İnternet üzerinden biri tarafından takip edilmeyi deneyimlemiş kişiler için Donny’nin dizide hissettiği acizlik ve hayal kırıklığı fazlasıyla gerçek. Siber takip, şahsen takipten daha sık gerçekleşiyor artık. Uzmanlar, çevrimiçi takip edildiğinizi düşünüyorsanız almanız gereken bazı önlemleri paylaşıyor.

Netflix’in sevilen mini dizisi Baby Reindeer, İskoç komedyen Richard Gadd’ın 20’li yaşlarındayken bir “stalker”, ya da bir diğer ifadeyle bir “musallat” ile yaşadığı olayları anlatıyor.
Dizi, Gadd’ın Edinburgh Fringe Festivali’ndeki otobiyografik tek kişilik gösterisine dayanıyor. Yani Gadd Donny’de kendisinin kurgulanmış bir versiyonunu canlandırıyor. İskoç komedyen gerçekten de 20’li yaşlarının başında, Martha gibi e-postalarını ve sosyal medyasını cinsel içerikli ve zaman zaman tehditkar mesajlarla dolduran bir kadın tarafından takip edilmiş.
Dizide Donny, polise gidip aldığı mesajları kanıt olarak sunduğunda, polis ona fazla bir şey yapılamayacağını çünkü mesajların görünürde tehdit edici olmadığını söylüyor. Ayrıca faili ihbar etmesinin neden bu kadar uzun sürdüğü sorgulanıyor. (Donny’nin bir erkek, musallatının ise bir kadın olması, erkek mağdurların kadınlarla aynı ciddiyetle ele alınmamasına yol açıyor. Araştırmalar da ciddiye alınmama ya da inanılmama korkusu nedeniyle, mağdurların ihbarda bulunma konusunda yavaş davrandıklarını gösteriyor).
İnternet üzerinden biri tarafından takip edilmeyi deneyimlemiş kişiler için Donny’nin dizide hissettiği acizlik ve hayal kırıklığı fazlasıyla gerçek. Siber takip, şahsen takipten daha sık gerçekleşiyor artık.
Austin, Teksas’ta yaşayan terapist Ashley McMann yıllar önce internet üzerinden takip edilmiş. Dizideki Donny gibi McMann da polisi musallatının ciddi bir tehdit oluşturduğuna ikna etmekte zorlanmış.
Çoğu eyalette çevrimiçi tacizin en azından bazı yönlerini kapsayan yasalar olsa da, Teksas’ta McMann’a sözlü veya yazılı bir fiziksel tehdit – veya gerçek bir temas – olmadan yapılabilecek pek bir şey olmadığı söylenmiş. “Takipçim benimle kaç kez iletişime geçmiş olursa olsun, internette söylediği şeyler ne olursa olsun, kişi fiziksel zararıma veya güvenliğime yönelik açık bir tehditte bulunmadıkça yapılacak çok az şey vardı.”
“Çevrimiçi tacizin yol açabileceği duygusal ve fiziksel hasar hakkında yeterince konuşmuyoruz” diyor McMann.
Elbette bu, çevrimiçi tacizleri yetkililere bildirmemeniz gerektiği anlamına gelmiyor. Ve birinin sizi takip ettiğinden şüpheleniyorsanız kendinizi korumanın kesinlikle birçok yolu var. Uzmanlar, çevrimiçi takip edildiğinizi düşünüyorsanız alabileceğiniz önlemleri ve atmanız gereken bazı adımları paylaşıyor.
Öncelikle çevrimiçi tacizin tanımını yapalım
İster çevrimiçi ister şahsen olsun, ısrarlı takip özünde aynıdır. ABD Ulusal Suç Önleme Konseyi İcra Direktörü Paul DelPonte, bunun korku salmak için tasarlanmış bir davranış biçimi olduğunu söylüyor.
DelPonte, “Bunun başlıca örneklerinde birinin nerede yaşadığınızı, nerede çalıştığınızı bildiğini ve sizi bulacağını belirten paylaşımlar yaptığı görülür” dedi. “Ayrıca korku salmak için sizi defalarca arayabilirler. Takip, doğrudan bir tehdit şeklinde olmak zorunda değildir, ancak her zaman korku hissetmenize neden olur.”
Siber tacizciler yabancılar veya eski partnerler ya da flört uygulamalarında tanıştığınız kişiler başta olmaz üzere tanıdığınız kişiler de olabilir. Takipçiler ne kadar kararlı veya takıntılı hale gelirse, çevrimiçi varlığınıza tamamen müdahale edene kadar bir çevrimiçi kanaldan diğerine geçme olasılıkları da o kadar artar.
