım atalım. Bizim çabamızla kurulacak güvenli feminist dostluklar ile hayal ettiğimiz eşit ve adil bir geleceği inşa edebiliriz, içine düştüğümüz “mutsuzluk” sarmalından feminist dostlukla kurtulabiliriz.“