Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden yaklaşık 2 ay sonra yapılan milletvekili seçimlerinde Fransız solunu birleştiren Yeni Ekolojik ve Sosyal Halk Birliği (NUPES) ülkenin ana muhalefet partisi olurken, Le Pen liderliğindeki aşırı sağ parti RN de tarihinde ilk kez Meclis’te grup kurabilecek.

Fransa Cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron’un partisi Ensemble (Birlik), Pazar günü yapılan genel seçimlerde, Ulusal Meclis’te çoğunluğu kaybetti.
Jean-Luc Melenchon’un liderliğindeki Boyun Eğmeyen Fransa Hareketi’nin yanı sıra Sosyalist Parti, Komünist Parti ve Yeşiller Partisi’nin oluşturduğu NUPES (Yeni Ekolojik ve Sosyal Halk Birliği) ittifakı seçimde 133 milletvekiliyle ikinci olurken, aşırı sağcı Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik ise 89 milletvekiliyle üçüncü sırada yer aldı.
NUPES’in mimarı solcu lider Jean-Luc Mélenchon cephesinde seçim sonuçları sevinçle karşılandı. Destekçilerine yaptığı konuşmada Mélenchon, Macron’un partisini hezimete uğrattıklarını ve artık her türlü ihtimalin kendi ellerinde olduğunu dile getirdi.
“Bu seçimler, durmaksızın herkese ders veren, aşırı sağa karşı baraj olduğunu iddia eden ve oylarını artırdığını söyleyen insanların ahlaki başarısızlığıdır. Makronizm ülkeyi bir çıkmaza soktu. İlk turda elenen eğitim eski bakanı Jean-Michel Blanquer, göstericilerin gözlerini oyan Castaner, insanları aşağılayan Montchalin gitti. İyi bir temizlik.”
Seçim sonuçlarından oldukça memnun olan bir diğer lider de Le Pen’di. Macron’un macerasının sona erdiğini savunan Le Pen, “[Macron] Bir azınlık hükümetine emanet edildi” dedi.
İki kez Emmanuel Macron’a karşı cumhurbaşkanlığı yarışında finale kalan ve ikisinde de kaybeden aşırı sağcı lider Le Pen güçlü bir gurup kurmasını sağlayacak önemli sayıda milletvekili çıkardı.
Sandıktan bu kadar açık bir yenilgi beklemeyen hatta kılpayı olsa salt çoğunluğu almayı bekleyen iktidar partisini zor günler bekliyor. İktidar Meclis’te her yasa çıkarmak istediğinde karşısında her an kendisini “güvenoyu” isteyerek devirebilecek bir muhalefet bulacak.
Bu Meclis aritmetiğinde ülkeyi yönetmesi zorlaşacak olan Macron’un, Fransa Meclisi’nde salt çoğunluğu elde edebilmek için koalisyon arayışlarına girmesi gerekiyor. Seçimleri değerlendiren Başbakan Borne, “Seçim sonuçları ülkemiz için benzeri görülmemiş bir risk ortaya koydu. Ancak Fransızlar seçimini yaptı ve bu seçime saygı duyulmalı. Yarından itibaren parlamentoda çoğunluk arayışlarına başlayacağız” dedi.
Macron daha da sağa kayabilir, sola büyük görev düşüyor
Seçim sonuçlarını Politikyol için yorumlayan gazeteci Özgür Çoban, Fransız siyasetinin giderek kutuplaştığını söylerek Macron’ın zorunlu olarak daha sağcı bir pozisyona kayabileceği konusunda uyardı:
“Fransız siyaseti kutuplaşıyor. Sokakların ve iş yerlerinin hayli hareketleneceği fırtınalı bir döneme giriliyor. Macron’un iktidarı kaybetmemek için aşırı sağ ile ittifak arayışı içerisine girmesi muhtemel. Eğer böyle bir eğilim güçlenirse -ki Macron’un bakanları ararsında dahi aşırı sağ söylemleri sempatiyle karşılayanlar olduğu biliniyor- yeni hükümetin biraz da zorunlu olarak daha fazla sağcılaşağını söylemek yanlış olmaz sanıyorum.”
Tam da bu noktada temel soru, sola oy verenler ya da çekimser kalanların, patronların ve neoliberal Macron’un başını çektiği hükümetin emeğe saldırılarını püskürtmek için harekete geçirilip geçirilemeyeceğidir. Burada görev, sol ittifaka düşüyor. Parlamentolarda kapitalizmi emekçiler için daha yaşanılır kılmak adına reformist hayaller peşinde koşan solcuların sonlarının ne olduğunu merak edenler Alman Sol Parti’ye (Die Linke) bakabilirler. Sosyalist sol, sermaye destekli hükümetin saldırıları karşısında Fransa sokaklarında başlayacak emekçi direnişlerini örgütlemek ve başarıya ulaşana kadar arkasında durmak zorundadır. Bu tarihsel bir görevdir.”