Çevrimiçi takip edildiğinizi fark etmeniz biraz zaman alabilir
Takip ediliyor olabileceğinizin farkına varmanız zaman alabilir, başka bir kişinin sizin koyduğunuz sınırları görmezden geldiği veya teması durdurma girişimlerinizi görmezden geldiği bir örüntüyü fark etmek kolay değildir, özellikle de gözetleme veya temas uzun bir süreye yayılıyorsa.
Londra Metropolitan Üniversitesi’nde siber psikoloji alanında araştırmacı ve öğretim görevlisi olan Emma Short, “Eğer biraz zaman aldıysa, bu sizin hatanız değildir ve sizi yardım istemekten alıkoymamalıdır” diyor.
“İletişimlerin veya olayların birçoğu tek başına ele alındığında zararsız görünebilir, ancak bunları bir araya getirdiğinizde kendinizi güvensiz hissetmenize neden olan ve hayatınızı önemli ölçüde sekteye uğratan bir davranış biçimi ortaya çıkar.”
Belgeleyin, belgeleyin, belgeleyin
Tüm bu deneyim ne kadar stresli olsa da, takipçinizle ilgili olan her şeyi belgelemek için zaman ayırmanız önemlidir: Kişinin size ulaştığı zaman çizelgeleri ve tarihler, mesajların ekran görüntüleri, hatta yakın arkadaşlarınızın veya akrabalarınızın aldığı mesajlar veya beklenmedik temaslar (örneğin “beğeniler” ve Instagram hikaye görüntülemeleri).
ABD Ulusal Aile İçi Şiddet Yardım Hattı iletişim müdürü HuffPost’a verdiği demeçte, “Tacizci bir partnerin/takipçinin davranışlarını takip etmek, belirli tehlike işaretlerini daha iyi belirlemenize, güvenliğe yönelik adımlar atmanıza ve yasal yardım almaya karar verirseniz kendinizi hazırlamanıza yardımcı olacaktır” diyor.
Yetkililerle iletişime geçmekten çekinmeyin
Birisi size fiziksel zarar vermekle tehdit ederse veya taciz devam eder ya da artarsa, derhal polisle iletişime geçin.
Yasal işlem başlatmayı düşünebilirsiniz. ABD Ulusal Aile İçi Şiddet Yardım Hattı’na göre, tüm eyaletlerde siber tacize karşı yasalar mevcut ve koruyucu tedbirler veya diğer yasal önlemler hakkında bir danışman ile konuşmak yardımcı olabilir.
Bir istismarcı veya takipçi tarafından dijital istismara maruz kalıyorsanız, siber takip ve çevrimiçi güvenlik hakkında bilgi içeren WomensLaw.org web sitesi iyi bir kaynaktır.
Çevrimiçi gizliliğinizi artırmak için adımlar atın
Sosyal medya gizlilik ayarlarınızda Fort Knox’a gidin: Profillerinizi gizli yapın ve şüpheli görünen tüm profilleri arkadaşlıktan çıkarın. Şifrelerinizi değiştirin, şüpheli takipçiyi açıkça engelleyin veya arkadaşlıktan çıkarın ve günlük planlarınız veya nerede olduğunuzla ilgili ayrıntıları çevrimiçi olarak vermeyin. Bu, Facebook veya Instagram’da konumunuzu etiketlememek anlamına gelir.
Arkadaşlarınız ve ailenizle paylaşın
Bu süreçten geçerken, arkadaşlarınızın ve ailenizin tetikte olmasını sağlayın, çünkü takipçi onlara ulaşabilir ve ne olduğunu anlamayabilirler veya yanlışlıkla onlara bilgi verebilirler. Emma Short, bu durumu tek başınıza yaşamak zorunda kalmamak için onları da neler olup bittiğiyle ilgili bilgilendirmeniz gerektiğini söylüyor.
Ayrıca, bir yere giriş yaptıklarında sizi etiketlememelerini veya çevrimiçi olarak konumunuzdan bahsetmemelerini istemelisiniz.
Yalnız olmadığınızı unutmayın
Siber taciz, yalnızlaştırıcı bir deneyim olabilir, ancak unutmayın, yalnız değilsiniz. İstatistikler, kısmen sosyal medya kullanımındaki artış ve salgın sonrası yalnızlık salgını nedeniyle, çevrimiçi tacizin son birkaç yılda istikrarlı bir şekilde arttığını gösteriyor.
Orijinali Huffington Post’ta yayınlanan makale kısaltılarak Türkçeleştirilmiştir.
Çeviri: SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu