Kadınların haklarına yönelik saldırıların nafaka düzenlemesi ile sınırlı kalmayacağına dikkat çeken avukat Ceren Akkaya, düzenlemenin kadınların şiddetten uzaklaşmasını ve şiddetten uzak bir hayat kurmak amacıyla boşanma kararı almasını zorlaştırabileceğini söylüyor.

Hükümetin gündeminde olan yeni nafaka düzenlemesine göre, 2 yılın altındaki evliliklerde 5 yıl, 5 ila 10 yıl arasındaki evliliklerde 12 yıl nafaka verilmesi planlanıyor.
Düzenleme ile “nafaka ödeme süresine üst sınır konulması” ve “evlilik süresine göre nafaka ödenmesi” sağlanıyor.
2 yılın altındaki evliliklerde 5 yıl, 5 ila 10 yıl arasındaki evliliklerde 12 yıl, 15 yılın üzerindeki evliliklerde evlilik süresi dikkate alınarak nafaka verilmesi planlanıyor.
Süre sınırında takdirin tarafların durumuna göre hâkimde olacağı belirtiliyor. Hâkim, nafakayla ilgili karar verirken, ‘eşlerin iş ve gelir durumunu’ dikkate alacak.
Düzenleme kadınların hayatını nasıl etkilecek?
Mor Çatı gönüllüsü, avukat Ceren Akkaya, Türkiye’de derinleşen kadın yoksulluğunu, bu yoksulluk giderilmeden ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak adımlar atmadan, sosyal devletin gereği olan kreş vb destekler vererek kadın istihdamının önünü açmadan nafaka konusunun konuşulamayacağını ifade ediyor.
Çeşitli sivil toplum örgütleri ve araştırma şirketlerinin yaptığı araştırmalarla elde edilen verilere göre, Türkiye’de nafaka ortalaması 300 TL civarında ve çoğu da tahsil edilemiyor. Akkaya, “Bir nafaka sorunu varsa o da nafakaların tahsili sorunudur, kadın yoksulluğu sorunudur demekten vazgeçmiyoruz” diyor.
Şu an getirilmek istenen yıl sınırına dair düzenlemenin kimseye hiçbir faydası olmayacağını çünkü kanunun zaten süresiz nafaka öngörmediğini ifade eden Akkaya, bu gündemin yaklaşık 4 senedir devam etmesi nedeniyle zaten hakimlerde nafaka süresini sınırlama, miktarları düşürme eğilimi olduğunu ifade ediyor.
“Kadın haklarına yönelik müdahalelerin öncüsü“
Nafaka yükümlülerinin de bu gündemin verdiği rahatlıkla nafaka ödememe konusunda daha rahat davranmaya başladığının altını çizen Akkaya, kanun değişikliği yapılmadan Medeni Kanunun nafaka hükümleri ve diğer tüm maddelerinin aynı şekilde bırakılması talebinde ısrarcı olduklarını söylüyor.
“Bu düzenleme, mağdur babalar platformu gibi çeşitli küçük grupların baskısıyla yapılıyor gibi duruyor çünkü kimse kadınları, kadın örgütlerini, yapılan araştırmaları dinlemiyor gibi duruyor. Ayrıca elbette Medeni Kanun’da yapılmak istenen çeşitli değişikliklerin, kadınların haklarına yönelik müdahalelerin de öncüsü olarak görmek gerektiğini düşünüyorum.”
Nafaka düzenlemesi yapılırsa, benzer adımların önünün açılacağını söyleyen Akkaya, boşanma konusunda da düzenleme yapılması gibi hazırlıklar olduğu konusunda uyarıyor:
“Bu düzenleme geçerse kadınların şiddetten uzaklaşmasını ve şiddetten uzak bir hayat kurmak amacıyla boşanma kararı almasını zorlaştırabilecektir. Çünkü Türkiye’de kadınların birçoğu istihdamdan uzaklaşmış, güvencesiz, bakım işlerinden sorumlu bir durumdayken, hele ki bu dönemde yoksulluk derinleşiyorken nafakaların yıl ile sınırlandırılması elbette önlerindeki bir engel olarak görmelerine yol açabilecektir.”
Kaynak: Bianet