Joseph Parker, Guardian’daki yazısında, Oscar gecesi yaşanan ‘tokat skandalı’nı yorumladı: “Will Smith açıklama yaptı. Chris Rock açıklama yaptı. Akademi açıklama yaptı. Los Angeles Polis Departmanı bile açıklama yaptı. Ama gerçekten duymak istediğim kişi sessiz kaldı.”

Çeviri: Eda Doğançay
Joseph Harker / Guardian
Will Smith açıklama yaptı. Chris Rock açıklama yaptı. Akademi açıklama yaptı. Los Angeles Polis Departmanı bile açıklama yaptı. Ama gerçekten duymak istediğim kişi sessiz kaldı.
Jada Pinkett Smith, eşinin Chris Rock’ı tokatlaması hakkında ne düşünüyor? Smith’in “GI Jane” şakasına güldükten 10 saniyeden kısa bir süre sonra sahneye çıkıp Rock’ı tokatlamasına, sonra koltuğuna tekrar geri yürüyüp “Karımın adını ağzına alma” diye bağırmasına neden olan şey neydi? Hatta Smith daha sonra, izleyenlerin bunun önceden prova edilmiş bir skeç olduğu düşünülmesin diye aynı cümleyi daha yüksek sesle tekrar bağırdı.
Rock’ın esprisi kişiseldi. Hemen sonrasında Pinkett Smith’in yüzü asıldı. Daha önce saçkıran hastalığı nedeniyle saç dökülmesiyle nasıl başa çıkmakta zorlandığını kamuoyuyla paylaşmıştı. Smith’in eylemleri onun onurunu koruma girişimi miydi? Öyleyse bile, neden şiddete başvurma ihtiyacı hissetti?
Bazı insanlar, siyahi bir adamın şiddete başvurmasını görmenin yol açtığı hasara ilişkin ilgili endişelerini dile getirdi. Ben bu konuda daha az endişeliyim. Smith o kadar ana akım ki, birçok insanın gözünde neredeyse ‘ırksız’ bir hale geldi. Ve rol model kavramıyla da hiçbir zaman ilgilenmedim.
Rol model kavramı, (siyahi bir insana paye verildiğinde her çocuğun, karşı karşıya oldukları sistemin önlerine çıkardığı engeller ne olursa olsun, ondan ilham alacağı fikri) ancak anlamsız bir klişe olabilir. Ya da en kötü ihtimalle, tüm siyahilere aba altından gösterilecek bir sopa (“Bakın ne yaptı! Şimdi ilham verdiği her siyahi çocuk bir suçluya dönüşecek.”) olabilir. Her iki durumda da, tanınan her siyahiyi ırklarını temsil eden kalıcı bir elçi konumuna sokar.
Rock, Oscar sunuculuğu yaptığı önceki seferlerde de Smith ve Pinkett Smith’i hedef almıştı. Rock, 2016’da Pinkett Smith’in aday seçimlerinde çeşitlilik olmaması nedeniyle katılmayı reddettiği bir törende şunları söylemişti: “Jada’nın Oscar’ı boykot etmesi, benim Rihanna’nın külotunu boykot etmem gibi. Davet edilmedim çünkü!” Sonra şöyle devam etmişti: “Jada, erkeği Will aday gösterilmediği için kızdı. Anlıyorum… Will’e Vahşi Vahşi Batı için 20 milyon dolar ödenmesi de hiç adil değil.” Vahşi Vahşi Batı, Smith’in rol aldığı ve kendisinin de en kötü performansı olarak gördüğü, eleştirmenlerden zayıf not alan bir filmdi.
Ne olmuş olursa olsun, Smith’in milyonların gözü önünde öfke patlaması yaşaması, kendini kontrol etmekte güçlük çektiğini gösteriyor. Aynı zamanda, kendisinin ve eşinin yıllardır özenle küratörlüğünü yaptığı aile imajıyla tam bir tezat oluşturuyor.
Çift, 1990’larda Smith’in Fresh Prince of Bel-Air zamanlarında (onu bir nesile sevdiren dizi) tanıştı. Çocukları Willow ve Jaden, aktör ve müzisyen oldular, Smith hanedanını devam ettirdiler ve Oscar törenine onlarla birlikte katıldılar. Pinkett Smith’in şarkıcı August Alsina ile gizli bir ilişkisi olduğu ortaya çıktığında, Smith’in de olduğu Red Table Talk adlı talk show’da, bunun bir “kafa karışıklığı” olarak tanımlanması uygun görüldü.
Oscar sahnesinde bu görüntüyü kurtarma operasyonu yerle bir oldu. Bu, Smith’in kariyeri için çok önemli bir geceydi – tenis yıldızları Venus ve Serena’nın babası Richard Williams’ı canlandırdığı muhteşem performansıyla Oscar kazandıktan sonra alkışlarla mest olması gereken geceydi. Konuşması, dinleyiciler arasında bulunan her iki kız kardeşin önünde bu onuru yaşama anı ve bu olağanüstü aileye bir saygı duruşu olmalıydı. Ama o tokattan yarım saat sonra bir konuşma yaptı, bu yüzden tüm seyircilerin aklında şu soru vardı: “Aman Tanrım, bunu neden yaptı ki?” Ve Smith bir anda “Richard Williams ailesinin her daim arkasında durdu” diyerek eylemlerini haklı çıkarmaya çalıştı. Sette birlikte çalıştığı kadın aktörler de dahil olmak üzere “insanları korumak” hakkında konuşmaya devam etti.
Ne kadar da kendi çıkarına hizmet eden bir konuşma. “Korumak”, “birini onun adına tokatlamak” anlamına gelmez. Şiddete sahte bir ahlaki anlam yüklemeye yönelik bu girişim, pek çok suçun merkezinde yer alıyor. Morglar bu tür bir “koruma”nın kurbanlarıyla dolu.
Smith şöyle devam etti: “Çılgın bir babaya benziyorum, tıpkı Richard için de söyledikleri gibi.” Smith, kızlarına koçluk yaparken hakaret, alay ve şiddete maruz kalan ve bir kez bile aynı şekilde karşılık vermeyen Richard Williams gibi olmadığını kanıtladı. Kendi eylemlerini haklı çıkarmak için adını anmak, Smith’in en aşağılık darbesiydi. Smith’in ödülü kazanması, Williams’ın insanüstü motivasyonunu ve kendine olan inancını vurgulamak için bir fırsat olmalıydı, ancak bunun yerine bir adamın duygularını kontrol edememesi hakkında bir hikayeyle anıldı.
Smith’in kariyerinin zirvesindeyken itibarını yerle bir etmesine üzüldüm. Ama bu esnada Williams ailesine de leke sürmeyi seçtiği için daha da üzgünüm.
Kaynak: Guardian