Diyarbakır’da tutuklanan 16 gazeteciden JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, tüm tehditlere rağmen 15 yıl boyunca kadınların ve çocukların sesi oldu. “Gazetecilikte Cesaret Ödülü” alan Alagaş’ı anlatan meslektaşı Arjin Dilek Öncel, “Safiye inadını ortaya koyuyordu” diyor.

Diyarbakır’da 8 Haziran’da Kürt gazetecilere yönelik operasyonda gözaltına alınan ve 8 günün ardından tutuklanan 16 gazeteciden biri JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş.
Gazeteciliğe, kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) 2007’de muhabir olarak başlayan Alagaş, daha sonra kadın odaklı haber yapan JINHA’da çalıştı. JINHA’nın 15 Temmuz 2016’daki askeri darbe girişiminin ardından Kamu Hükmünde Kararname’yle (KHK) ile kapatılması sonrası Alagaş, JİNNEWS’’te haber müdürü olarak mesleğini sürdürdü.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) üyesi olan Alagaş, 2011’de, Afganistan’daki El Kaide saldırısında yaşamını yitiren Corriere della Sera muhabiri İtalyan gazeteci Maria Grazia Cutuli adına verilen uluslararası ödüle layık görülerek, “Gazetecilikte Cesaret Ödülü” verildi.
JINNEWS’te yayımlanan 12 aynı haber üzerinden, “zincirleme örgüt propagandası yapmak”la suçlanan Alagaş için 1 yıl ile 3 aydan, 8 yıl 9 aya kadar hapsi istendi. Alagaş, yargılama sürecinin sonunda 22 Ekim 2019’da beraat etti.
‘Dışarıdaki gazeteciler olarak kalemlerini yerde bırakmayacağız’
En son 8 Haziran günü Diyarbakır’ da gazetecilere yönelik operasyonda gözaltına alınıp sekiz gün sonra çıkarıldığı mahkemece yaptığı haberlerle suçlanıp tutuklanan Alagaş’ı çalışma arkadaşları MA editörü Arjin Dilek Öncel ile JİNNEWS muhabiri Şehriban Aslan anlattı.
Tutuklanan 16 gazeteci arkadaşlarının yedi gündür haksız ve hukuksuz şekilde cezaevinde bulunduklarını söyleyen Öncel, gazetecilerin tutuklamalarına gerekçe olarak gösterilen temel şeyin gazetecilik faaliyetleri olduğunu belirtti. Öncel, “İktidar kendi kirli politikalarını gizlemek adına, kirli politikaları teşhir eden gazetecileri susturmak istedi ve arkadaşlarımız tutuklandı. Onlar içeride yazmaya ve bu defa da içerdeki hak ihlallerini duyurmaya devam edecekler. Bizler de dışarıda onların kalemlerini yerde bırakmayacağız” dedi.
Alagaş’ın gazeteciliğine tanık olan bir diğer meslektaşı ve çalışma arkadaşı JİNNEWS muhabiri Şehriban Aslan ise, arkadaşları olarak Safiye’yi çalışkanlığında kaynaklı “Atom karınca” olarak adlandırdıklarını belirterek, “Safiye’nin uzun bir gazetecilik deneyimi olduğundan; ajansta olan tüm muhabirlere katkısı çok büyüktü. Hem öğretirdi hem de öğrenirdi. Asla ‘uzun yıllardır çalışıyorum, bu kadar bilgi bana yeter’ demezdi. Daima yeni bilgiler öğrenmeye çalışırdı. Ciddi bir migren rahatsızlığı vardı. Migreni tutunca gözü bir şey görmemesine rağmen elinde haber varsa asla es geçmeyip tamamlamaya özen gösterirdi ” dedi.
‘Kadınların ve çocukların sesini duyurdu’
Alagaş’ın özellikle kadın ve çocuk haberlerine büyük ilgi duyduğuna değinen Aslan, Alagaş’ın “Kadınların ve çocukların sesini duyurmak toplumun sesini duyurmaktır” sözünü sürekli hatırlattığını belirterek, “Ayrıca yıllarca adliye muhabirliği yapıp orada sayısız taciz, tecavüz, şiddete uğrayan ve katledilen kadınların ve çocukların dosyasını kamuoyuna duyurdu. Kadınların ve çocukların sesi oldu. Yaptığı her haberden sonra kadınların ve çocukların toplumda ötekileştirilmesine, onların yararına olan kararların vermemesine büyük öfke duyardı. Neredeyse yaptığı her haberden sonra tehdit edilmesine, failler tarafından tehdit edilmesine rağmen asla geri adım atmayarak haberlerinin arkasında dururdu” sözleriyle anlattı.
Makalenin tamamına erişmek için tıklayın.