Kadın Koalisyonu, tüm siyasi partileri kadın hakları konusunda uyardı ve partilere 8 kritik soru yöneltti: “Ülkedeki tüm sorunların muhatabı olan kadınların çözümün de parçası olduklarını görmek zorundasınız.”

Kadın Koalisyonu, altı muhalefet partisinin Pazartesi günü ilan edecekleri Anayasa değişikliği önerisinden önce tüm siyasi partileri kadın haklarına mühadahele etmemeleri ve kazanımları boşa çıkaracak müdahalelere karşı uyardı. Koalisyon’un açıklamasında “Ülkedeki tüm sorunların muhatabı olan kadınların çözümün de parçası olduklarını görmek zorundasınız” denildi.
Kadın Koalisyonu’ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Yaşamlarımızın güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı, tüm ülke hızla yoksullaşırken biz erkeklerden de daha hızla yoksullaştık, haklarımızı savunduğumuz için terörist ilan edildik.
Biliyoruz ki cinsiyetçilikle mücadele, ekonomik sömürüyle, keyfi yönetimle, hukuksuzlukla mücadeleden ayrı değildir.
Taşın, toprağın, havanın, suyun, canlıların korunduğu, ifade özgürlüğünün güvenceye alındığı, anadilimizde eğitim hakkımızın tanındığı, herkes için erişilebilir adaletin tesis edildiği, sorunların tespitinin de çözümün de yerelden, yerelin sakinlerinin katılımıyla gerçekleştirildiği bir ortak yaşam kurmak istiyoruz.
“Laik, özgürlükçü ve demokratik yaşam ilkelerinden vazgeçmeyiz”
Eşit ve etkin katılabildiğimiz, denetleyebildiğimiz, laik, özgürlükçü ve demokratik bir yaşam bugünden başlayarak inşa edilmelidir. Bu ilkelerin tek bir tanesinden vazgeçmeyecek, siyasi pazarlık konusu yaptırmayacağız.
Hayatı hepimize zehir eden yöntemlerle yeni ve daha iyi bir hayat kurulması mümkün değil. Hepimizi tüm çeşitliliğimizle eşit ve özgür kabul edecek ve tüm yasa ve kurumları eşitlikçi bir biçimde tanımlayan yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç var.
Siyasi partilere soruyoruz:
* Yeni Bir Anayasa Şart! Anayasa başta olmak üzere Siyasi Partiler Kanununu, Seçim Kanunu ve ilgili tüm yasaları eşitlikçi bir biçimde düzenleyecek misiniz?
* Siyasi Partilerin delegelikten aday listelerine, yerel teşkilatlarından merkez yürütmesine kadar tüm organlarında ve süreçlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Bu düzenlemeleri yapacak mısınız, siyasi partilerin mevcut kaynaklarının ve hazineden alınan payların eşitliği sağlayacak biçimde kullanılmasını da güvence altına alacak mısınız?
* Antidemokratik koşullarda hiçbir yasa demokratik olamaz! Anayasa ve tüm yasalar özgürlükçü, çoğulcu, demokratik bir biçimde sözümüzü söyleyebileceğimiz koşullarda yazılmasını sağlayacak mısınız?
* Katılımımız olmadan alacağınız hiçbir kararı, yapacağınız hiçbir yasayı tanımıyoruz! Tüm yasa ve kurumların yapılma/kurulma süreci, kadın örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile birlikte yürütülmesini güvence altına alacak mısınız?
* Eşit temsil, eşit katılım/Parite Yasası’nı çıkaracak mısınız?
* Toplumsal cinsiyet eşitliği/kadın bakanlığı derhal kurulmalıdır! Tabela kurumlar değil, toplumsal cinsiyet eşitliğinin hayata geçmesini sağlayacak etkinlikte kurumsal mekanizmaları hızla ve hemen kuracak mısınız
* İstanbul Sözleşmesi’ne derhal yeniden taraf olunmalıdır! Kadınların haklarını ve toplumsal cinsiyet eşitliğini güvence altına alan uluslararası sözleşmelere taraf olacak, taraf olunan sözleşmeleri etkin bir biçimde uygulayacak mısınız?
* Kadınlar bütçe yapmayı sizden iyi bilirler! Eşitsizliği ve ayrımcılığı daha da derinleştiren kadın yoksulluğuna çare için de bütçeyi kadınlarla hazırlayacak mısınız?
Anayasa’dan Türk Ceza Kanunu’na, Medeni Kanun’dan Şiddetle Mücadele Kanuna, Eşitlik Komisyonlarından Ombud’a, cinsiyet eşitliğine yönelik bütün yasal düzenlemelerde, sözleşmelerde, mekanizmalarda, bizim mücadelemiz ve emeğimiz var. Bu kazanımlarımızı boşa çıkaracak, geriye götürecek, içini boşaltacak, haklarımızı gasp edecek müdahalelere karşı ne bu mücadeleden vazgeçeriz ne de emeğimizin hiçe sayılmasına izin veririz!”